Bakan Akdağ Van’dan seslendi!

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ilk günden bu yana kuş gribi vakaları ile ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirmede şefaf davrandıklarını söyledi.

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde başlayan, Türkiye’nin değişik bölgelerine yayılan kuş gribi şüphesine karşı Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hastalığa ilk kurbanın verildiği Van Araştırma Hastanesi’ni ziyaret etti. Bakan Akdağ kuş gribi vakasının çıkmasının ardındana bölgeyi ziyaret etti. Bakan Akdağ, Erzurum’dan karayolu ile beraberinde WHO heyeti, bilimadamları, Bakanlık mensupları ve kalabalık bir gazeteci topluluğu ile birlikte Van’a geldi. Önceki gün Van’a gelmesi beklenen ancak olumsuz hava koşulları nedeniyle ziyareti bugüne ertelenen Akdağ, Van’a uçak seferleri yapılmaması üzerine Erzurum’a indi. Buradan karayolu ile yaklaşık 7 saat süren yolculuk sonrası Van’a gelebildi. Araştırma Hastanesi’nin bir konferans salonunda virüs hakkında Bakan Akdağ ve beraberindeki heyete Hastane Başhekimi Doç. Dr. Hüseyi Avni Şahin ve bu süreci yöneten Çocuk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Faik Öner tarafından bilgi verildi. Önce Çocuk Servisi’nde yatan hastaları, ardında İntaniye Servisi’ndeki yetişkin hastaları ziyaret eden Bakan Akdağ ve beraberindeki heyet, hastaların son durumu ile ilgili olarak bilgi aldı.

Hastaları ziyareti sonrasında basın açıklamasında bulunan Bakan Akdağ, Araştırma Hastanesi’ndeki personelin, mükkemel çalıştığını söyledi. Bakan Akdağ, “Bu süreci yöneten meslektaşım Prof. Dr. Ahmet Faik Öner aynı zamanda benim sınıf arkadaşım. Bu vesile ile 20 yıl önceki öğrencilik hayatımla ilgili anılarım tazelenmiş oldu. Çok yerinde müdahalelerde bulundu ve ekibiyle birlikte özverili olarak çalışmalar yürüttü.” dedi.

Bakanlık olarak kuş gribi şüphesinin çıktığı ilk günden beri ilgili birimlerle diyalok halinde olduklarını ve laboratuvar sonuçlarını açıklamada şefaf ve açıklık yolunu seçtiklerini söyledi. Kimseden bir şey gizlenmediğini ifade eden Bakan Akdağ, Tarım Bakanlığı ile birlikte koordineli bir şekilde süreci yönettiklerini söyledi. Türkiye’de kanıtlanmış 9 vakanın olduğu anımsatan Akdağ, bu 9 vakadan 3 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Bundan sonra can kaybının olmamasını temenni ettiğini söyleyen Bakan Akdağ, “Şimdiye kadar ortaya çıkan vakaların hepsinde kanatlılarla doğrudan temas sözkonusu. Vatandaşlarımız yetiştirdikleri kümes hayvanları ile temastan kaçınmaları gerekir. Çocuklarımızı kanatlılardan korusunlar. Bu ülkenin Sağlık Bakanı olarak artık bu ülkede atandaşlarımızın kendi evlerinde kümes hayvanı beslenmemesi kanaatindeyim.” şeklinde konuştu

Tarım Bakanlığı’nın ilk günden bu yana bölgede iyi çalışmalar yaptığını ifade eden Akdağ, bu hastalığın hayvanlardan insanlara geçtiğini söyledi. Hastalıktan korunmanın yolu hastalığı taşıyan hayvanlardan korunmadan geçtiğini hatırlatan Akdağ, “Yavurlarımızı bu hastalıktan koruyalım. Dikkatli olalım. Ancak kontrollü bir dikkatin olması gerekir. Projektörlerimizi dikkatli olarak bu yöne çevirmeliyiz. Herkese önemli vazifeler düşüyor. Muhalefete, sivil tohlum örgütlerine, basına ve tüm kuruluşlara önemli vazifeler düşüyor. El birliği ile çalışarak şimdiye kadar iyi bir şekilde götürdüğümüz bu sorunu bundan sonra da sağlıklı bir şekilde götürelim” ifadelerini kullandı.

“Kuş gribinin göçmen kuşlarla bulaştığı belirtiliyor. Ancak bu hastalık belirtisi Türkiye’nin değişik yerlerinde görülmeye başlandı, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Bakan Akdağ, bilim adamlarının görüşlerinin bu yönde olduğunu söylemekle yetindi. Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü temsilcisine Türkiye bu süreci nasıl yönetti? sorusuna WHO Temsilcisi Dr. Gueneal R.M. Rodier, Sağlık Bakanlığı’nın, vakanın çıktığı ilk günden bu yana gerek yerel yönetimler gerek Tarım Bakanlığı ile birlikte koordineli çalışarak iyi çalıştığını söyledi. Rodier, “Bakanlıkların tedbirleri aldıklarını görüyoruz. WHO’yu ilk günden beri davet etmeleri şefaf olduklarını gösteriyor. WHO, Güney Asya, Taylan ve Vietnam’da önemli tecrübeler elde etti. Bu tecrübeleri ve bilgileri de yanımızda getirdik. Faydalı olacağını düşünüyoruz. 1997 yılından bu yana dünyanın değişik bölgelerinde yaşanan vakalarla ilgileniyoruz. En sevindirici olan yanı Tarım Bakanlığı ile birlikte koordineli bir çalışmanın olması.” dedi.