Her yıl 90 kadın dayaktan ölüyor

Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), insan haklarının beşiği Fransa'da her dört günde bir kadının koca dayağından dolayı hayatını kaybettiğini ortaya koydu.

Fransa’da şok etkisi yapan raporda, ülkede her on kadından birinin aile içi şiddete maruz kaldığı belirtildi. 2003 yılında Fransa’yı mercek altına alan Amnesty International, Fransız yetkililerin ‘aile içi özel bir olay olarak görülen’ şiddete karşı ilgisizliğini eleştirdi. Aile içi şiddet konusunda ‘adaletin çekimser davrandığını, kurbanların kötü bilindiğini, yeterli önemlerin olmadığını ve doktor, yargıç ve polislerin yeterli olmadığını’ ortaya koyan rapor Fransız devletini konuya el atmaya çağırıyor. Örgüt kadına yönelik şiddeti önlemenin ‘devletinin sorumluluğu’ altında olduğunu bildirdi.

Örgüt, “ekonomik, sosyal ve kültürel ayrımcılıkla beslenen toplumu” kınıyor. Raporu hazırlayan Prune de Montvalon konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Bu şiddet, devlet tarafından dikkate alınmadığı ve toplumun tamamı tarafından önemli bir mesele olarak görülmediği müddetçe bitmez. Ancak bu şekilde, insan haklarının anavatanı olduğunu iddia eden Fransa kadın haklarının da anavatanı olur” şeklinde konuştu. Örgütün Fransa sorumlusu Geneviève Sevrin ise, kadına sadece kadın olduğundan dolayı şiddet uygulandığına dikkat çerekerek Fransa’da kadınlara yönelik ayrımcılığı eleştirdi. Örgüt şubat ayı başında uluslararası hukukun, devletleri suçluları cezalandırmak ve şiddeti engellemek için önlemler almak ve kurbanların kendine gelmelerini garanti etmekle yükümlü kıldığını hatırlatarak, Başbakan Dominique de Villepin’in bu konuda ”iddialı bir siyaset” gütmelerini istemişti.

Aile içi şiddete maruz kalan kadınların dünyasını ‘cehenneme’ benzeten raporda, bu kadınların sessizliklerini bozarak kocalarına karşı gelmeleri durumunda ise ekonomik misillemelere maruz kaldıklari belirtiliyor.

Bir Erkek ve Bir Kadın filminin ünlü Fransız aktörü Jean-Louis Trintignant’ın sinema oyuncusu kızı Marie Trintignant, iki yıl önce rock yıldızı sevgilisinden yediği feci dayak sonucu hayatını kaybetmişti. Geçtiğimiz yıl ise İstanbul Film Festivali’nin açılış konuğu olarak Türkiye’ye gelmesi beklenen ünlü Fransız oyuncu Emmanuelle Beart, “kadın döven ülkeye gitmem” diyerek festivale katılmamıştı.

-Fuhuş uyarısı-

Fransa’da kadın hakları konusunda ilk kez rapor hazırlayan örgüt, şiddetin dışında hayat kadını ticaretinin kurbanı olan kadınların durumunu da kınıyor. Balkanlar, Doğu Avrupa ve Kuzey Afrika’dan getirilen kadınların hayat kadını olarak pazarlandığına dikkat çeken Amnesty International, insan ticareti ile mücadele için genel bir strateji ortaya konulmasını talep ederek Fransa’yı Avrupa İnsan Ticareti ile Mücadele Konvansiyonu’nu onaylamaya çağırıyor. Bu şekilde fuhşa zorlanan kadın sayısının 14 bin civarında olduğunu belirten örgüt bu kadınların özgürlüklerinin tehditle ellerinden alındığını ve şiddete maruz kaldığına dikkat çekiyor.

Fransa geçtiğimiz yıl da hapishanelerindeki kötü şartlardan dolayı eleştirilere maruz kalmıştı. Fransız hapishanelerinde incelemelerde bulunarak bir rapor hazırlayan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Yüksek Komiseri Alvaro Gil-Robles, “korkunç” tablolarla karşılaştığını bildirerek, “Ben hayatımda daha kötüsünü görmedim.” demişti.