Gözünüzde koyu gölgeler mi oluştu?

Halk arasında yeterince bilinmeyen ‘sarı nokta hastalığı' 50 yaş üstü nüfusun yüzde 30'unu etkiliyor.

Uzmanlar, 50 yaşın üzerindekilere ‘Baktığınız noktanın ortasında koyu karanlık gölgeler oluşuyorsa vakit kaybetmeden göz doktoruna başvurun.” tavsiyesinde bulunuyor.

ABD’de yapılan bir araştırmaya göre 60 yaşın üstündekilerde görülen körlüklerin birinci nedeni sarı nokta hastalığı. Türkiye’de ise bu konuda resmî bir veri yok. Ancak bu hastalığın ülkemizde de yaygın şekilde görüldüğü belirtiliyor. Sarı nokta hastalığı, retinayı besleyen damarların yıpranması ve sertleşmesi sonucu gözü yeterince besleyememesinden kaynaklanıyor. İlk belirtileri 50’li yaşlarda görülüyor. Önce, bakılan noktanın ortasında küçük bir koyu karanlık gölge şeklinde ortaya çıkıyor. Bu gölge gittikçe genişliyor. Birkaç yıl içinde görüş alanının tamamını kaplayarak kişinin kör olmasına neden oluyor.

Sarı nokta hastalığının, ıslak tip ve kuru tip olmak üzere iki türü bulunuyor. Damar kanamalarıyla ortaya çıkan ıslak tip nadir olarak görülüyor. Bu çeşidin tedavi şansı yüksek. Hastalığın yüzde 90’ını oluşturan kuru tipinde ise tedavi mümkün olmuyor. Bu hastalar her şeyi bulanık görüyor, kitap okuyamıyor, araba kullanamıyor, hatta tek başına evden dışarı bile çıkamıyor. Ancak birkaç yıl önce ABD’de geliştirilen ‘reoforesis’ adlı tedavi yöntemi kuru tip sarı nokta hastaları için umut ışığı oldu.

Konuyla ilgili bilgi veren İstanbul Cerrahi Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Sinan Göker, yeni yöntemi Türkiye’de de uygulamaya başladıklarını söyledi. Reoforesis yöntemiyle hastalığın ilerleyişinin durdurulabildiğini ifade eden Göker, “Hastanın kanını özel yöntemlerle filtre ediyoruz. Bu sayede retina çevresindeki kılcal damarlar açılarak gözü yeterince beslemeye başlıyor.” dedi. Göker, 8 seans sonrasında sarı nokta hastalığını durdurabildiklerini kaydetti.

Nasıl korunmalıyız?

Hastalığın en büyük risk faktörü yaşlılık. Ancak hastalığın genetik geçişli olduğu da tahmin ediliyor. Ayrıca açık renkli gözlülerde, kadınlarda, kalp hastalarında, sigara içenlerde ve ültraviyole ışınlara maruz kalanlarda daha sık görüldüğü belirtiliyor. Hastalığın körlüğe neden olmaması için erken teşhis önemli. Doktorlar, görme fonksiyonunda görülen düşüşlerde hastaneye başvurmayı öneriyor.