birçok ülkede bildirimi zorunlu hastalıklar arasında sayılarak devletçe kontrolü esas alınıyor.
Her geçen gün Türkiye’nin değişik illerinde görülmeye başlanan kuş gribi, tanımlanan en eski hastalıklardan biri. Bazı ülkeler uzun yıllardan beri hastalıkla mücadele ediyor. Hastalık 1878’de ilk kez İtalya’da tavuklarda tanımlandı ve 1963 yılında Kuzey Amerika’da hindilerde görüldü. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Fransa, Rusya, İsrail, Almanya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Yeni Zelanda ve Hindistan’da görülen hastalık, Aralık 2003- Aralık 2004’te Kore, Vietnam, Japonya, Tayland, Kamboçya, Hong Kong, Endonezya, Çin ve Malezya’da görüldü.
Hastalık son 10 yılda Meksika, Avustralya, Hong Kong ve İtalya’da da görüldü. Bu ülkeler arasında, hastalığın alt tipleri açısından benzerlik olmaması, yatay enfeksiyonların yanı sıra genetik mutasyonların da hastalığın şiddeti ve etkisi üzerinde büyük rol oynayabiliyor. 3 kişinin ölümüyle Türkiye’nin gündemine giren hastalık, Uzakdoğu ülkelerinin yanı sıra halen İtalya, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya Federasyonu’nda mevcut.
Kuş gribi nedeniyle dünya üzerinde ithalat kısıtlaması devam eden ülkeler arasında Çin, Honduras, Şili, Güney Kore, Vietnam, Tayland, Kamboçya, Hong-Kong, Laos, Pakistan, Endonezya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Malezya ve Rusya Feredasyonu yer alıyor. Dünyadaki tüm kanatlı işletmeleri kuş gribi enfeksiyonu riski yönünden tehdit altında. Kuş gribi, hastalığın görüldüğü ülkelerde önemli ekonomik kayıplara yol açıyor.
ABD, 1983-84 yıllarında Pennsylvania-Virginia-New Jersey kuş gribi (H5N2) salgınında toplam kayıp 349 milyon Amerikan Doları olarak kaydedilirken; İtalya’da ise 1999 ve 2002 salgınında yaklaşık 500 milyon Amerikan Doları zarar edildi. Avrupa Birliği ülkelerinde hastalık tazminatlı olup, tazminat ödemeleri Avrupa Birliğince (AB) ve üye ülkelerin Hastalıkları Önleme Fonu’ndan karşılanıyor. Türkiye’de ise bu hastalık, henüz tazminatlı hastalıklar arasına alınmış değil.