Sanayi ve evsel atıkların yarattığı kirlilik ve golf sahası için açılan dev kanalların eko-sistemi bozması sonucu balıklar ölmeye, flamingolar ve diğer kuşlar bölgeden göç etmeye başladı.
Av ve Yaban Hayvanlarını Koruma Vakfı Başkan Yardımcısı emekli Büyükelçi Süha Umar, sulak alana zarar veren işletmeler hakkında savcılığa ve Muğla Valiliği'ne suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.
Umar, "Önlem alınmazsa, bürokratlar da suça ortak olur. Çevre kuruluşları ve üniversiteler alanın tehlike altında olduğunu belirten raporlarını ilgili kurumlara vermesine rağmen sadece Çevre ve Orman Bakanlığı'nın tabelasını koymaktan başka tek bir şey yapmadılar" diye konuştu.
Koruma altında!
Milas'ın Boğaziçi köyü sınırları içinde bulunan ve 120 çeşit kuş, 50'ye yakın balık türünü barındıran Tuzla Sulak Alanı, Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Ekim 2004'te koruma altına alınmıştı.
Ancak bölgenin koruma altına alınması, gerçek anlamda bir "korunma" için yeterli olmadı. Bölgede önce toplu balık ölümleri görülmeye başlandı.
Bölgedeki kuş türleri 50'ye, balık türleri ise 20'ye kadar düştü. Geçtiğimiz yıllarda 5 binleri gören flamingo sayısı 2 bine indi.
Atıklar buraya…
Sulak alana yakın bölgelerde faaliyetini devam ettiren halı yıkama fabrikalarıyla mermer atölyelerinin zehirli atıkları Mazı Çayı aracılığıyla Tuzla'ya ulaştı.
Son 10 yılda 5 binin üzerinde konut yapılan bölgede, konutların atıkları da vidanjörlerle çekilip derelere döküldü ve Tuzla Sulak Alanı'na geldi.
Boğaziçi Köyü Birinci Azası Halil Kaya, sulak alana ulaşan atıkların Tuzla'yı cehenneme çevirdiğini söyledi.
Kaya, "Kuraklık nedeniyle kirliliğin arttığı, yosunlaşmanın yoğunlaştığı bölgede oksijensiz kalan canlı türleri yok oldu, balıklar ölmeye başladı. 20 yıl önceye kadar balık ve kuş cenneti olan Tuzla, insanın verdiği zararlara yenildi'' dedi.
Golf sahası açılıyor
Bodrum Gönüllüleri Derneği sözcüsü Cüneyt Karaloğlu, sulak alan yakınında iki golf sahası yapımına başlandığını, iş makinalarının kanal açıp doğal dengeyi bozduğunu belirtti.
Sulak alanların korunmasıyla ilgili yönetmeliğin rant uğruna 2 yılda 3 kez değiştirildiğini söyleyen Karaloğlu, "Sulak Alanlar Yönetmeliği doğayı ve eko-sistemi korumak amacıyla değil yap-satçıları korumak amacıyla düzenlenirken, bölgede zehirli sanayi atıklarıyla, iş makinalarıyla doğa cinayeti işleniyor. Korumadan çok kollama faaliyeti sürüyor. Sulak alan çöplüğe, katı atık merkezine dönüştürüldü. Böyle giderse 5 yıla kadar tek canlı kalmaz" dedi.
Sanayi tesislerinin atıklarının Mazı çayına dökülmemesi için işletmeleri geçen yıl uyardıklarını belirten Milas Kaymakamı Bahattin Atçı ise, "Bu yönde gelen şikayetleri değerlendirdik ve gerekli uyarıları ve yasal işlemleri yaptık. Acilen bölgeye yine ekipleri göndererek gerekli incelemeleri başlatacağım" dedi.
Atçı, sulak alan içinde bulunan eski tuz fabrikasının altını kafeterya, üzerini kuş gözlem evi yapmak için restorasyon çalışması başlattıklarını belirtti.