İZMİR’DE DOLANDIRICILIK DAVASI SONUCU
İzmir’de bankacı olarak kendini tanıtan iki kişi, bir vatandaşın hesabından kredi çekmek suretiyle nitelikli dolandırıcılığa karıştıkları suçlamasıyla hapis cezası aldı. 2022 yılında Buca’da yaşayan ve işçi olarak çalışan Şerif Çil, telefonla arayan bir kişi tarafından banka görevlisi olarak bilgilendirilip, hesabından izinsiz bir kredi çekildiğinin ve başka hesaplara para transfer edildiğinin söylenmesi üzerine dolandırıldığını anladı. Çil, “Böyle bir başvuru ve işlemden haberdar değilim” demesine rağmen şüpheliler, durumu düzeltmek için kendisine bir bağlantı göndereceklerini bildirdi. Gönderilen linke tıklayarak şüphelilerin talimatlarına uyan Çil, kısa süre sonra hesabında 93 bin lira kredi çekildiğini fark etti.
DOLANDIRILDIĞINI ANLADI
Çil, bankaya gidip durumu öğrenince dolandırıldığını anladı ve hemen suç duyurusunda bulundu. Soruşturma sonucunda, D.Z. ve K.İ. isimli iki şahıs hakkında, kendilerini kamu görevlisi veya banka çalışanı olarak tanıtarak dolandırıcılık yaptıkları için dava açıldı. İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, D.Z.’ye 3 yıl 9 ay hapis ve 96 bin 500 lira ceza verilirken, K.İ.’ye ise 3 yıl 4 ay hapis ve 21 bin 660 lira adli para cezası uygulandı.
Yaşadığı çöküşü anlatan Çil, “Banka görevlisi bana bir link göndereceğiz, işlemleri iptal edeceğiz’ dedi. Ben de ‘Ev aldım, bankaya bir milyon borcum var. Bana nasıl kredi veriliyor?’ diye sordum. O da ‘İptal etmemiz için bana yardımcı ol’ dedi. Gönderilen linke girdim, hesapları ele geçirdi” şeklinde konuştu. Olay sonucunda ailevi sorunlar yaşadığını ve bankaya olan borçlarını ödeyemediğini ifade eden Çil, haklılığını mahkeme süreciyle kanıtladığını ve bankanın kredi borcunu iptal etmesini beklediğini, manevi tazminat davası açma niyetinde olduğunu kaydetti.
DOLANDIRICILIĞIN ARTAN RİSKLERİ
Avukat Ali Onar, internet bankacılığının yaygınlaşması ile birlikte bilişim yoluyla dolandırıcılık vakalarının arttığını belirtirken, müvekkilinin yaşadığı olayda bankanın sorumluluğunun da bulunduğunu söyledi. Onar, “Asgari ücretle çalışan bir işçinin hesabından kısa sürede bu kadar yüksek miktarda kredi çekilip, başka hesaplara aktarılması nitelikli dolandırıcılık olarak kabul edildi. Hem sanıklar hakkında hüküm verildi hem de olayın gelişim sürecine dair önemli bir karar alındı” dedi.