ERMENİSTAN VE AZERBAYCAN’DA BARİŞ ANLAŞMASI ÜZERİNDE UZLAŞILDI
Ermenistan ve Azerbaycan, barış anlaşmasının nihai metni üzerinde uzlaştı, fakat hala barış sağlanması için mesafe var. Temel konulardaki anlaşmazlıklar devam ediyor ve uzmanlar, Rusya’nın bölgedeki etkisini yeniden oluşturmak için bu durumu kullanabileceğinden endişe ediyor. Papa Francesco, Mart ayının sonunda hastaneden taburcu olduğu gün yayınlamış olduğu mesajında, hastanede geçirdiği süre boyunca meydana gelen olayları anlattı. Bu olaylar arasında eski Sovyet coğrafyasından gelen nadir iyi haberler de yer aldı. Papa, “Ermenistan ve Azerbaycan’ın barış anlaşmasının nihai metni üzerinde mutabakata varmış olmalarından memnuniyet duyuyorum. Umarım en kısa zamanda imzalanır ve böylece Güney Kafkasya’da kalıcı barışın tesis edilmesine yardımcı olur” ifadelerini kullandı. Papa’nın sevinci, Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığı, NATO, Avrupa Birliği ve diğer birçok ülkenin resmi temsilcileri tarafından paylaşıldı. 13 Mart’ta Erivan ve Bakü, dört yıl süren çalışmaların ardından barış anlaşması ile ilgili son iki tartışmalı nokta üzerinde uzlaştı.
AZERBAYCAN’IN TALEPLERİ VE ERMENİSTAN’IN GÖRÜŞLERİ
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise, Ermenistan anayasasının değiştirilmesi ve AGİT Minsk Grubu’nun feshedilmesi gibi ek koşulları yine gündeme getirdi. Erivan, bu talepleri yerine getirmeye hazır olduğunu belirtiyor fakat anayasanın değiştirilmesi için referandum yapılması gerekiyor ve bunun sonucu belirsiz. Uzmanlar, eğer iki ülke pozisyonlarını yakınlaştırmışsa, süreç uzadıkça barış şansının azalabileceğine dikkat çekiyor. Ermenistan’da iktidar partisi, daha önce görülmemiş tavizler vermeye hazırken, yerel seçimlerde bekleneni veremiyor ve muhalefet daha az uzlaşmacı bir tutum sergiliyor. Her iki ülkedeki gözlemciler, Rusya’nın müzakerelere müdahale etmesi konusunda da endişeli.
RUSYA’NIN ETKİSİ VE BÖLGESEL DURUM
Ukrayna’nın tam kapsamlı işgali ile birlikte Rusya’nın Güney Kafkasya’ya olan ilgisi azalmıştı. Ancak, Kiev ile bir ateşkes sağlanması durumunda, bölgeye geri dönmeyi deneyebilir. 2020 yazında gerçekleşen İkinci Karabağ Savaşı, kazanan ve kaybedenin tablolarını değiştirdi. Azerbaycan, işgal altındaki yedi bölge ile birlikte Dağlık Karabağ’ın bir kısmını kontrolü altına aldı. Çatışmaya ilgi gösteren tek dünya gücü, ateşkes anlaşmasını sağlayan Rusya oldu. Bakü, savaştan sonra barış anlaşması için hızlıca doğrudan müzakerelere başlamayı arzuluyordu; fakat Erivan, yenilgi üzerindeki ağırlığı kabul etmeye hazır değildi.
ERMENİSTAN’DA YEREL DEĞİŞİMLER VE ANAYASA SÜRECİ
Erivan, 2020 savaşındaki yenilgisinin ardından durumu düzeltmek için çaba gösteriyor. Uzlaşma sürecinin, güven inşa etme adına aşamalı olması gerektiği uzun uzun ifade ediliyor. Ermenistan, AGİT Minsk Grubu’nun eşbaşkanı olarak Rusya, ABD ve Fransa’nın desteğini almak için çalıştı. Ancak, hem Rusya hem de ABD Erivan’ın tarafında yer almakta acele etmedi; Fransa’nın Ermeni yanlısı tutumu da Azerbaycan ile ilişkileri gerginleştirdi. 2022’de Ukrayna’nın işgali ve Moskova’nın Erivan’ı desteklemeyi reddetmesi, Ermeni yetkililerin Rusya’ya dair inançlarını sarsmış durumda. Bunun sonucunda Erivan ve Bakü, karşılıklı talepleri kabul etmeye devam etti.
ULUSLARARASI İLİŞKİLER VE GELECEK ÇIKMAZLAR
Erivan, Bakü’nün taleplerini kabul etmeye istekli olsa bile, Azerbaycan’la olan ilişkilerde çok sayıda sorun yaşanıyor. Ermenistan, uluslararası ölçekte güvenlik garantileri almak için çabalıyor. Bununla birlikte, anlaşmaların geçiş sürecindeki belirsizlikler, iki ülke arasında yeni bir gerginliğe zemin hazırlayabiliyor. Aliyev Nisan başında “Barış anlaşması metni üzerinde tam mutabakat sağlanmıştır. Azerbaycan burada herhangi bir ek koşul öne sürmemiştir” demişti. Ancak, Aliyev’in sunduğu iki şartın yerine getirilmesi, barış anlaşmasının önündeki engelleri kaldıracaktır.
Ermenistan’ın, yerel seçimlerdeki performansı da sorunlu görünüyor. Mevcut süreçte, halkın referanduma hazırlığı ve iktidarın durumunu yeniden değerlendirdiği gözlemleniyor. İleriye dönük planlar ve muhalefet içerisindeki bölünmeler, hem Ermenistan yönetimi hem de Azerbaycan için gelecek açısından belirsizlik yaratıyor.