İstanbul’da 4. Uluslararası Cami Mimarisi Konferansı başladı. Konferansta çağdaş cami mimarisi ve kültürel sürdürülebilirlik gibi konular ele alındı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, “Bu gayretler bir çabadır, tatlı bir yarıştır. Bu işlerden anlayan akademisyenlerin, bilim adamlarının, sanatçıların, kültür adamlarının ve mimarların biraz daha heyecanlanması, biraz daha çaba sarf etmesi için ortam oluşturmadır. Bu çabaların artarak devam etmesini temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Abdullatif Al Fozan Cami Mimarisi Ödülü iş birliğiyle düzenlenen konferans, İTÜ Mimarlık Fakültesi’nde gerçekleştiriliyor. Konferansa, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, İstanbul Müftüsü Doç. Dr. Emrullah Tuncel, İTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Küçükmehmetoğlu ve Abdullatif Al Fozan Cami Mimarisi Ödülü Genel Sekreteri Prof. Mashary Al Naim ile birlikte dünya genelinden birçok mimar, akademisyen ve şehir plancısı katıldı. Program, Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı ve ardından açılış konuşmaları gerçekleştirildi.

KÜLTÜREL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE MİMARİ KONULAR ELE ALINDI

Konferansta, çağdaş cami mimarisinin şehir dokusundaki rolü, kültürel sürdürülebilirlik, malzeme ve form dili gibi konularda çeşitli sunumlar yapılacağı belirtildi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, açılışta yaptığı konuşmada, “Bu gayretler bir çabadır, tatlı bir yarıştır. Bu işlerden anlayan akademisyenlerin, bilim adamlarının, sanatçıların, kültür adamlarının ve mimarların biraz daha heyecanlanması, biraz daha çaba sarf etmesi için ortam oluşturmadır. Bu çabaların artarak devam etmesini temenni ediyoruz. Zira İslam alemi pek çok yarışta olduğu gibi bu alanda da biraz yarışta geride kalmaya devam ediyor. Bütün dünyaya vermesi gereken birtakım mesajlar var” dedi.

CAMİLER YAŞAM ALANI OLARAK GÖRÜLMELİ

Çam, camilerin sadece ibadet yeri değil, aynı zamanda yaşam ve maneviyat alanları olduğunun altını çizerek, “Camiler sadece bir mabet değil, yapılan camiler, mescitler aynı zamanda yaşam alanlarımızdır. Camiler aynı zamanda bizim orada kendimizi geliştirdiğimiz, maneviyatımızı aldığımız, davamızı, misyonumuzu dünyada kalma nedenlerimizi öğrendiğimiz ve yaşamaya çalıştığımız bir mekanımızdır. Bu mekanların işlevsel hale getirilecek şekilde de dünyaya kazandırılması önemlidir” şeklinde konuştu. Ayrıca camilerin sadece Müslümanların değil, gayrimüslimlerin de faydalandığı mekanlar olarak çoğalması gerektiğini vurguladı. Çam, “Vahye dayalı bir mesajın tebliğ yapılması noktasında bir çabaya ihtiyaç var” dedi.