İstanbul’daki 50 yaşındaki Muzaffer endişeli. Cinsel performans sorunları onu rahatsız ediyor. Andropoz, doğal bir süreci temsil ediyor. Spesifik durumlar hormon eksikliğinden kaynaklanabilir. Açık iletişim önemlidir, yaşam kalitesi belirleyicidir. Cinsellik çok yönlü bir süreçtir

İstanbul’da yaşayan 50 yaşındaki Muzaffer, cinsel hayatıyla ilgili kaygılar taşıyor. Sertleşme sorunu onun için büyük bir sorun haline geldi. Bu durum hem performansını etkiliyor hem de genel arzu ve motivasyonunu baltalamaktan korkuyor. Gerçek isminin gizli kalmasını tercih eden Muzaffer, “İlerleyen dönemlerde bu durumun daha da büyümesi endişesi moral bozucu oluyor” diyor. Muzaffer’in yaşadığı bu süreç, tıp tarafından andropoz olarak adlandırılıyor.

ANDROPOZUN TANIMI

Halk arasında “erkek menopozu” olarak bilinen andropoz, genellikle 40’lı yaşların sonları ile 50’li yaşların başlarında cinsel dürtü kaybı, ereksiyon güçlükleri, depresyon gibi çeşitli fiziksel ve duygusal belirtilerle kendini gösteriyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Erözenci, andropozu “yaşlanmayla birlikte erkeklerde hormonal dengenin bozulmasıyla ortaya çıkan ve daha çok cinsellik üzerinden hissedilen değişimler bütünü” olarak tanımlıyor. Bunun doğal bir süreç olduğunu ve bir hastalık olmadığını vurguluyor. Prof. Dr. Erözenci, “Nasıl kalp, karaciğer yaşlanıyorsa; testosteron üretimi de zamanla aksar. Ama sıfırlanmaz. Ölene kadar devam eder. Sadece üretim hızı ve etki gücü azalır” diyor.

TESTOSTERON DÜŞÜŞÜ VE YAŞAM TARZI

Aslında İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri’ne göre andropoza “erkek menopozu” demek yanıltıcı. Bu tanım, belirtilerin testosteron seviyelerinde ani bir düşüşten kaynaklandığını ima ediyor ki bu doğru değil. Erkekler yaşlandıkça testosteron seviyeleri düşse de bu düşüş 30 ila 40 yaşlarından itibaren yılda yaklaşık %1 oranında, yani yavaş bir şekilde gerçekleşiyor. Uzmanlara göre, bu durum yaşam tarzı faktörleriyle birleşince andropoz belirtileri görünmeye başlıyor. İş ve ilişki problemleri, maddi sıkıntılar ve yaşlanan ebeveynlerle ilgili kaygılar da etkili olabiliyor. Orta yaş krizi de belirtileri artırabilir. NHS’in andropozla ilgili kitapçıklarına göre bazı durumlarda “andropoz” belirtileri geç başlangıçlı hipogonadizmden kaynaklanabiliyor. Bu durumda testisler çok az ya da hiç hormon üretmiyor; özellikle obez ya da tip 2 diyabet hastası olan erkeklerde daha sık görülüyor.

ANDROPOZUN PSİKOLOJİK ETKİLERİ

Andropozun en belirgin belirtilerinden biri, özellikle 70 yaş ve sonrası cinsel isteğin hâlâ var olmasına rağmen cinsel temas sıklığında azalma ve ereksiyon kalitesinde düşüştür. Bu değişimler, bireyin cinselliğe yüklediği anlam doğrultusunda psikolojik etkilere de yol açabiliyor. Prof. Dr. Erözenci, “Toplumumuzda erkekliğin kanıtı, çoğu zaman cinsellikle ilişkilendirilir. Bu nedenle cinsel performanstaki azalma sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik olarak da etkileyici olabilir” diyor.

TESTOSTERON SEVİYENİZİN ANLAMI

Testosteron değerleri ölçülebilir bir gösterge olsa da andropozun yalnızca laboratuvar verilerine indirgenemeyeceğini belirten Erözenci, “Bir erkekte testosteron değeri düşük çıkabilir ama hayatından memnunsa, bu tek başına bir sorun değildir. Önemli olan kişinin yaşam kalitesini nasıl tanımladığı” şeklinde konuşuyor. Prof. Erözenci, “Cinsellik iki kişinin yaptığı bir danstır. Eğer bir erkek yaşadığı düşüşten rahatsızsa, eşinin de bu konudaki istek ve tutumunu göz önünde bulundurmak gerekir” diyor.

ANDROPOZDA TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Testosteron eksikliğinde hormon replasman tedavileri ya da ereksiyon destekleyici ilaçlar kullanılabiliyor. Bu tedavi enjeksiyon ya da jel biçiminde uygulanabilir. Ancak Erözenci, tedavi kelimesine temkinli yaklaşıyor. “Bu bir hastalık değil. Uyum sağlanması gereken bir dönem. Kimi zaman ilaçlara gerek kalmadan sadece cinselliğe bakış açısının değişmesi bile büyük fark yaratır” diyor. Erözenci, cinselliğin yalnızca ereksiyon ve penetrasyondan ibaret olarak görülmemesi gerektiğini ifade ediyor ve “Cinselliği dokunmak, öpüşmek gibi bütünlüklü bir süreç olarak tanımlayan bir kişi, yaşadığı değişimlerden daha az etkilenir” diyor.

HAYAT TARZI VE ANDROPOZ

Andropoz sürecinin herkes için aynı şiddette geçmediğini vurgulayan Erözenci, bireyin yaşam tarzının burada belirleyici olduğunu belirtiyor. “Eğer kişi resim yapıyor, seyahat ediyor ve eşiyla düzenli aktiviteler yapıyorsa, bu dönemi daha az sarsıntıyla geçirebilir. Ama sosyal çevresi sınırlıysa, bu süreç zorlayıcı hale gelebilir.” Cinselliğin dışında da andropozun bazı belirtilerinin olabildiğini belirten Erözenci, “Kimi zaman bu yakınmalar sadece testosteron eksikliğiyle açıklanamaz. Nörolojik ya da psikolojik değerlendirmeler de gerekir” diyor.

Muzaffer, özellikle gelecekten endişe duyuyor: “Bir kadını yeterince mutlu edememek düşüncesi ızdırap verici” derken, “Tüm bunların olma ihtimali hayattan zevk almamı törpülüyor” diyor. Prof. Erözenci’nin andropozdaki erkekler için en temel önerisi ise açık iletişim ve kendini tanıma: “Eşiyle kurduğu iletişim çok önemli. Beklentileri açıkça konuşmak, zevk vermek üzerinden bir ilişki kurmak şart.”

ÖNEMLİ

C. Başk. R. T. Erdoğan, Büyükelçileri Kabul Etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna, Slovakya, Özbekistan ve Cezayir'in büyükelçilerini resmi olarak ağırladı.

Eskişehir’de 43 Yaşında Adam Öldü

Eskişehir'de bir kişi evinde hareketsiz bulundu. Sağlık ekipleri, 43 yaşındaki Z.Y'nin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Cenazesi otopsi için hastane morguna götürüldü.

Daha Fazlası!