Internette veya kara pazarlarda organ mafyasi kanaliyla aradigi organi bulan alici, ikinci dünya ülkelerinde transplantasyonu (vücudun bir baska bölümünden alinan dokularin genis yaralarin kapatilmasi amaciyla diger bir bölüme nakledilmesi) gerçeklestiriyor. Organ ihtiyacinin artmasina paralel olarak, kara pazarlar daha da büyüyerek çalisma alanini genisletiyor. Bir böbrek 50-100 bin dolar (68-136 milyar lira) fiyat araliginda alici buluyor. Böbregini satiliga çikaranlarin yaslari ise 18 ile 35 arasinda degisiyor. Bir böbrek hastasinin devlete yillik maliyeti 15 bin YTLyi (15 milyar lira) geçiyor. Diyalize baglanmanin çözüm olmamasi, böbrek bagisi oraninin ihtiyacin yüzde 10unu ancak karsilayabilmesi, hastanelerdeki altyapi ve eleman yetersizligi sebebiyle kadavradan (ölü insan) bagisin da istenilen seviyeye çekilememesi, sorununa çözüm bulamayanlari Türkiyede etik kurallarin disina sürüklüyor. Dünya ise canli vericilerden daha fazla nasil faydalanilabileceginin yollarini ararken Iran modeline odaklandi. Sistem kisaca, vericinin digerlerini de tesvik etmek için ödüllendirilmesi esasina dayaniyor. Böbrek hastasi olanlar da, organini vermek isteyenler de hükümetin kurdugu ve bizzat islettigi Hasta Diyaliz ve Transplant Hastalari Birligine gönderiliyor. Buradaki tetkik ve analizler sonucu, alici için uygun böbrek bulundugunda vericiden alinan organ hastaya naklediliyor. Devlet hastadan para almiyor; ancak diger vericileri tesvik için 20 bin dolar (27,4 milyar lira) ödül veriyor. 1988de uygulanmaya baslanan yöntemle, Iranda 2000 yilina kadar gerçeklestirilen 10 bin 957 transplantasyondan 8 bin 405i akraba olmayanlar arasinda yapiliyor. Geriye kalan 2 bin 648i akraba olanlar, 84ü ise kadavradan nakil olusturuyor. Akdeniz Üniversitesi Tip Fakültesi Organ Nakli Egitim Arastirma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Alper Demirbas, Iran modelinin yerinde bir çözüm oldugunu aktariyor. Türkiyede mevcut sartlarda bulunan kadavradan böbrek sayisinin yillik ancak 150 olabildigini hatirlatan Demirbas, bakanligin yönergesiyle kurulan etik kurullarin da böbrek naklinin artmasinda istenilen etkiyi yapmadigini söylüyor. Organ Nakli Ulusal Koordinasyon Kurulu Üyesi Opr. Dr. Ata Bozoklar da, Iranda devlet bu isi kendisi yaparak illegal yollarin önünü kapatiyor. Sistemle vatandas sagligina kavusuyor, devlet de ekonomik yükten kurtuluyor. seklinde konusuyor.
Islama göre vericinin rizasi gerekli
Islam hukuku profesörü Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Iranin yaptigi gibi vatandaslarin devlet tarafindan böbrek bagisina tesvik edilmesinin, böbrek satisindan farkli bir islem oldugunu söylüyor. Karaman, Böbrek bagislayan kimse ödülü almayabilir. Organi bagislayan, bu ödül olmasaydi bunu yapmayacakti ise bu bir niyettir, bunu ancak kendisi bilir, baskalari bilemez. Sorumlulugu da devlete degil, kendisine ait olur. diyor. Karaman, kadavradan böbrek almak için kadavra sahibinin sagliginda buna razi olmasi veya yakinlarinin rizasi konusuna biraz daha genislik getirilmesi gerektigine dikkat çekiyor.