Çocuklarda 3- 4 yaşına kadar parmak emme normal bir davranış

Çocuklarda 3- 4 yaşına kadar süren parmak emmenin herhangi bir psiko-patolojik sorun olmadığı, bunun her sağlam çocukta görülen normal bir davranış olduğu belirtildi.

Parmak emme çoğunlukla beslenmeye bağlı olmayan, açlıkla ilişkisiz görülen bir davranıştır. Çocuklarda parmaklar dışında, dudaklarını, elbisesinin eteğini ve mendilinin, yastığının, yorganının ucunu veya benzer eşyayı emme davranışı rastlanabilir. Genellikle geçici olup yaş büyüdükçe kaybolur. Eğer 5- 6 yaşından sonra da devam ederse çocuğun ruhsal bir sorunu olabileceği düşünülerek, nedenleri araştırılıp, çözüm yollarına başvurulması önerilir.” diyor.

Aile içi huzursuzluk, yeni bir kardeş doğumu, anne-baba kaybı, yalnız bırakılma, çevresinde beklenmedik bir değişiklik, gibi sıkıntılı gelişmeler sonrası geçici bir süre çocuğun parmak emmeye sığınabileceğini belirten uzmanlar, aradan belli bir süre geçmesi veya sıkıntılı durumun kaybolması halinde durumun normale dönebileceğini söylüyor. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayten Erdoğan, çocuklarda parmak emme alışkanlığının gün içinde de sürekli olması, 4 yaştan sonra da aynı sıklıkla devam etmesi, çocuğun aktiviteler yapmaktansa parmak emmeyi tercih etmesi, aile fertleri dışında kişilerin yanında devam ettirmesi, sosyal ortamlarda, kreş ve yuvalarda uyku vakti dışında parmak emmesi, çocukta ek olarak konuşma ve iletişim problemleri olması gibi durumların baş gösterebileceğini söyledi.

Dr. Erdoğan; “Çocukta bu belirtilerin bulunmadığı hallerde sorun büyütülmemeli, parmak emmenin zararsız bir davranış olduğu bilinmelidir. Çocukları vazgeçirmek için azarlamak, bir takım cezalara başvurmak, acı biber sürmek, ellerini bağlamak gibi sert tepkilerden kaçınılmalıdır. Bu tür tepkiler tam tersi olarak alışkanlığın pekişmesine neden olabilir, çocuğu isyankar yapabilir. Anne-babanın çocukla birlikte kaliteli vakit geçirmesi, ilgilenmesi, emme davranışı olsa da olmasa da gereklidir. Anne-baba, çocuk parmak emse de emmese de sevgi ve ilgilerinin aynı olduğunu kanıtlamalıdır. Çocuğun durumu incelenmeli, düzeltici önlemlerin yalnızca bir belirti olan parmak emme yerine, asıl sorunların çözümüne yöneltilmesi gerekir. Asıl nedenler ortadan kalkmadıkça parmak emme gibi davranışlar devam edeceğinden gerekli olduğunda çocuk psikiyatrisi hekimine başvurulması önerilir. Çocuğa uygun dinlenme, geniş ve çeşitli faaliyet yapma, yaşıtlarının bulunduğu bir ortam, oyun oynama olanakları sağlanmalıdır. Özellikle çocuğun elleri ile ilgi duyacağı, hoşlanacağı bir uğraşıya, bir oyuna veya oyuncağa yöneltilmesi faydalı olabilir. Çocuğa kendi kendini kontrol ederek isterse bu alışkanlığı terk edeceği inancını kazandırmak, bu konuda çocuğu desteklemek, gerektiğinde öğretmenden yardım almak yararlıdır” diye konuştu.

Ebeveynler parmağını emen çocukların çene kemikleri ve dişleri üzerindeki etkilerini düşünerek endişeye kapılabileceğini anlatan Dr. Erdoğan, parmak emmenin dişleri ne kadar etkilediği parmak emme süresine ve en önemlisi parmağın ağızdaki duruşuna bağlı olduğunu kaydetti. Süt dişlerinde oluşan bu değişiklik 6 yaşından sonra çıkan asıl dişleri etkilemediğini vurgulayan Erdoğan; “Ancak parmak, emzik emme alışkanlığı devam edecek olursa henüz gelişmekte olan kas ve kemik yapıları üzerine basınç uygulayarak dişlerin yer değiştirmesine yol açar. Bu durumda üst ön dişler öne alt ön dişler ise geriye doğru eğilir ve alt ve üst ön dişler arasında açıklık meydana gelir. Alışkanlıktan vazgeçilirse bu açıklık kapanır ancak 3.5 yaşından sonra kalıcılık artar. Parmak emme alışkanlığı gece uyurken de deva ederse daha etkili olur ve bunun sonucunda üst çenede darlık (V şeklinde bir çene kavsi) meydana gelebilir.” dedi.