Türkiyenin 50 yıllık geçmişindeki gülümseten olayları fotoğraf ve belgelerle anlatan proje, güzelliklerin geçmişte kalmaması niyetinde.
Eskilere bakınca tüm yoksulluk ve yoksunluklara karşı yokluğu çekilmeyen bir şey fark edeceksiniz: Sanat. Dünyanın önemli sanatçı ve topluluklarının yolu Türkiyeye düşmüş hep. 12 Ağustos 1959da 107 kişilik New York Filarmoni Orkestrası mesela. 50li yıllar deyince akla Leyla Gencer, Zeki Müren, Müzeyyen Senar ve İdil Biretin gelmesinden de belli bu. Yaşar Kemalin 39 yıllık serüveninin ardından İnce Memedi bitirmesi de o yıllara rastlıyor. 60larda bir başarı öyküsü var ki, buruk bir gülümsemeyle hatırlanacak hep. 1964 Uluslararası Berlin Film Festivali en iyi film ödülünü alan Susuz Yazın gazetelere yansıyan haberlerine göre film sansür kuruluna takılır ve Kültür Bakanlığı filmin yarışmaya katılmasını veto eder. Çünkü filmde görülen buğday başakları cılızdır. Depoda bekletilen filmi, yapımcısı ve başrol oyuncusu Ulvi Doğan bir arabanın bagajında yurtdışına kaçırır ve film yarışmaya katılır.
70ler deyince Ayfer Tunçun Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecekte dediği Farklılığın değil, herkes gibiliğin makbul olduğu yıllardı 70ler. sözü geliyor akla. Eşin dostun televizyon izlemeye gittiği yıllardı onlar zira; artık yedi gün yayın başlamış ve herkes gibilik gazetelere de yansımıştı. 80lerde ilk kez okyanuslar aşarak Oscara aday olan Uçurtmayı Vurmasınlar filmi, 90larda ise bilgisayara ilişkin haberlerdi gülümsetenler. 2000lere damgasını vuransa 2003te Sertab Erenerin 48. Eurovision şarkı yarışmasında birinci olması.
İpananın 50. yıl kutlamaları vesilesiyle Burçak Evrenin danışmanlığında hazırlanan sergide Ara Güler, Yaşar Saygı, Mesut Ilgım ve Burçak Evrenin arşivlerinden yararlanılmış. 300ün üzerinde fotoğraf ve belgenin yer aldığı kitap ise bu konudaki ilk kaynak. Sevinç, gurur ve gülümseme. Tümünü Türkiyenin belli bir zaman diliminde yaşadığı olaylar eşliğinde bir kez daha anımsatalım istedik. diyen Evren, biraz fazlasının Türk Tarih Vakfının hazırladığı kitapta, daha da fazlasının ise bu coğrafyanın ve bu insanların geleceğinde olduğunu söylüyor. Serginin ömrü, gülümseme gibi kısa, 30 Nisana kadar.