TBMM’de gazetecilerle bir sohbet toplantısı düzenleyen Salih Kapusuz, gazetecilerin Mehmet Ali Ağca’nın tahliyesiyle ilgili sorularını cevapladı. Bazı yorumcuların, “Bu kararın alınacağı önceden belli değil miydi. Hükümet Ağca’nın tahliyesini önlemek için neden bir önlem almadı?” şeklinde görüşleri dile getirdiğini hatırlatan Salih Kapusuz, “Türkiye’de kuvvetler ayrılığı var. Ağca’nın tahliyesi yargıyı ilgilendiren bir konu, bir yargı kararı sonucu dışarı çıkmış” dedi. Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nın Ağca’nın tahliyesi yönünde aldığı bir kararın bulunduğunu, bu kararın ne olacağını önceden bilmeden, Ağca’nın tahliyesi konusunda birşey yapılamayacağını vurgulayan Kapusuz, “Bu karardan sonra hükümetin yapabileceği tek bir şey var; Yargıtay’a yazılı emirle başvurup, bu konunun tekraren görüşülmesini sağlamak. Bunun dışında yürütmenin bu konuda yapabileceği başka bir şey yok” diye konuştu.
Bir yargı kararının sözkonusu olduğunu, bu yargı kararında bir yanlışlık olup olmadığının incelenmesini hükümetin de bir görev olarak bildiğini ve bu görevi yaptığını ifade eden Kapusuz, Ağca’nın tahliyesinde birbiri ardına çıkarılan af yasalarının etkili olduğunu kaydetti. Kapusuz, Mehmet Ali Ağca’nın bir yargı kararı gereği bugün cezaevinden çıktığını hatırlatarak, bu karar üzerine yasa ve Anayasa gereği hükümetin yapabileceği tek şeyin kararının yeniden ele alınması olduğunu, hükümetin bunu da yaptığını söyledi. Kapusuz, “Yanlış bir şey varsa mahkeme bunu inceler ve gereğini yapar” diye konuştu.
Ağca’nın tahliye edilmesi sırasında Türk bayrağının açılmasını nasıl bulduğunun sorulması üzerine Salih Kapusuz, ortada bir suç, bir suçlu ve bir tahliye olduğunu ifade ederek, “Bunu bir kesim tepkiyle karşılarken bir kesim de sevinçle karşılıyor. Ama bu ve benzeri olaylardan herkes ders almalı. Hoş olmayan, suçu ve suçluyu övmek, suça sahiplenmek, suçluyu sahip çıkmak, böyle şeyleri tasvip etmek mümkün değil” diye konuştu. Kapusuz, Ağca’ya özel bir muamele yapılmadığını söyledi.
Eski Başbakan Bülent Ecevit’in Ağca’nın tahliyesinde derin devletin etkin olduğu yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Kapusuz, derin devlet kavramının zaman zaman Türkiye’nin gündemine geldiğini, Ecevit’in de zaman zaman bu yönde açıklamalar yaptığını hatırlattı. Derin devlet, karanlık ilişkiler ağı, farklı senaryolar gibi kavramların sürekli gündeme geldiğini ancak bir inceleme yapmadan, ortada bir veri veya delil yokken bu konuda hüküm vermenin doğru olmadığını dile getiren Salih Kapusuz, “Bu karanlık ilişkilerle ilgili bugün konuşmanın bir faydası yok. Sayın Ecevit 57. hükümetin Başbakanı idi. Başbakanlığı döneminde yasal olarak yapmak istediği, ortaya koyduğu, yürütme olarak yetkisinde olan bir takım çalışmaları yapıp da bu karanlık ilişkileri ortaya çıkaracak birtakım adımlar atsaydı, belki bunların konuşulmasına değil, çözümüne katkı sağlamış olurdu. Bunları sadece konuşup da orta yerde bırakmanın doğru olduğunu sanmıyorum” şeklinde konuştu.
