Karargah’ta öğleye kadar irtica üzerine çalışmışlar

28 Şubat soruşturması kapsamında ifade veren emekli Korgeneral Doğan Temel, soruları, 'hatırlamıyorum' diye geçiştirdi.

<p>
Oysa 2007 yılında yazdığı &ldquo;Torunum Sana Hangi Birini Anlatsam&rdquo; isimli kitabında soruların &ccedil;oğunu zaten cevaplamıştı.<br />
Balyoz darbe planı davası h&uuml;k&uuml;ml&uuml;s&uuml; emekli Korgeneral Doğan Temel, 28 Şubat s&uuml;reci soruşturmasında ge&ccedil;en hafta ifade verdi. Temel, savcının Batı &Ccedil;alışma Grubu (B&Ccedil;G) ile ilgili sorularını genellikle &lsquo;hatırlamıyorum&rsquo; diye cevapladı. Ancak, emekli Korgeneral, Batı &Ccedil;alışma Grubu&rsquo;nda yaptıkları illegal &ccedil;alışmaları, 2007 yılında yazdığı &ldquo;Torunum Sana Hangi Birini Anlatsam&rdquo; isimli kitabında tek tek anlatıyordu.</p>
<p>
Temel, 2003 Ağustos Y&uuml;ksek Asker&icirc; Ş&ucirc;ra toplantısında d&ouml;nemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral &Ccedil;etin Doğan&rsquo;la birlikte emekliye ayrıldı. Balyoz darbe planı davasında 69 no&rsquo;lu sanık olarak, 16 yıl hapis cezasına &ccedil;arptırıldı. Ge&ccedil;en hafta i&ccedil;inde Balyoz davasının h&uuml;k&uuml;ml&uuml; sanığı emekli Orgeneral Ş&uuml;kr&uuml; Sarıışık ile birlikte Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı&rsquo;nın y&uuml;r&uuml;tt&uuml;ğ&uuml; 28 Şubat soruşturması kapsamında da ifade verdi. Sarıışık tutuklandı, Temel i&ccedil;in ise Genelkurmay ve Emniyet&rsquo;ten belge istendi. Savcılık makamı iki emekli askerin Genelkurmay 2. Başkanı &Ccedil;evik Bir başkanlığında Genelkurmay Kararg&acirc;hı&rsquo;nda yapılan ve B&Ccedil;G&rsquo;nin kurulmasına da karar verilen 7 Nisan 1997&rsquo;deki &lsquo;gizli&rsquo; toplantıya katıldıkları gerek&ccedil;esiyle ifadeye &ccedil;ağrıldığını belirtti.</p>
<p>
Emekli askerlerden &ouml;zetle şu soruların cevaplarını vermeleri istendi: &ldquo;Kararg&acirc;hta yapılan o toplantıya katıldınız mı? Bu toplantıda alınan kararlar doğrultusunda h&uuml;k&uuml;mete karşı psikolojik harek&acirc;t y&uuml;r&uuml;t&uuml;ld&uuml; m&uuml;? Sivil toplum, medya ve yargıya verilen brifinglerde bulundunuz mu? Sincan&rsquo;da tankların y&uuml;r&uuml;t&uuml;lmesi h&uuml;k&uuml;mete g&ouml;zdağı vermek i&ccedil;in miydi?&rdquo; Korgeneral Doğan Temel&rsquo;in toplantı tarihinde yurtdışında g&ouml;revli olduğunu belirttiği kaydedildi. Bunun &uuml;zerine savcılık, Genelkurmay Başkanlığı&rsquo;ndan Temel&rsquo;in o d&ouml;nem yurtdışında g&ouml;revli olup olmadığı, Emniyet&rsquo;ten de Temel&rsquo;in o d&ouml;nem yurtdışına giriş &ccedil;ıkış yapıp yapmadığı konularında bilgi istedi.</p>
<p>
Emekli Korgeneral Doğan Temel her ne kadar savcılıkta Batı &Ccedil;alışma Grubu ile bir irtibatının olmadığını g&ouml;stermek istese de 2007 yılında kaleme aldığı &ldquo;Torunum Sana Hangi Birini Anlatsam&rdquo; isimli hatıraları kendisini yalanlıyor. Bu kitapta emekli Korgeneral Temel Batı &Ccedil;alışma Grubu&rsquo;nun varlığını kabul ediyor ve yaptıkları &ccedil;alışmaları ş&ouml;yle deşifre ediyor:</p>
<p>
&ldquo;Komuta Kademesinin gerek ikili g&ouml;r&uuml;şmelerde gerek MGK toplantılarında ortaya koydukları tehlikenin boyutları; Y&uuml;ce Divan&rsquo;a g&ouml;nderilme korkusu, siyasi &ccedil;ıkarlar, adamsendecilik ve vurdumduymazlık nedenleriyle siyasilerce hafife alınıyor, &ouml;zellikle irticai tehlike ve irticai kadrolaşma pervasızca ciddi boyutlara ulaşıyordu. Kamuoyuna &lsquo;BATI &Ccedil;ALIŞMA GRUBU&rsquo; olarak yansıyan oluşum işte bu şartlar altında ortaya &ccedil;ıktı. Her Kuvvetten temsilcilerin bulunduğu yaklaşık 10 general ve amiral Genelkurmay Kararg&acirc;hı&rsquo;nda her g&uuml;n toplanarak sabahtan &ouml;ğleye kadar, irticai tehlike &uuml;zerinde &ccedil;alışmaya, icraatları yakinen takip etmeye ve alınabilecek &ouml;nlemler konusunda fikir &uuml;retmeye başladık. Benim g&ouml;revim genel değerlendirme &ccedil;alışmalarının yanında irticai kadrolaşmayı ortaya &ccedil;ıkarmaktı.&rdquo;</p>
