Egitim kurumlarindaki dayagin önüne geçilmeli

AGRI - Malatya Çocuk Esirgeme Yurdu'nda ortaya çikan iskence görüntülerinin ardindan Türkiye'de egitimde ögrencilere basvurulan siddet gündeme geldi.

Uzmanlar özellikle dayak yiyen ögrencilerin ögretmenlik yaptiklari zaman da dayak attigini belirtiyor.
Okullarda ögretmenlerin siddete basvurduklarini iddia eden Atatürk Üniversitesi Agri Egitim Fakültesi Ögretim Üyesi Yard.Doç.Dr Orhan Çinar, fiziksel istismarin okullarda cezalandirma yöntemi olarak kullanildigini ifade etti. Çinar, fiziksel istismar taniminin içine dayaga ek olarak, sarsma, çimdikleme, kulak çekme, igne batirma, rahatsizlik verecek pozisyonda uzun süre durmaya zorlama (tek ayak üzerinde durma) ceza olarak asiri egzersiz yaptirma vb davranislarin ögrencileri olumsuz etkiledigini belirtti. Çinar, sunlari söyledi: “Birçok ögretmen ögrencileri baska ögrenciler araciligiyla cezalandirma (dövdürme) yolunu seçmektedir. Bu tür uygulamalar ögrenciler arasinda kin ve nefret olusumuna sebep olmaktadir. Birlik ve beraberligi en çok vurgulanmasi gereken ögretmenlerin bu tür davranislarda bulunmasi oldukça üzücüdür. Özellikle erkek ögretmenlerin de fiziksel cezalandirmaya daha sik basvurdugu görülmektedir. Toplumdaki yaygin kaninin aksine arastirmalar egitimde fiziksel cezanin basarili olmadigini; övgü, ödüllendirme gibi olumlu güdülemelerin daha etkili oldugunu göstermektedir. Fiziksel ceza ögrencinin okuldan korkmasina, özgüvenini yitirmesine neden olurken, davranisi daha kötülestirmekte, saldirgan ve yikici tutumlari artirmakta, sinif düzenini bozma, esyalara zarar verme, ögretmenlere karsilik verme, yalan söyleme gibi olumsuz davranislari artirmaktadir.”

Atatürk Üniversitesi Agri Egitim Fakültesi Ögretim Üyesi Yard.Doç.Dr Orhan Çinar’in Agri merkez ve ilçelerinde 83 ögretmen üzerinde yaptigi anket sonuçlari söyle: Ögretmenlik mesleginde ögrencilerinize hiç dayat attiniz mi? sorusuna ögretmenlerin yüzde 66’si evet, yüzde 34’ü hayir cevabini verdi. Bu soruya erkek ögretmenlerin yüzde 77’si evet, yüzde 23’ü hayir cevabini verdi. Ayni soruya bayan ögretmenlerin yüzde 55’i evet derken, yüzde 45’i hayir cevabini verdi. Ankette ögrenci iken dayaga maruz kalanlarin yüzde 77’si kendilerinin de ögrencilere dayak attigini, yüzde 23’ü dayak atmadigini belirtti.

Anket sonucunu degerelendiren Çinar “Anket sonuçlari, okullarda önemli ölçüde dayaga basvuruldugunu göstermektedir. Geçmiste siddete maruz kalanlarin siddeti daha çok tercih ettikleri sonucu ortaya çikarmaktadir. Toplam kalite uygulamasi Milli Egitimde hayata geçirilmistir. Okul yöneticileri ve ögretmenlere hizmet egitim kurslari verilmeli, özellikle Gelisim- Ögrenme, Rehberlik, Ögretim Yöntem ve Teknikleri konularinda agirlik verilmelidir. Bu egitim fakülteleri ile is birligi yapilarak gerçeklestirilmelidir.” degerlendirmesini yapti.

Çinar, 2001 yili güz döneminde Agri Egitim Fakültesi’nde 4.sinifa devam eden bir ögretmen adayinin Okul Deneyimi II dersi için hazirladigi raporda yer verdigi, “… bu gözlem günü … Ilkögretim okulundaki en kötü günümdü. Çünkü sinif ögretmeni günaydin demeden önce sopasina yapisiyor, çocuklari insafsizca dövüyor, olmadik hakaretlerde bulunuyordu. Hepsinin gözlerinden korku okunuyordu. Ögretmenlik bu olmamali, basaramayan çocuk asagilanmamali, basarisizligin sebepleri arastirilmali, ögrenci dövülmemeli…” ifadelerine dikkat çekti.