Bursa Uludağ Üniversitesi, UV Dayanıklı İplik Geliştiriyor

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) akademisyenleri, ultraviyole (UV) ışınlarına karşı dayanıklılığı artırılmış ipliklerin geliştirilmesi için farklı katkı malzemeleri kullanacak. BUÜ’den gelen bilgiye göre, Karesi Polyester ve Petrokimya Sanayi A.Ş. işbirliğiyle hazırlanan “Volkanik Mineral Katkılı Polyester İpliklerden Mamul Solar Koruma ve Termal Özellikleri İyileştirilmiş Teknik Kumaşların Geliştirilmesi” adlı proje, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’ndan (TÜBİTAK) destek almaya hak kazanmış durumda. Proje kapsamında, çeşitli katkı malzemeleri ile değişik kesit geometrilerine sahip, UV ışınlarına karşı daha dayanıklı ipliklerin üretilmesi planlanıyor.

PROJENİN HEDEFLERİ

Elde edilecek iplikler kullanılarak, solar koruma ve termal performans özellikleri artırılmış teknik tekstil kumaşlarının üretilmesi amaçlanıyor. Bu projede yürütücü olarak görev alan BUÜ Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Kenan Çeven ile birlikte, aynı bölümden Prof. Dr. Semiha Eren, Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gizem Karakan Günaydın ve tekstil mühendisi İrem Özyurt, ekipte yer alıyor. Proje yürütücüsü Çeven, projeyle hedeflenen fonksiyonel kumaşların geliştirilmesi ve kritik kullanıcı ihtiyaçlarına bütüncül çözümler sunma amacı üzerinde duruyor.

KUMAŞLARIN ÖZELLİKLERİ

Çeven, “Farklı volkanik mineral katkılı ve özel kesit tasarımlarına sahip liflerden üretilen ipliklerle dokunmuş kumaşların performans özellikleri ile ısıl yalıtım ve solar koruyucu niteliklerinin istatistiksel yaklaşımlar doğrultusunda değerlendirileceğini” ifade ediyor. Geliştirilecek kumaşlar, özellikle perde, çadır ve branda gibi uygulama alanları için, mevcut ürünlerden farklı olarak çok çeşitli faydalar sunacak. Düşük solar enerji geçirgenliği sayesinde ortam sıcaklıklarını kontrol altına alırken, güneş ışınlarının zararlı etkilerine karşı koruyucu bir bariyer oluşturarak, tekstil ürünlerinin solma ve fiziksel hasar risklerini azaltarak önemli bir avantaj sağlaması bekleniyor. Bu iki temel özelliğin entegre biçimde tasarlanması, kullanıcı beklentilerini ve gereksinimlerini karşılama noktasında önemli bir katkı sağlayacak. Böylelikle geliştirilen ürünlerin hem fonksiyonellik hem de kullanıcı deneyimi açısından değer yaratması ve yaşamı daha konforlu ve güvenli hale getirmesi hedefleniyor.