Belçika’da köşe yazarlarından akademisyenlere ve sokaktaki vatandaşa kadar herkesin ilk gündem maddesi cinayetle ilgili tartışmalar. Ülkenin önde gelen üniversitelerinden Gent’in öğretim üyesi Dr. Patrick Loobuyck, Hepimiz maalesef önyargılarımızın kurbanı olduk. diyor.
Katil zanlılarıyla ilgili haberlerin hiçbirisinde iki Kuzey Afrika kökenli genç’ ifadesinin yanında ‘muhtemel’ ya da sanılıyor’ kelimelerine yer verilmediğine dikkat çeken Loobuyck, topluma kesin bir hüküm yansıtılmasına tepki gösteriyor. Loobuyck, suçluların Fas kökenli ve Müslüman’ olduğuna kamuoyunun bu derece inandırılmasını, toplumun düşünce sistematiğindeki korkunç yönlendirmeye’ bağlarken şu eleştiride bulunuyor: Kendimizi ne kadar ilerici, çok kültürlü ve toleranslı görürsek görelim, geçtiğimiz iki hafta yaşanan hadiseler, toplumsal önyargılarımızın bizi ne kadar yanlış yönlendirebildiğini gösterdi.
Katolik Leuven Üniversitesinden sosyal psikolog Guido Peeters da insanların gerçek olduğunu sandığı şeylerin çoğunun önyargılardan oluştuğunu belirtiyor. Biz ırkçı mıyız? sorusunun cevabı olarak Peeters, Brükselde yaşayan birçok insanın kafatasında sokaktaki suçlu tipi olarak aynı şablon var; genç, erkek ve esmer. Bunlardan birisi tutarsa beyin eksik kalan unsurları önceden okuduğu ya da gördüğü resimlerle otomatik olarak tamamlıyor. Bu yüzden bütün bu yaşananları bire bir ırkçılığa bağlamak doğru değil. Fakat kafamızdaki şablonu derhal gerçekmiş gibi algılamamız haksız bir yaklaşım. ifadelerini kullanıyor.
Gazetelerin okur köşesine yazılar yazan Belçikalı Eric Corijn ise medyanın ve kamuoyunun yanlış yönlendirmesi ile kendisinin de suçlu sandalyesine derhal Müslüman Faslı gençleri oturtmaktan duyduğu üzüntüyü dile getiriyor. Corijn, cinayete kurban giden Joe Van Holsbeeckin ölümünü protesto eden 80 bin kişinin katıldığı sessiz yürüyüşe sırf üzüntüyü paylaşmak için gelmiş olan başörtülülere o anda farklı bir gözle baktığını da itiraf ediyor. Katilin Polonyalı olduğunun ortaya çıkmasının ardından Brüksel Bölge Savcılığının yanı sıra Adalet ve İçişleri bakanları alelacele, haksız bir şekilde belirli bir toplumsal kesimin parmakla işaret edilmesinden dolayı duydukları üzüntüyü dile getirmişti.
Suça eğilimin sebebi eğitim
Ülke gündeminin birinci sırasına yükselen cinayet olayının ardından konuya ilişkin bir kamuoyu yoklaması yapıldı. Araştırmaya katılan Belçikalıların yaklaşık yüzde 75i gençlerdeki suça eğilimin din ya da ırksal nedenlerden çok eğitim ve yaşadıkları çevreden kaynaklandığı yönünde fikir beyan etti. Araştırmaya göre, reşit olmayanlar için uygulanan hafif cezaların da gençler arasında suçu teşvik ettiği kaydedildi. Ankete katılanlardan yüzde 80inden fazlası halka açık yerlerdeki güvenlik kamerası sayısının artırılması gerektiğini bildirirken, yüzde 77si sokakta görev yapan polis sayısının yetersiz olduğu kanısında. Belçikalılar yer olarak bankamatiklerde kendilerini en az güvenli hissederken, toplu taşım araçları ile özellikle Brüksel sokaklarında kendisini güvenli hissetmeyenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar çok. Belçika nın Flaman bölgesinde okul çevresi güvenli olarak algılanırken, başkent Brüksel ve Valon bölgesinde okul çevrelerinin güvenli yerler olmadığı kanısı hakim.