Bu talep, Ankarada Türkiyenin önüne ABnin istediği her aşamada engel çıkarma arayışı ve müzakere sürecini yavaşlatma girişimi olarak yorumlanıyor. Bugün Brükselde toplanacak üye ülkelerin diplomatlarından oluşan genişleme çalışma grubu, eğitim ve kültür faslını müzakere için Türkiyeye gönderilecek davet mektubuna siyasî bir şart konulup konulamayacağını tartışacak. Zamana konuşan Brükseldeki diplomatlar, Fransa ve Almanyanın böyle bir talebi gündeme getirdiğini teyit ederken, konunun henüz sonuçlanmadığının altını çiziyor. Ortaya çıkacak kararın ayrımcı olmaması gerektiğine işaret eden diplomatlar, özellikle kültür konusunun siyasi şartlarla irtibatlandırılabileceğine dikkat çekiyor.
AB Konseyi genişleme çalışma grubunda ele alınan konuya üye ülkelerin yaklaşımları da farklılık arz ediyor. Fransa ve Almanya, eğitim ve kültür konusunda AB müktesebatının çok sınırlı olmasına rağmen özellikle kültür konusuna bazı siyasi şartlar konması taraftarı. Brükseldeki diplomatlar mezkur talebin ciddi sıkıntılara yol açabileceğini de gözden uzak tutmuyor. Zamana konuşan bir diplomat, Bu hamleyle pandoranın kutusunu açma ihtimalimiz de var. Ancak bir üye ülke (Fransa) böyle bir taleple gelirse de buna karşı bir şey diyemeyiz. ifadelerini kullandı. AB diplomatları, eğitim ve kültür faslına siyasi şart konması durumunda iki unsura çok dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor. Bunlar, müzakereleri Türkiye ile eş zamanda yürüten Hırvatistana da aynı standartların uygulanması ve uygulamayı takip edecek objektif ölçüm unsurlarının üretilmesi.
Siyasi kriter ifadesinin içine ABnin Türkiyeden istediği her türlü talebi yerleştirebilmesi ihtimali de endişe ile karşılanıyor. Siyasi kriterin müzakeresi tamamlanan konu başlığının kapanmasını da çok uzun yıllar erteleyebileceğine dikkat çekiliyor. Brükseldeki diplomatlar, muhtemel siyasi şartın Kürtlerin kültürel haklarına mı yönelik olacak? sorusuna ise, Bu konuda daha hiçbir ayrıntıya girmedik. Talepler henüz somutlaşmadı; ama Hırvatistanda da birçok azınlık olduğunu unutmamak gerekir. diyor.
Ankara diplomatik atağa geçti
ABnin siyasi şart arayışı Ankarayı harekete geçirdi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiyenin önüne bu tür engellerin çıkarılmasına karşı diplomatik girişim talimatını verdi. AB başkentlerinde yoğun çalışmalar sürüyor. Ankara, Brüksele de, müzakerelerin teknik bir süreç olması gerektiğini hatırlatıyor. Brükseldeki diplomatlar da genişlemenin sadece teknik bir süreç olmadığı, siyasi konularla doğrudan irtibatlı olduğu kanaatinde. Brüksel ve üye ülkelere daha objektif hareket edin çağrısı yapılıyor. AB üyesi ülkelerin siyasi kriter getirilmesi konusunda görüş birliğine varamaması ve bu tartışmanın kendi içlerinde sürmesi, bir nebze de olsa Ankarayı rahatlatıyor. Ankara, siyasi kriterlerin getirilmesine karşı çıkan ülke başkentlerinde de çalışmalarını Türkiyenin tezlerinin daha iyi biçimde savunulması noktasında yoğunlaştırdı.
Türkiye, yalnızca Adalet, Güvenlik ve Özgürlükler ile Yargı ve Temel Haklar başlıklarının siyasi kriterle doğrudan ilgili olduğuna inanıyor. Bunlardan ilkinin tarama süreci tamamlandı. Toplantılarda Türkiyeye, göçmenlik, organize suç örgütleri ile mücadele, ceza kanunları ve vize rejimine ilişkin çok sayıda soru yöneltildi. Yargı ve Temel Haklar başlığında tarama ise eylül ayında başlayacak.