Akaryakıtta büyük operasyon

Kaçak akaryakıtın, ‘milli güvenliği tehdit ettiği’ gerekçesiyle nitelikli terör kapsamına alınması için çalışmalar yürütülürken, hükümetin bu konudaki kararlı tutumu güvenlik güçlerini harekete geçirdi.

Aralarında Sahil Güvenlik’ten üst düzey bir komutan ile Deniz Şube’de görevli bir emniyet amirinin de bulunduğu 20’si polis 60 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Polislerin Avcılar, Bakırköy, Zeytinburnu, Eminönü, Beşiktaş, Sarıyer, Kadıköy, Üsküdar ve Fatih ilçe emniyet müdürlüklerinde çalıştıkları öğrenildi. Polis, 25 kara tanker ve çok sayıda tekneye el koyarken, 300 ton kaçak akaryakıt ele geçirildi. Başbakan Tayyip Erdoğan, önceki hafta Kızılcahamam’da yaptığı açıklamada, “Petrol kaçakçılığının arkasında ‘baba’lar var.” diyerek, operasyon sinyali vermişti. Bu arada Zaman, 16 ve 17 Mart’ta atılan adımları, ‘Akaryakıt kaçakçılığı nitelikli terör kapsamına alınıyor’ manşetleriyle gündeme taşımıştı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise güvenlik güçlerinin sürdürdüğü operasyonların etkisiz hale getirilmesi amacıyla gündemin saptırıldığını belirterek, “Birilerinin nasırına bastık. Kaçakçılığın ardında iri kıyım adamlar var. Önümüzdeki günlerde bunları tek tek göreceksiniz.” ifadelerini kullanmıştı. Kaçak akaryakıt yılda 3 milyar dolarlık vergi kaybına yol açarken, terör örgütlerinin bu yolla finanse edildiği belirtiliyor.

Ülke güvenliğini tehdit etmeye başlayan kaçakçılığın önlenmesi için mevzuattaki boşlukları giderecek çalışmaların yanı sıra asayiş tedbirleri artırılıyor. İstanbul Malî Polisi, 2 aydır sürdürdüğü teknik takibi önceki gün sonuçlandırdı. Rusya, Ukrayna ve Romanya’dan yasadışı yollarla getirilen yakıtı İstanbul’da pazarlayan şebeke elemanlarının telefonları dinlendi. Kaçakçıların, litresini 60-70 yeni kuruşa aldıkları mazotu 1-1,5 YTL arasında akaryakıt istasyonları ve inşaat şantiyelerinde pazarladıkları belirlendi. Bazı asker ve polislerin rüşvet alarak kaçakçılığa göz yummaları polis kameraları tarafından kaydedildi.

Elde edilen deliller ışığında önceki gün şafak baskını yapan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Malî Şube’ye bağlı ekipler, 20’si polis 60 kişiyi gözaltına aldı. 300 ton yakıta da el konuldu. Kaçakçılık olayına Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda görevli üst düzey bir komutanın da adının karıştığı öne sürüldü. Üst düzey komutanın kaçakçılardan rüşvet aldığı öne sürülürken, polisin bir yazıyla Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bilgi verdiği öğrenildi. Operasyonun devam ettiği ve gözaltı sayısının artabileceği ifade edildi. Bir Emniyet yetkilisi, akaryakıt kaçakçılığındaki rüşvet çarkını kırdıklarını belirterek, “Rüşvet alan polislerin kaçakçılığa göz yumduğu ortaya çıktı. Şebeke çökertildi.” dedi. Öte yandan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın Başbakan Erdoğan’ı telefonla arayarak sonuçlar hakkında bilgi verdiği kaydedildi. İstanbul polisi, Ocak 2006’dan son operasyona kadar gerçekleştirdiği baskınlarda yaklaşık 380 ton kaçak akaryakıt ele geçirmişti. 2004’te 500 ton olan aynı rakam, geçen yıl 300 tonu bulmuştu. Son günlerde operasyonlara hız veren polis, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun caydırıcı olmadığı görüşünde. 7 gün içerisinde fatura getirilmesi halinde el konulan yakıt için herhangi bir yaptırım uygulanamaması, kaçakçılara son darbenin vurulmasını engelliyor. “Bu işi yapanlar faturasını da buluyor.” diyen Emniyet yetkilileri, fatura bulunmasa da yakalanan akaryakıtın üç katı para cezası ödendiğinde şahısların serbest kaldığını vurguluyor. Kaçakçılık suçu işleyenler önce 3 kat cezaya çarptırılıyor. Tekrarında ceza 7 kata çıkıyor. Bir emniyet yetkilisi, bu sebeple onlarca operasyona rağmen hakim karşısına çıkanların ‘yok denecek kadar az’ olduğuna dikkat çekiyor. Aynı kaynak, “3 aydır kaçak akaryakıt operasyonu yapıyoruz, tutuklanan yok.” diyor. Yıllık 3 milyon tonu bulan kayıt dışı akaryakıtın yüzde 20’lik bölümü Karadeniz’den geliyor. Yakıtın piyasaya sürülmesinde en çok uygulanan yöntem şöyle: Karadeniz’e sahili bulunan ülkelerden gelen ve İstanbul Boğazı’ndan geçecek olan tankerler limanlardan ayrılırken ihtiyaç fazlası akaryakıtı depolarına yüklüyor. Boğaz geçişinde izin için bekleyen bu gemilere yanaşan küçük tekneler, kaçak petrolü alıyor. Bir yetkili, “Boğaz’dan geçecek büyük tankerler ihtiyaç fazlası yakıtlarını Türk kaçakçılara pazarlıyor. Bunlar da 40-50 YKr’den aldıkları yakıtı 1,5 YTL’den başlayan fiyatlarla piyasaya sunuyor.” diyor. Suçüstü hallerinde bile zanlıların, para cezası karşılığında salıverildiğini belirten yetkililer, 3 aydır yapılan operasyonlarda gözaltına alınanlardan hiçbirinin tutuklanmadığını belirtiyor. Yetkililer, kaçakçılık suçunun ‘terör’ olmasa bile ‘organize suç örgütü’ kapsamına alınarak çözülebileceğini vurguluyor. “Böyle bir adım atılırsa suç çete kapsamında değerlendirilecek.” diyen yetkililere göre geniş çaplı operasyonlar sonrasında daha caydırıcı cezalar verilebilecek. Büşra Erdal, İstanbul

Suçüstü yakalanan çok, tutuklanan yok

Son günlerde operasyonlara hız veren polis, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun caydırıcı olmadığı görüşünde. 7 gün içerisinde fatura getirilmesi halinde el konulan yakıt için herhangi bir yaptırım uygulanamaması kaçakçılara son darbenin vurulmasını engelliyor. “Bu işi yapanlar faturasını da buluyor.” diyen Emniyet yetkilileri, fatura bulunmasa da yakalanan akaryakıtın üç katı para cezası ödendiğinde şahısların serbest kaldığını vurguluyor. Kaçakçılık suçu işleyenler ilkinde 3 kat cezaya çarptırılıyor. Aynı suçun tekrarında ceza 7 kata çıkıyor. Yıllık 3 milyon tonu bulan kayıt dışı akaryakıt satışının yüzde 20’lik bölümü Karadeniz üzerinden geliyor.