İzmir Cumhuriyet Eğitim Müzesi Ritm Atölyesi Düzenledi

MÜZE RİTİM ATÖLYESİYLE SOSYALİZASYONU ARTIRIYOR

İzmir Cumhuriyet Eğitim Müzesi, öğrencilerin yaz tatilinde sosyalleşerek takım çalışmasını artırmak için ritim atölyesi düzenliyor. Atölyeye katılan gönüllü öğrencilerin, ritim tutarak içlerindeki yeteneği keşfedebildiğini belirten müze müdürü Erol Keklik, “El çırpma, ayak vurma sayesinde darbuka, bağlama ya da herhangi bir enstrümanı çalmayı öğrenmenin ne kadar kolaylaşacağını gösteriyoruz” diyor. Yaz atölyeleri kapsamında düzenlenen ritim atölyeleri, gönüllü öğrencilerin yaratıcı yönlerini keşfederek zihinsel olarak rahatlamalarına ve sosyalleşmelerine olanak sağlıyor. Erol Keklik, İzmir Cumhuriyet Eğitim Müzesi olarak, çocukların hem dinlenebileceği hem de aktif öğrenmenin gerçekleşeceği bir ortam hazırladıklarını ifade ediyor.

YAŞAYAN MÜZE KONSEPTİ

Müzelerin sadece tarihin anlatıldığı, soğuk duvarlı mekanlar olmadığını vurgulayan Keklik, ‘Yaşayan Müze’ konseptine verdikleri önemi dile getiriyor. Kil atölyeleri ve felsefe dramalarının buluştuğu bu ortamda, Anadolu halk oyunlarına altyapı sunmak için ritim atölyeleri düzenleniyor. Keklik, “Çocuklar kültürel mirasımız ve köklerimizle ilgili ince farkındalık yaşıyor” diyor. Her yaş grubundan ziyaretçilerin müzede ağırlanmasının sevindirici olduğunu belirten Keklik, 3 yaşından emekli insanlara kadar geniş bir kitleye hitap ettiklerini aktarıyor.

OLUMLU GÖRÜŞLER VE YETENEKLERİN KEŞFİ

Ziyaretçilerden gelen olumlu geri dönüşlerden dolayı memnun olduklarını söyleyen Keklik, “Bugün de çok küçük yaş grubundan ortaokul öğrencisi seviyesine kadar öğrencilerimiz var. Interaktif ekranlar, tematik heykellerimiz var. Müzemizde ilgi çekici objeler var. Buradan giderken gülen yüzler ve tekrar gelmek için can atan bakışları görüyorum. O samimiyet bizim için güçlü bir motivasyon kaynağı.” ifadelerini kullanıyor. Müzede kaliteli, verimli ve eğlenceli vakit geçirmek isteyen çocukların, törenlerde öz güven eksikliğini yenerek yeteneklerini keşfettiklerini belirtiyor.

SOKRATES’LE KALICI ÖĞRENME

Keklik, 2 öğrenciye Sokrates kostümü giydirdiklerini ve Sokrates’in felsefe ve bilgelik arayışıyla ilgili birçok öğrenci yetiştirdiğini aktarıyor. “Sokrates’in ana amacı kişinin kendini bulması, yeteneklerini fark etmesidir. Atölyelerdeki amacımız Sokrates’in kalıcı öğrenmesini dramalarla sağlayıp özde de kişinin kendini arama yolculuğuna katkı sağlamak.” diyor. İnsanların kendini fark ettikten sonra güçlü bir şekilde ifade etmesi gerektiğini vurgulayan Keklik, “Kendini iyi ifade eden her birey toplumda öne geçer” sözleriyle bu durumu açıklıyor.

ÖĞRENCİLERDEN OLUMSUZ GÖRÜŞLER

Müzeye ilk kez gelen 5’inci sınıf öğrencisi Zeynep Ela Ören (10), “Güzeldi, eğlenceliydi. Diğer atölyeleri de merak ettim” derken, öğrencilerden Orhan Yücer (8), “İlk defa geldiğim müze çok güzeldi. 200 yıl öncesine gitmiş gibi hissettim” diye ifade ediyor. Amine Köroğulları (8), “Buraya ilk kez geldim. Bugünü sabırsızlıkla bekledim. Her şey çok güzeldi” sözleriyle duygularını aktarıyor. Eslina Taşdemir de “Bu ortamı çok gerçekçi buldum. Okullar açılınca da gelmek isterim” diyerek bu deneyimden duyduğu memnuniyeti dile getiriyor.