İzmirli genç çello sanatçısı Adasu Akın, Yaşar Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Yüksek Lisans Programı öğrencisi olarak, kadına yönelik şiddete dikkat çeken özgün bir beste ile toplumsal bir çağrı yapıyor. Türkiye’de kadınlara yönelik şiddet ve kadın cinayetleri, giderek derinleşen bir toplumsal yara olarak varlığını sürdürüyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun açıkladığı verilere göre, 2025 yılının ilk beş ayında 168 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. Bu cinayetlerin büyük bölümü, kadınların en yakınındaki erkekler tarafından; eşleri, eski eşleri, sevgilileri veya akrabaları tarafından işlendi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) verilerine göre, öldürülen kadınların yüzde 65’i, kendi hayatlarına dair karar almak isterken eyleme geçildi; bu kararlar arasında boşanmak, ayrılmak, eğitim görmek veya işe başlamak gibi nedenler yer alıyor. Aynı platformdan elde edilen verilere göre, 2024 yılı, en çok kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümünün yaşandığı yıl oldu. Geçtiğimiz yılda 394 kadın cinayeti ve 259 şüpheli ölüm kaydedildi. Bu rakamlar, platformun veri toplamaya başladığı 2010 yılından bu yana en yüksek seviyelere ulaştı.
BU BESTE BİR HAYKIRIŞ
Adasu Akın, “Kadına yönelik şiddet öyle bir boyuta geldi ki bu durumla ilgili bir şey yapmak, yapmamaktan daha normal oldu” diyerek şiddete dikkat çekmek amacıyla bir şarkı bestelemiş. Şarkıyı oluştururken yaşadığı duyguları, “Bu beste hem bir ağıt, hem bir haykırış hem de bir çağrıdır” sözleriyle özetliyor. Akın, “Hayatın içinde her tür şiddet ciddi oranda yaygınlaştı, daha ne kadar böyle devam edebilir bilmiyorum. Şiddet, ‘güçlü’ olanın ‘güçsüz’ olana uyguladığı bir eylem” diye ifade ediyor. Özellikle fiziksel olarak zayıf olan kadınlar, çocuklar ve hayvanların hedef alındığına dikkat çeken sanatçı, “Fiziksel şiddet olmasa bile bir kadın olarak şiddet, günlük hayatta yaşadığım ve sıklıkla gözlemlediğim bir olgu. Dolayısıyla bu müziğime de yansıdı. Bu beste, kaybettiğimiz kadınlar için hem bir ağıt, hem bir haykırış hem de bir çağrıdır” şeklinde sözlerine devam ediyor.
ANNEYLE YAZILDI
“Kadın” isimli eserinin meydanlarda yüksek sesle söylenmesini hayal ettiğini belirten Adasu Akın, “Bu eseri hazırlarken içinde bulunduğun duygu ve düşünceler nelerdi?” sorusuna, “İlk duygularım korku, öfke, çaresizlik. Karmaşık duygular ama elbette bir yanda da hayatı devam ettiren umut duygusu. Dayanışarak ve bulunduğumuz alandan bir şeyler yaparak umudu büyütmeyi istiyorum” yanıtını veriyor. Akın, kadın bestesini, kitlelerin meydanlarda söylemesini hayal ederek annesiyle birlikte yazdığının altını çiziyor.
FARKLI TARZIYLA DİKKAT ÇEKİYOR
Beethoven’dan Neşet Ertaş’a kadar pek çok farklı eseri çalıp söyleyerek kendine has bir tarz geliştiren Adasu Akın, İtalya’da bulunduğu süre zarfında orkestralara katılarak 50’ye yakın konser verdi. İtalya’da klasik müzik konserlerinin ardından söylediği türkülerle de ilgi topladı. Genç sanatçının yeteneği ve başarıları, uluslararası alanda da ses getiriyor.