Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Brezilya ziyareti öncesi havaalanında gazetecilere açıklamalarda bulundu. İki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesini amaçladıklarını kaydeden Gül, 2006 yılının Latin Amerika yılı ilan edildiğini hatırlatarak, “2006 yılında bu ülkelerle ilişkilerimizi geliştirmeyi hedefliyoruz. Ziyaretim bu anlamda atılan etkin bir adımdır” dedi. Türkiye-Breziyla İş Konseyi’nin ticari ilişkilerin geliştirilmesinde etkin bir rol oynadığını vurgulayan Gül, Şili ve Arjantin ile de iş konseylerinin kurulacağını ifade etti.
Abdullah Gül, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gül, AİHM’in Türkiye’nin köye geri dönüş ile ilgili çıkardığı yasayı yeterli bulması ve Aydın İçyer isimli vatandaşın başvurusunu kabul etmemesinin hatırlatılması üzerine, “Bu çok olumlu bir karar. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin neticelerini kabul etmiş bir ülkedir. Orada binlerce dava ve dosya vardır. Bu dosyalarını aleyhimize neticelenmesi durumunda da milyonlarca dolarlık tazminata mahkum olabilirdik. AİHM’nin verdiği kararla Türkiye de henüz iç hukuk işlemektedir. Bunun çalışmaları vardır. Bununla ilgili kanun çıkartılmıştır. Dolayısı ile önce herkes iç hukuk yollarını tüketsin ve hakkını Türkiye deki mahkemelerde arasın demiştir” diye konuştu.
Terörle mücadele ederken, elde olmadan bazı vatandaşların zarar gördüğünün görüldüğünü kaydeden Gül, bu nedenle geçen sene bir kanun çıkartıldığını hatırlattı. Gül, şöyle devam etti: “Onların bir suçu olmadığı için onların gördükleri bu zararın tazmin edilmesi ile ilgili bir kanun çıkartılmıştır. Kendi vatandaşlarımızın hak ve hukukunu korumak için hükümetimizin Meclis’e sevk ettiği kanun vardır. Bu kanun, zarar veren vatandaşlarımız varsa bunların zararlarını giderebilecek mekanizmaları açmıştır. Bazıları bu kanuna itiraz etmiştir… AİHM’nin kararı çok önemlidir, ama ondan önemli biz Türkiye olarak kendi vatandaşlarımızın hakkını ve hukukunu korumak durumundayız. Terörle mücadele ederken veya başka bir konudan dolayı vatandaşlarımıza herhangi bir şekilde zarar vermişsek tabiki bunların zararlarını bizim telafi etmemiz gerekir. Bu yollar açılmıştır. Bu mahkeme kararı da ayrıca Türkiye de iç hukukun etkin bir şekilde yürüdüğünü göstermesi açısından çok önemlidir. Neticeleri itibariyle çok önemlidir”