Dolandırıcılık nedeniyle bankasında parasını kaybeden bir vatandaşın açtığı davada ilginç bir karar alındı. İstinaf mahkemesi, olayda yeterli güvenlik önlemleri almadığı gerekçesiyle bankanın tamamen kusurlu olduğuna hükmetti. Mahkeme, “Güven ve itibar müessesesi olan bankanın dolandırıcılık olayını engelleyebilecek teknolojileri transfer edip paranın hesaptan çıkmasını engelleyemediği, hesapta bulunan paranın güvenliğini davalı bankanın tam olarak sağlamakla yükümlülüğü bulunduğu” ifadesini kullandı.

MEHMET SALİH ÇEVİK’İN DURUMU

Dava dosyasına göre, Ankara’da yaşayan Mehmet Salih Çevik’in bir bankada hem TL hesabı hem de ABD Doları hesabı mevcuttu. Çevik, 25 Ekim 2021 tarihinde 0850 ile başlayan bir numaradan arandı. Arayan kişi, kendisini bankanın müşteri hizmetleri temsilcisi olarak tanıttı ve “Banka hesabınıza yurtdışından girmeye çalışanlar var” diyerek, cep telefonuna gelen linke tıklamasını ve gerekli bilgileri girmesini istedi. Çevik, bu uyarı üzerine panikle mesajla gönderilen linke tıkladı. Bankanın mobil bankacılık giriş sayfasında müşteri numarasını ve şifresini girdiği esnada eşi, dolandırıcı olabileceğini belirtti. Eşinin uyarısından sonra, hemen müşteri hizmetlerini arayarak durumu bildiren Çevik, hesaplarından 35 bin TL’nin transfer edildiğini öğrendi. Dolandırıcıların, bu işlem sırasında Çevik’in bankanın müşteri temsilcisiyle görüşme yaptığı esnada hareket ettiğini belirtmekte fayda var.

DOLANDIRILAN PARANIN GERİ İSTENİLMESİ

Olayın ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunan Çevik, avukatı Kenan Maçoğlu aracılığıyla, bankanın kusuru nedeniyle zararının karşılanması için Ankara 6. Tüketici Mahkemesi’nde dava açtı. Avukatı, “Tüm işlemler müvekkil telefonla, müşteri temsilciliğiyle görüştüğü ve şüpheli işlemi bildirdiği esnada yapılmıştır” diyerek, bankanın güvenlik önlemleri almakla yükümlü olduğuna dikkat çekti. 35 bin TL’lik miktarın, ihtar tarihi olan 03 Kasım 2021 tarihinden itibaren işleyen ticari faiziyle birlikte iadesini talep etti.

BANKA SUÇLAMALARA CEVAP VERDİ

Söz konusu banka, mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde, müşterilerin şifrelerinin ve bilgilerin korunmasının kendi sorumluluklarında olduğunu belirtti. “Bu bilgilerin üçüncü şahıslar tarafından kullanılması nedeniyle uğranılan zararlarından, müvekkil bankanın sorumlu tutulması hukuka ve hakkaniyete aykırıdır” ifadelerini kullandı ve davanın reddedilmesini talep etti. Ancak, Ankara 6. Tüketici Mahkemesi, davanın kabulüne ve 35 bin TL’lik alacağın davacı Çevik’e verilmesine hükmetti.

DOLANDIRILANIN HAKLARI KORUNDU

Kararın gerekçesinde, dolandırıcıların Çevik’i bankadan aradığını ve durumun farkına vararak bankayla iletişime geçtiğini ifade etti. “Bankayı aradığı, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği ve bankayı bilgilendirdiği, havale işlemi sırasında davalı bankanın onayının alınamadığı” belirtilirken, bu nedenle davacının sorumluluğunun bulunmadığı vurgulandı.

BANKA İSTİNAFA GİTTİ

Davalı banka, bu karara itiraz ederek istinaf başvurusu yaptı. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi, bankanın başvurusunu reddetti ve ilk derece mahkemesinin kararını onadı. İstinaf mahkemesi kararında, “Somut olayda kusurun tamamının davalı bankaya ait olduğu, bankanın dolandırıcılığı engelleyebilecek tedbirleri almadığı” yönünde yorumda bulundu. Avukat Kenan Maçoğlu, müvekkilinin davalı bankadan faiziyle parayı aldığını açıkladı.