‘Kaçakçılık ‘nitelikli terör’ sayılmalı’

Devletin her yıl 3 milyar dolar kaybetmesine yol açan akaryakıt kaçakçılığının ‘nitelikli terör’ kapsamına alınmasına yönelik çalışmalar kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Bunun üzerine harekete geçen Ankara, cezanın artırılması amacıyla suçun ‘nitelikli terör’ kapsamına alınması için düğmeye bastı. İlgili mercilerin hazırladığı bilgi notuna ulaşan Zaman, dün konuyu manşetine taşımıştı. Haberin ardından konuyu değerlendiren kamu ve özel sektör temsilcileri, akaryakıt kaçakçılığının serbest rekabet ortamını da zedelediğine dikkat çekti. Büyüklüğü 40 milyar doları aşan petrol sektörünün yöneticisi Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) Başkanı Yusuf Günay, kanunun verdiği yetki çerçevesinde piyasa denetimlerine devam ettiklerini belirtti. Günay, “Bu sadece emniyet tedbirleri alınarak çözülecek bir mesele değil. Verilen zararın faturasının toplum olarak ağır bir şekilde çekildiğinin bilincine varılmalı ve topyekûn mücadeleye destek verilmeli.” dedi. Gümrük Müsteşar Vekili Mehmet Şahin de, yeni düzenlemenin ‘çekilen sıkıntıları hafifleteceğini’ vurguladı. Sektörün çatı örgütlerinden Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası ile Akaryakıt Bayileri İşveren Sendikası yetkilileri ise ‘nitelikli terör’ tanımının yasaya girmesi halinde haksız rekabetin sona ereceğini ifade etti.

EPDK, 2003 sonunda çıkarılan Petrol Piyasası Kanunu ile akaryakıt sektörünü disiplin altına almakla görevlendirildi. Kurum, kayıt dışılığı önlemek için 14 bine yakın bayinin lisans müracaatını Mart 2005’e kadar kabul etti. Bundan sonra Jandarma ve Emniyet güçleri ile başlatılan denetimlerde lisanssız çalıştığı tespit edilen 2 bin 175 bayi mühürlendi. Bunlardan eksikliğini tamamlayan bin 75’i daha sonra yeniden açıldı. Bin 469 bayiye toplam 83 milyon 962 bin YTL tutarında ceza kesildi. Üst Kurul’un başkanı Yusuf Günay’a göre, ‘nitelikli terör’ tanımı işlerini kolaylaştıracak. Vergi oranları kayıt dışı çalışanlara çok yüksek kazanç sağladığı için caydırıcılık; ancak ağır cezalarla tesis edilebilir. Denetimlerin ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu’da devam ettiğini kaydeden Günay, “Bundan sonra elde ettiğimiz bilgileri aylık olarak kamuoyuna duyuracağız. Böylece herkes ortaya çıkan resmi görebilecek. Denetimler piyasada disiplin oluşuncaya kadar devam edecek.” şeklinde konuştu.

Kurul şimdiye kadar yaptığı denetim çalışmalarında eksiklikleri dolayısıyla 2 bin 200 iş yerini ‘faaliyetten men’ etti. Bu arada yurda kaçak akaryakıt girişini önlemek için, ulusal marker uygulamasına geçilmesi çalışmaları devam ediyor. Kayıt altına alınmış akaryakıt Türkiye’ye mahsus bir kimyasal madde ile işaretlenecek. Bu sayade kayıt dışılığın denetimi çok daha kolaylaşacak. Öte yandan Maliye Bakanlığı da vergi kaybının en aza indirilmesi için pompalara yazar kasa uygulaması getirdi.

Alınan tedbirlere rağmen kaçakçılık lobisinin güç kaybetmemesi üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 9 Mart’ta ilgili bakanlar ve güvenlik gücü yetkilileriyle Başbakanlık’ta zirve yaptı. Toplantıda kayıt dışı ile mücadelede yeni stratejiler belirlendi. Erdoğan, partisinin Kızılcahamam’daki toplantısında konunun ulaştığı vahameti, “Bu işin arkasında, herkesin bildiği tanıdığı, ‘baba’lar var.” diyerek ifade etmişti. Bütün bu gelişmelerin hükümetin konuya verdiği öneme işaret ettiğini kaydeden Enerji Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, “Yıllardır kanamaya devam eden bir yara gibi, akaryakıt kaçakçığılı yüzünden devletin toplaması gereken vergiler başkalarının cebine girmiş. Buna dur demek için gerekli tedbirler alınarak bir an önce hayata geçirilecektir.” dedi. Kayıt dışı akaryakıtla mücadelede ilgili birimler arasındaki koordineli hareketin önemine dikkat çeken Gümrük Müsteşar Vekili Mehmet Şahin, “Şu an bunu yapmaya çalışıyoruz. Bu sayede hem kurumlar üzerindeki yük hafifleyecek hem de oluşan ortak akıl ile mücadele kabiliyeti artacak. Yetkili arkadaşlarla yaptığımız görüşmelerde aldığımız kararları yakında uygulamaya başlayacağız.” dedi.

Kaçakçılık yüzünden dürüst çalışanların mağdur olduğunu belirten petrolcüler de bu çerçevede gündeme gelen suçun ‘ağır ceza kapsamına alınmasına’ sıcak bakıyor. Aynı zamanda Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası’nın da Onursal Başkanı olan Akpet Akaryakıt Dağıtım şirketinin patronlarından İsmail Aytemiz, “Desteklediğimiz, isabetli bir karar. Ancak sektörde kayıt dışılığa iten vergi yüküne de dikkat edilmeli.” çağrısında bulundu. Türkiye’de satılan benzinin fiyatı 2 dolara, motorininki de 1,5 dolara karşılık geliyor. “Bu rakamlar dünyanın en yüksek rakamları.” diyen sektörün diğer önemli çatı oluşumlarından Akaryakıt Bayileri Petrol ve Gaz Şirketleri İşveren Sendikası’nın Başkanı Atıf Ketenci, akaryakıt ürün fiyatlarının ‘anormal’ yüksek olduğu bir ortamda cezaların da aynı oranda yüksek olması gerektiğini söyledi. Ketenci’ye göre kaçakçılığı caydırıcı cezalar uygulanırken, fiyatların makul düzeye çekilmesi için vergi düzenlemesine gidilmesi gerekiyor.