ANKARA- Kıbrıs meselesinin çözümü konusunda Türkiyenin attığı adımları görmezden gelen Avrupa Birliğinden (AB) sonra, Birleşmiş Milletler (BM) de Rumların çirkin oyununa alet oldu. Yunan ve Rum lobisinin etkisi altında kalan BM, son 6 ayda Kıbrıs politikasında önemli değişiklikler yaptı. Bu olumsuz değişimde en büyük etken, Genel Sekreter Kofi Annanın Alvaro De Sotonun ayrılmasıyla boşalan Kıbrıs özel temsilciliği görevine atadığı Danimarkalı Michael Möller… Atinada uzun yıllar görev yapan Möllerin hem Rum yanlısı hem AB üyesi bir ülkenin diplomatı olması Türkiyeyi rahatsız etti. Ankara, atamaya anında karşı çıktı ama engel olamadı. Nitekim Türkiyenin haklılığı zaman içinde ortaya çıktı.
40 yıllık politika değişti
Buna en iyi örnek, Annanın geçen ay Rum lider Tassos Papadopulosla Fransada yaptığı görüşme. Görüşmeden sonra yapılan açıklama Türk tarafında tam bir şok etkisi meydana getirmişti. Açıklamada, Birleşmiş Milletlerin 40 yıldır yerleşik ilkelerine aykırı unsurlar yer aldı: Bir tarafın mutabakatı olmadan (KKTCnin mutabakatı alınmamıştı) ortak açıklama yapılması, iki toplum lideri tanımlaması yerine Kıbrıs Cumhurbaşkanı, Türk toplum lideri ayrımına gidilmesi, Annan Planından hiç bahsedilmezken Papadopulosun tekliflerinin ön plana çıkarılması…
Sakın gelme
Son gelişmelerden duyulan rahatsızlığı Dışişleri Bakanı Abdullan Gül, Kofi Annana ileterek, Gelinen nokta çözüme yardım etmiyor dedi. Yaşananları kurumsal değil bireysel hata olarak gören Gül, ilişkilerin devamı için Möllerin değiştirilmesini istedi. Michael Möller ise, konuyu Ankarayla görüşmek amacıyla randevu istedi. BM temsilcisinin talebi, Şu anda gerek yok denilerek geri çevrildi. 30 Kasımda Adadaki Barış Gücü şefliğinden ayrılacak olan Polonyalı Zbigniew Wlosowiczin görevini de üstlenen Möller, 1993de Haitide BM ve Amerikan Devletleri Örgütünün ortaklaşa olarak yürüttüğü sivil misyonun başkanlığını yapmıştı. 1987-88 yıllarında BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin Güney Meksikadaki ofis başkanlığını yürüten Möller, 1985te de BMnin İrandaki Askeri Denetim Grubuna siyasi danışmanlık görevinde bulunmuştu.
——
>>> Nükleer enerjide geç kaldık
ANKARA- Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiyede tartışmaları süren nükleer santralin kurulması konusunda geç kalındığını söyledi. Bakan Gül, kültürel değerlerimizin yurt dışında tanıtımına yaptıkları büyük katkılar nedeniyle Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülüne layık görülen Prof. Dr. Nurhan Atasoy, Dr. Filiz Çağman ve Dr. Nazan Ölçere madalyalarını verdi. Ankara Palasta yapılan ödül töreni sonrasında Bakan Gül gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Nükleer enerjiye yönelik sorular sırasında bir itirafta bulunan Gül, Türkiye olarak nükleer enerji konusunda geç kaldık dedi. Hükümet olarak nükleer enerji programı yaptıklarını belirten Gül, şimdi siparişin verilmesi sonrasında ancak 2012 ya da 2015 yılında nükleer santralin hayata geçirilebileceğini açıkladı. Gül, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile görüştüklerini ve en az 5 ünite olarak santralin kurulacağını ifade ederek Türkiye gibi petrolü, doğal gazı olmayan bir ülkede bir nükleer enerjiye karşı başlatılan kampanyaları şaşırtıcı olarak değerlendirdi.