Dolayısıyla İsrail vatandaşlığı konusunda hiçbir hakları yok. Yolun aşağısında kalanlar ise 1948 Arapları; onlar diğerlerine göre daha fazla hakka sahip. Evi, 1948 sınırları içinde yer alan 21 yaşındaki Muhammed, pek çok Arapın tersine İsrailde bugün yapılacak seçimde sandık başına gideceğini söylüyor. Oyunu da Birleşik Arap Listesini simgeleyen dad harfine verecek. Muhammede göre seçimler hiçbir şeyi değiştirmeyecek. En büyük sorunun işsizlik olduğunu belirten Muhammed, İsrail-Filistin barışının mümkün olmadığını düşünüyor. Ona göre tek çözüm, İsrailin işgalden vazgeçmesi. 60 yaşındaki annesi de seçimlerin hiçbir fayda getirmeyeceğini düşündüğü için oy kullanmayacağını kaydediyor.
İsrailliler, yarın sandık başına gidiyor. 5 milyon seçmen yeni hükümeti belirlemek için oy kullanacak. Ariel Şaronun geçtiğimiz yıl kurduğu Kadima Partisinin yüzde 35 civarında oy alması bekleniyor. Seçim, Kadimanın Filistin topraklarından tek taraflı çekilme politikası için de referandum niteliği taşıyor. Genel seçimlere üç parti ile katılan Arapların, 120 sandalyeli İsrail Parlamentosu Knessete en fazla 10 üye göndermesi bekleniyor. Fakat özellikle iş, ücretler, ev edinme ve hükümet kaynakları gibi konularda kendilerine ayrımcılık yapıldığını ifade eden İsrail Arapları, buna rağmen işgal altındaki Batı Şeria ve Gazzedeki kardeşlerinden daha şanslı olduklarını vurguluyor.
23 yaşındaki taksi şoförü Hasan, İsrail vatandaşı olmamasına rağmen Doğu Kudüste yaşadığı için çalışma hakkına sahip. Ancak her alanda kendilerine uygulanan ayrımcılığın çok ileri düzeyde olduğunu söylüyor. Taksisine binmek isteyen bir Yahudinin, kendisinin Filistinli olduğunu öğrenince kapıyı kapatıp geri çekildiğini anlatıyor. Hasana göre halk arasında Filistinlilere şüpheyle yaklaşanların oranı oldukça yüksek.
Yapılan son kamuoyu yoklamalarına göre halkın yüzde 43ü İsrailli ve Filistinlilerin gittiği alışveriş merkezi, kafe ve benzeri yerlerin bile ayrılmasını istiyor. İsraillilerin yüzde 63ü Filistinlileri tehdit olarak görüyor. Uzmanlara göre halktaki bu şüphecilik ve isteksizlik de Ariel Şaronun partisi Kadimaya desteği patlatıyor. Fakat Zamana konuşan uzmanların ortak görüşü, Ehud Olmert liderliğindeki Kadimanın yürürlüğe koymak istediği tek taraflı çekilme planının hiçbir şekilde barış getirmeyeceği yönünde.
İsrailin eski Washington büyükelçilerinden ve Ariel Şaronun dış politika danışmanı Zalman Şovala göre önümüzdeki 3-4 yıllık süre içinde çok da radikal gelişmeler olmayacak. Koalisyon hükümetinin de iddia edildiği gibi çok kolay kurulmayacağını ve partiler arasında önemli görüş ayrılıkları bulunduğunu vurgulayan Şoval, özellikle Kadimanın sloganı olan tek taraflı çekilme konusunda nereden ve ne kadarlık çekilme gibi konularda netleşmesi gereken noktalar bulunduğunu ifade ediyor. Tek taraflı çekilmenin barış getireceğine inanmadığını belirten Şoval, tek çözümün Filistinlilerle masaya oturmak olduğunu vurguluyor; ancak karşılarında bir muhatap bulunmadığını ileri sürüyor.
Tek taraflı bir çekilmenin nihai barış sağlanmasının yolunu açmayacağını vurgulayan eski İsrail ordusu istihbarat sorumlusu ve Tel Aviv Üniversitesine bağlı Jafa Center Genel Müdür Yardımcısı Efraim Kam da tek şansın Filistinlilerle barış masasına dönmek olduğunu söylüyor. Kadimanın güvenlik duvarı inşasını sürdüreceğini de belirten Kam, HAMASın bir an önce politikalarını değiştirerek, İsrail ile masaya oturma şartlarını yerine getirmesi gerektiğini ifade ediyor.
