Hürriyet gazetesinde dün yer alan Türbana bir darbe de BMden başlıklı haberde, başörtüsü yasağıyla ilgili başvurulara BM yolunun kapandığı iddia edildi. Kadına Karşı Ayrımcılıkla Mücadele Komitesi (CEDAW) eski Başkanı ve ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feride Acar, bu iddianın doğru olmadığını söyledi. Başörtüsü başvuruları için BM yolunun kapandığını söylemenin doğru olmadığını söyleyen Acar, Rahime Kayhan aleyhindeki kararının iç hukuk yolları tüketilmediği gerekçesiyle alındığını hatırlattı. Acar şunları söyledi: Rahime Kayhan, Komiteye Türkiyedeki iç hukuk yollarını tükettiğini iddia ediyor. Ancak Türk mahkemelerine kadına ayrımcılık yapıldığı iddiasıyla başvurmamış. Komite, Türk iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle bu başvuruyu kabul edilebilir bulmadı. dedi. Acar, Davacı başörtüsü yasağının kadına ayrımcılık içerdiği teziyle Türk mahkemelerine başvurur ve sonuç alamazsa, Komitenin Kayhan kararından farklı bir karar alma ihtimali bulunuyor. dedi.
Erzurumda ortaokul öğretmenliği yaparken başörtüsü yasağı dolayısıyla görevinden uzaklaştırılan Rahime Kayhan, Erzurum İdare Mahkemesi ve Danıştaya yaptığı başvurulardan sonuç alamadı. Bunun üzerine Kayhan 2004 yılında CEDAWa başvurdu. Komite 27 Ocak tarihli kararında Kayhanın Türk mahkemelerine yaptığı başvuruda, kadına ayrımcılık tezini hiç dile getirmediğini belirterek müracaatının kabul edilemeyeceğini duyurdu. Başvuruları insan hakları açısından değil kadına ayrımcılık yönünden inceleyen CEDAWın karar metninde kamu kurumlarında ve üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağının insan haklarına aykırı olup olmadığına dair bir değerlendirme yapılmıyor.
Özbek öğrencinin şikâyetini haklı buldu
Rahime Kayhanın başvurusunda usul hatası nedeniyle aleyhte karar veren BMnin 2004 yılında Raihon Hudoyberganova isimli Özbek öğrencinin açtığı davada, başörtüsü yasağı aleyhine karar verdiği bildirildi. Özbek öğrenci Hudoyberganova, başörtüsü yasağı nedeniyle ülkesinde eğitim hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle 2000 yılında temel insan hakları alanında faaliyet gösteren Cenevre merkezli Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesine başvurdu. İnsan Hakları Komitesi, 2004te verdiği kararda, başörtüsü yasağının BM Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesine aykırı olduğuna karar verdi. BM İnsan Hakları Komitesinin kararı, AİHMnin başörtüsü yasağını onayladığı Leyla Şahin kararıyla çelişiyor. AİHM, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan Türkiyede, başı kapalı üniversite öğrencilerinin, başı açık olanlar üzerinde baskı oluşturacağı tezini savunmuştu.
Birleşmiş Milletler çözüm için Türkiyeye 2009a kadar süre tanıdı
Birleşmiş Milletler (BM) Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesinin (CEDAW) Türkiyeye ilişkin hazırladığı tavsiye raporunda kız öğrencilerin başörtülü olarak okullara alınmaması kadınlara yönelik ayrımcılık olarak nitelendirilmişti. 2005 Kasım ayı içerisinde hazırlanan raporda hükümetin son yıllarda yaptığı yasal düzenlemelerle kadın ayrımcılığı yönünde önemli adımlar attığı belirtilirken, ancak kızların eğitim sırasında ayrımcılığa tabi tutulduğu vurgulanmıştı. Raporda, Komite, okullarda ve üniversitelerde türban yasağının kızlar ve kadınlar üzerindeki etkisinden endişe duymaktadır. ifadeleri yer alıyor. Raporda devletin kızların okur yazarlık oranının artırılması için aktif önlemler alması, eğitimin her seviyesine kadınların erişmesinin kuvvetlendirilmesi ve meslek tercihlerinin çeşitlendirilmesini sağlaması gerektiği belirtilirken, başörtüsü yasağının bu faktörlere etkisinin araştırılması isteniyor. Raporda, Komite, taraf devletin türban yasağının etkisini denetlemesini ve değerlendirmesini, yasak yüzünden okullar ve üniversitelerden dışlanan kadın sayısı hakkında bilgi derlemesini rica eder. denildi. Komite, Türkiyenin raporda sıralanan sorunları en geç 2009 yılının Ocak ayına kadar çözmesini istedi