‘Çocuklara ölümü ona hazir olanlar anlatabilir’

Ölümün çocuklara nasil anlatilacagi konusunda seminer veren psikolog Dr. Mustafa Ulusoy, ölümden tedirgin olanlarin aslinda yetiskinler oldugunu belirterek, ölümü çocuklara ancak buna hazir olabilen yetiskinlerin anlatabilecegini söyledi.

Çocuklarda insanlarin sandigindan daha fazla anlama kapasitesi oldugunu vurgulayan Ulusoy, çocuklarin hayati anlamaya çalistigi kadar ölümü de sorguladigini ifade etti. Psikoloji ve psikiyatride uzun süre çocuklarin ölüm diye bir kavrami tasimadiklarinin sanildigini kaydeden Ulusoy, artik bu düsüncenin degistigini aktardi. Çevrelerinde basta insan olmak üzere hayvan ve bitkilerin ölümünü gören çocuklarda ister istemez ‘Bu varliga ne oldu’ sorusunun olustugunu belirten Ulusoy, “Çocuklar bu sorunun cevabini zaman zaman ebeveynlerinden istemektedirler. Çocuklarin psikolojik gelisimini yakindan ilgilendiren bu konuda yetiskinler hazirlikli olmalidir. Aksi durumda ölüm karsisinda ürken, ölümü yok sayarak yasamaya çalisan yetiskinler bunu çocuklarina da yansitir. Bu da çocuklarin ölümle ilgili yanlis kavramlar gelistirmelerine, ölüm korkusu yasamalarina yol açarak psikolojik gelisimlerini zedeler.” dedi. Ulusoy, ebeveynlerin, ölen bir kisi karsisinda çocuklara ‘O ölmedi, baska yere gitti. Gelecek’ seklindeki açiklamalarinin en çok yapilan yanlis oldugunu kaydetti. Çocuklarin ölümün farkina vardiktan sonra kendilerinin ölüp ölmeyeceklerini sormalari üzerine de anne-babanin sefkat hissini yanlis kullanarak, ‘Sen hiç ölmeyeceksin yavrum’ seklindeki cevabinin çocuklari ölüm karsisinda zayif düsürecegini dile getiren Ulusoy, “Ben ölmeyecegim diye düsünen çocuk, etrafinda yasanan ölümler karsisinda bu düsüncesi defalarca yanlislaninca kendisini zayif hissetmeye baslar. Her yanlislamada da düs kirikligi yasar.” diye konustu.

Ölümün çocuklara hayatla birlikte anlatilmasi gerektigini söyleyen Ulusoy, “Çocuklara hayati da ölümü de verenin Allah oldugu anlatilmalidir. Hem hayatin hem de ölümün Allah’in birer mucizesi oldugu ve bize sevgisini sundugu söylenmelidir. Insanlarin basi bos olmadiklari, her an onlarla ilgilenen, ihtiyaçlarini karsilayan bir sahiplerinin oldugu ögretilmelidir. Ölüm hayatla birlikte anlatilirsa çocuklar hayatin degerini daha çok hissetmeye baslar.” seklinde konustu.