Eski CHP üyesi Av. Hüdayi Kayhan, kontenjan adayı olarak Denizli’de daha şaibesiz, halkın tasvip edebileceği, CHP’ye yıllarını vermiş birisini beklerken Ergenekon sanığı İlhan Cihaner’in gösterilmesinin, partide ön seçimle yakalanan havayı bir anda geriye döndürdüğünü söyledi.
Cihaner’in aday gösterilmesinin Denizli’de parti tabanında oluşturduğu rahatsızlık devam ediyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin, kurulduğundan beri demokratik hukuk devleti olmaya çalıştığını belirten Eski CHP üyesi Kayhan, “Yıllarca millet olarak demokrasi mücadelesi verdik. Ancak CHP’de, sosyal demokrat kimliğinden bir uzaklaşma görülüyor. Halkın gözünde CHP, 1960 ihtilâli ve 27 Nisan bildirisinin destekçisi olarak görülüyor. ‘Sosyal demokrat’ dediğiniz anda demokrasi harici güçler, kim olursa olsun, asker olur, yargı olur, bürokrasi olur, demokrasiye müdahale ettiğinde ilk tepkiyi koyacak kesim olması lazım. 15-20 yıldır yapılan yanlışlar, halkın gözünde CHP’yi sanki darbeyi destekler pozisyona düşürdü.” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başına geçmesinin ardından partinin ciddi bir ivme kazandığını savunan Kayhan, “Seçimden önce bütün partiler adaylarını genel merkez tarafından belirlerken CHP, uzun yıllar sonra ilk defa ön seçim kararı aldı. Bu da ayrı bir hava estirdi, karnaval havasında geçti. Kontenjan kullanılmasına dair itiraz eden diğer partilerden olmayıp da CHP’nin içinden gelmesi ilginç oldu. Özellikle Genel Başkan Kılıçdaroğlu’ndan, Denizli gibi bir yerde daha şaibesiz, halkın tasvip edebileceği, CHP’ye yıllarını vermiş birisini beklerdik. Darbe suçlamasıyla yargılanan İlhan Cihaner’i aday yapılması ise gördüğüm kadarıyla ön seçimle yakalanan havayı bir anda geri döndürdü.” şeklinde konuştu. Dokunulmazlıkların kaldırılmasını savunan bir partinin, yargılanan bir sanığı milletvekili seçtirerek dokunulmazlık kazandırmasının halkın gözünde ciddi manada güven duygusunu zedelediğini dile getiren Hüdayi Kayhan, sosyal demokrat biri olarak bundan rahatsız olduğunu kaydetti.
Cihaner’in, Oda TV’nin tehdit dolu haberlerinin ardından aday gösterildiği iddiaları hakkında da değerlendirmede bulunan Av. Kayhan, “Bunlar, bir hukukçu olarak hiç istemeyeceğimiz, hiçbir zaman arzu etmeyeceğimiz, aklımızın köşesinden dahi geçirmek istemeyeceğimiz ihtimaller ancak bizim düşünmek istemeyişimiz, bunun yok olduğu anlamına gelmez. Türkiye’de ciddi manada kendisini sosyal demokrasinin sahibi konumuna koymuş bir partinin, demokrasi dışında güçler tarafından yönlendirildiğini söylemek istemiyorum ama hakikatten ağır geliyor. Maalesef böyle bir surum söz konusu, bütün bu olaylar tesadüf olamaz herhalde. Oda TV’de yayınlanan haberden üç dört saat sonra Cihaner’in aday gösterilmesi, ister istemez insanın aklına bazı kuşkular getiriyor.” dedi.
Türk Ceza Kanunu’nda hırsızlığın, dolandırıcılığın, zimmetin, emniyeti suistimalin cezalarının belli olduğunu anlatan Kayhan, “Darbeye teşebbüsün cezası, ömür boyu hapistir. Darbe, yüz kızartıcı suçlardan daha ağır bir suç. Halkın iradesine kastetmek, yok saymak, halka rağmen bir şeyler yapmak… Biz 80-100 yılda dişimizi tırnağımızı takıp katettiğimiz mesafeyi, 6 ay 1 senede darbe gibi olayla kaybediyoruz. 28 Şubat’ın acıları daha duruyor, 12 Eylül’ün acıları duruyor. 12 Eylül’ü yapanları bu halk affetmeyecek. Cihaner, darbeye teşebbüs suçuyla yargılanan biridir. Suçsuz ya da suçlu olarak nitelendiremeyiz fakat bu tür insanların, en azından hakkındaki yargılama bitip beraat edesiye kadar aday gösterilmemesi gerekirdi.” ifadelerini kullandı.