Aynı görüşleri dile getiren İslam ve Ortadoğu araştırmaları uzmanı Moşe Maoz ise tek çıkış yolunun Yol Haritasına tekrar dönmek olduğunu ifade ediyor. Maoza göre her ne kadar görüşleri korkunç da olsa Hamasın pragmatik davranarak barış sürecinin başarıya ulaşmasına büyük katkı yapabileceğini vurguluyor.
Sokaktaki Yahudiler de umutsuz
29 yıl önce Amerikadan göç ederek İsraile yerleşen Melvin (77) ve Gila (75) çifti de tek taraflı çekilmenin kesinlikle işe yaramayacağını, masaya oturarak Batı Şerianın bir iki nokta dışında tamamen boşaltılması gerektiğini söylüyor. Kendilerinin solcu Meretz Partisini desteklediklerini belirten çift için barış, şu an için çok uzak. Filistinlilerle yaşamaktan çok, onların ayrı bir devleti olmasını desteklediğini söyleyen Almanca öğretmeni Melvin, İsrailde halen Arz-ı Mevudun gerçekleşmesini bekleyen insanlar bulunduğunu, artık herkesin gerçeklerle yüz yüze gelmesi gerektiğini söylüyor.
55 yaşındaki Lehud ise kesinlikle Şas Partisine oy vereceğini, çünkü bu partinin İsrailin toplum yozlaşmasına karşı çıktığını belirtiyor. Filistinlilerle yaşamak istemediğini de söyleyen Lehud, Nereye gideceklerse gitsinler. diye çıkışıyor.
Türkiyeden göç eden Yahudilerin kurduğu Türkiyeliler Cemiyeti Başkanı Momo Uzsinaya göre ise barış için bir şans doğmuş bulunuyor. Özellikle Kadimanın muhtemel başarısı ve İşçi Partisi gibi ılımlı partilerin de koalisyona sıcak bakmasının barış ümitlerini artırdığını belirten Uzsinay, yine de tek taraflı bir çekilmenin barış için bir eksiklik olduğunu, tek şansın ABD ya da Avrupalılarla değil, Filistinlilerle masaya oturmak olduğunu vurguluyor. Uzsinay, Türkiye Yahudileri arasında homojen bir görüş bulunmadığını, en sağdan en sola tüm partilere oy verildiğini de ifade ediyor.
İsrail nüfusunun yüzde 20sini oluşturmalarına rağmen, hemen hemen hiçbir alanda Yahudilerle eşit haklara sahip olmayan İsrailli Araplara göre seçim sonunda, Filistin sorunu gibi İsrailli Arapların sorununun da göz önünde bulundurulması gerekiyor.
Yahudilerle aynı işi yapmalarına rağmen onların yarısı kadar maaş aldıklarını ve bunun yanı sıra hiçbir yasal haklarının bulunmadığını belirten 43 yaşındaki şef garson Şabana göre İsrailli partilerin hepsi kendileri için aynı. Tek farkları biri kötü, diğeri ise daha kötü. Doktor olan 29 yaşındaki Hamza için ise Filistin sorununun çözümü çok zor. Özellikle tek taraflı çekilmenin yeni bir intifada ateşini körükleyebileceğini söyleyen Hamzaya göre, Filistinlilere sorulmadan atılacak her adım felaket getirecek.
Haniye: Çekilme tek taraflı olmaz
Yarınki seçimlerde favori olarak gösterilen Kadima partisi lideri Ehud Olmert, dün evinde bulaşık yıkarken objektiflere poz verdi. Filistin hükümetini kurmakla görevlendirilen Hamas lideri İsmail Haniye ise Artık kan dökülmesin. Krizi sona erdirmek istiyoruz. mesajı verdi. Haniye, Olmertin Filistinlilerin rızası gözetilmeden Batı Şerianın bazı kesimlerinden tek taraflı çekilme planının kabul edilemez olduğunu da vurguladı. Olmert istediği takdirde görüşeceklerini söyleyen Haniye, kuracağı hükümetin çarşamba günü yemin edeceğini belirtti.