DAVA SÜRECİNE İLİŞKİN EK GÖRÜŞLER
Hatay’daki depremler sebebiyle yıkılan ve 56 kişinin hayatını kaybettiği Nilüfer Apartmanı davasında firari sanık Süleyman Çağan’ın avukatı, “Müvekkilim, yıkılan binanın inşaat sürecinde yapı denetiminde yardımcı kontrol elemanı olarak görevini mevzuata uygun ve layıkıyla yerine getirmiştir” sözlerine yer verdi. Diğer sanıklardan Süleyman Sürmeli’nin avukatları ise, “Müvekkilimizin Türkiye’ye iadesinin sağlanabilmesi için, sizin de takdir edeceğiniz üzere, teminat ve kefalet doğrultusunda Interpol (kırmızı bülten) kararının kaldırılmasını, bu yolla müvekkilimizin ülkeye getirilmesine katkı sağlamanızı talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
MAHKEME SÜRECİ VE GAYRET
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Hatay’ın Antakya ilçesi Odabaşı Mahallesi’nde yıkılan apartmanda 56 kişi hayatını kaybetti. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede müteahhit Murat Fuatoğlu ve çeşitli sanıkların 22 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep ediliyor. Nilüfer Apartmanı’na yönelik davanın altıncı celsesi, yakın zamanda Hatay 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirildi. Mahkeme Başkanı, sanıklar Süleyman Çağan ve Süleyman Sürmeli’nin yakalama emirlerinin henüz infaz edilmediğini belirtti.
BİNLERCE KİŞİYİ ETKİLEYEN MAĞDURİYETLER
Bu davada müştekiler, sanıklardan şikayetçi olduklarını aktardı. İddia makamı, mütalaasında dosyadaki eksikliklerin giderilmesini talep etti. Süleyman Çağan’ın avukatı, önceki savunmalarını yeniden dile getirerek, “Binanın yıkılmasında depremin şiddeti ve ivmesinin etkili olduğunu düşünüyoruz” dedi. Ayrıca, müvekkilinin yurt dışı çıkış yasağı kararının kaldırılmasını istedi.
KIRMIZI BÜLTEN MESELESİ
Kırmızı bültenle aranan sanık Süleyman Sürmeli’nin avukatı ise, “Müvekkilimiz hakkında çıkarılan kırmızı bülten kararının, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 248. maddesine aykırı olduğunu daha önce de belirtmiştik. Bu tür suçlarda Interpol araması yapılamaz, müvekkilimiz bu kapsamda kaçak sayılamaz” dedi. Sürmeli’nin avukatı, müvekkilinin Irak’ta iade yargılamasının tamamlandığını ve iadesine karar verildiğini ifade etti.
İADE SÜRECİNE DAİR EKSİKLİKLER
Sürmeli’nin diğer avukatı, iade işleminin 40 gün içinde gerçekleşmesi gerektiğini vurgulayarak, “Müvekkilimin Türkiye’ye dönmek istediği yönünde rızaya dayalı beyanları olmasına rağmen iadesi yapılmamıştır. Bu durum, keyfi gözaltı ve tutuklama anlamına gelir ve hukuka aykırıdır. Müvekkilimizin Türkiye’ye iadesinin sağlanabilmesi için, sizin de takdir edeceğiniz üzere, teminat ve kefalet doğrultusunda Interpol kararının kaldırılmasını; bu yolla müvekkilimizin ülkeye getirilmesine katkı sağlamanızı talep ediyoruz” şeklinde konuştu. Mahkeme heyeti, duruşmayı 16 Ekim’e erteledi.