Selvi, “Delikanlı adam, saklanarak, gizlenerek, bir yerden fırsat yakalayıp bir yere gelmek için istemez. Başta söyler” dedi.
Selvi, Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, delikanlılıkla ilgili sözleri dolayısıyla Başbakan Erdoğana yanıt verdi.
Delikanlılığın, Türkiyede “güvenilir kişi” anlamına geldiğini ifade eden Cevdet Selvi, Erdoğanın delikanlı olmadığını öne sürdü. “Külhanbeyi mi kabadayı mı? Bunu bir kere açıklasın” diyen Selvi, delikanlı kişilerin, yalan söylemeyeceğini kaydetti.
Başbakan Erdoğanın milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili verdiği sözü yerine getirmediğini savunan CHPli Selvi, Erdoğanın gündelik çıkarları için her an demokratik duruşunu kaybettiğini iddia etti.
Türkiyenin, demokrasi ve insan hakları adı altında sorumsuzca çıkmazlara sürüklendiğini ileri süren Selvi, Başbakan Erdoğanın günlük demokratik değişiklikleri, kişisel menfaati olarak kullandığını savundu. Selvi, şöyle konuştu:
“Delikanlı adam, sorumlu olduğu ülkeyi hiç kimseye kayıtsız şartsız teslim etmez. 4.5 yıldır yoksulun daha yoksul olduğu, üretimden vazgeçilen; memur ve emekli maaşına kadar IMFden izin almadan hiçbir şey yapamayan insana Türkiyede delikanlı denmez. Askerinin başına çuval geçirildiği zaman, dut yemiş bülbül gibi kalan bir başbakana delikanlı demek mümkün değil. Bir başbakan, eğer ruhunda, içinde delikanlılık varsa, halkın yüzüne baka baka yalan söylemez… Delikanlı adam, ülkenin üniversite bitirmiş gençleri işsizken, yoksulluk içinde dururken, kendi çocuğunu gemi sahibi yapmaz. Delikanlı adam, çocuklarını başkasının parasıyla okutmaz…”
CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ
4 yıldır halkı yakından ilgilendiren konularda belirsizlik yaşandığını,
kapıların arkasında pazarlıkları gördüklerini savunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Selvi, cumhurbaşkanı seçimi konusunda bir kaos, bir kargaşa, bir gerginlik yaratır hale gelindiğini savundu. “Delikanlı adam, saklanarak, gizlenerek, bir yerden fırsat yakalayıp bir yere gelmek için istemez. Başta söyler” diyen Selvi, Erdoğanın, cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağının belli olmadığına işaret etti. Cevdet Selvi, şöyle konuştu: “Elbette kendi iç dünyasında düşündüğü zaman, kendisinin bile Cumhurbaşkanı olamayacağını anladığı ve onun için net söylemediği ortadadır. Türkiyede gerginliğin yaratılması için her türlü gayreti göstermektedir. Bugüne kadar yüzlerce yasa Anayasa Mahkemesinden dönmüştür. Bugün de Anayasayı zorlayarak, bir fırsatçılık, kapkaçlıkla cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmaya kalkmaktadır. Koltuğunun altındaki dosyalardan aklanmamış, halkı birbirine düşüren, herkesle kavgalı olan, rejimle sorunu olan bir kişinin, sadece Meclis çoğunluğuna güvenerek Cumhurbaşkanı olmaya kalkması Türkiyeye yapılabilecek en büyük haksızlık ve kötülüktür. O nedenle söyleyememektedir.”
“GENEL KURULDA 367 MİLLETVEKİLİ BULUNMALI”
Cumhurbaşkanı seçimine geçilebilmesi için TBMM Genel Kurulunda 367 milletvekilinin bulunması gerektiğini savunan Selvi, “Bu konuda kulislere başlamıştır. Transfer yapma gayretindedir. Diğer taraftan 367nin gerekmediğini söylemektedir. Bugüne kadar hep bu anlayışla yasaları çıkarmış, ancak Anayasa Mahkemesinden dönmüştür” dedi.
CHPli Selvi, Başbakan Erdoğanın 367 tartışmasına ilişkin açıklamalarının, Anavatan Partisi ile DYPye yönelik tehdit içerdiğini de öne sürdü.