<p>
Emekli Korgeneral Temel, B&Ccedil;G olarak yaptıkları &ccedil;alışmaların sonu&ccedil;larını komuta katına arz ettikten sonra basınla da paylaştıklarını şu c&uuml;mlelerle anlatıyor:</p>
<p>
&ldquo;Her g&uuml;n &ouml;ğleye kadar gayretlerimizi bu yıkıcı i&ccedil; tehdide y&ouml;neltiyor, titiz &ccedil;alışmaların sonu&ccedil;ları Komuta Katı&rsquo;na arz ediliyor ve uygun g&ouml;r&uuml;lenler brifinglere d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lerek ilgili makamlara, basına, sivil toplum &ouml;rg&uuml;tlerine Genelkurmay Kararg&acirc;hı&rsquo;nda takdim ediliyordu. &Ouml;ğleden sonra ise kendi Başkanlıklarımızdaki g&ouml;revlerimize d&ouml;n&uuml;yorduk.&rdquo;</p>
<p>
Hasan Celal G&uuml;zel, Doğan Temel&rsquo;in 28 Şubat s&uuml;recindeki cuntanın i&ccedil;inde de yer aldığını iddia etmiş ve bunu kamuoyu ile de paylaşmıştı. Anlaşılan Temel ve 28 Şubat cuntası bundan son derece rahatsız olmuş. Temel kitabında, Hasan Celal G&uuml;zel&rsquo;in iddialarının medyada yer almasından sonra o d&ouml;nemdeki cuntanın &ouml;nemli ismi Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral Doğu Aktulga&rsquo;nın kendisi ile konuştuğunu anlatıyor. Genelkurmay Başkanlığı Kararg&acirc;hı&rsquo;ndaki bir Y&uuml;ksek Asker&icirc; Ş&ucirc;ra toplantısından &ccedil;ıkışında Orgeneral Aktulga, Temel&rsquo;e &ldquo;Cuntacıları g&ouml;rd&uuml;n m&uuml;?&rdquo; diye soruyor. Olayın devamı kitapta ş&ouml;yle aktarılıyor:</p>
<p>
&ldquo;Anlamadım, elindeki Akşam gazetesinin fotokopisini uzattı ve &lsquo;Benimle berabermişsin&rsquo; dedi. Kısaca g&ouml;z attıktan sonra; bu sa&ccedil;malığa g&uuml;lmeye başladım. Daha sonra s&ouml;yledikleri ağır ithamları okuyunca kendisini mahkemeye vermeye ve tazminat davası a&ccedil;ıp bunları Mehmet&ccedil;ik Vakfı&rsquo;na bağışlamaya karar verdik. Birka&ccedil; g&uuml;n sonra hukuk&ccedil;ular, bu muhteremin t&uuml;m malvarlığını karısının &uuml;zerine devrettiği ve beş parasız g&ouml;z&uuml;kt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; s&ouml;yleyince vazge&ccedil;tik. Ayrıca b&ouml;yle bir insanı muhatap almanın da uygun olmayacağını değerlendirdik.&rdquo;</p>
<p>
28 Şubat s&uuml;recinin en ş&uuml;pheli olaylarından biri, Doğan Temel Kuzey Kıbrıs T&uuml;rk Cumhuriyeti&rsquo;nde g&ouml;rev yaptığı sırada yaşandı. Ada&rsquo;da konuşlu 39. Piyade T&uuml;meni Harek&acirc;t Başkanı Piyade Albay Vural Berkay, 1997 yılının Kasım ayında Kıbrıs&rsquo;ta d&uuml;zenlenen &ldquo;Toros&rdquo; tatbikatında seken bir kurşunun isabetiyle şehit oldu. 39. Piyade T&uuml;men Komutanı o sırada T&uuml;mgeneral Doğan Temel&rsquo;di.</p>
<p>
Eski MİT Kontr Ter&ouml;r Merkezi Başkanı Mehmet Eym&uuml;r, Albay Vural Berkay&rsquo;ın tatbikatta &ouml;l&uuml;m&uuml; ile ilgili şu ilgin&ccedil; iddiada bulundu:</p>
<p>
&ldquo;O d&ouml;nemde Berkay, Kıvrıkoğlu&rsquo;nun arkasında oturuyordu. Sonra birden &ccedil;adırda otururken sesler geliyor, telaş oluyor. Bayıldı falan diyorlar. Bir kargaşa oluyor ve neticede M16&rsquo;dan atılan bir mermiyle şehit oluyor. O d&ouml;nem &ouml;zel harp&ccedil;ilerin silahına baktılar ama bir netice alınamadı. Eğer o kurşun Kıvrıkoğlu&rsquo;na gelseydi genelkurmay başkanı sırası değişecekti. Herh&acirc;lde &Ccedil;evik Paşa&rsquo;nın işine yarayabilirdi. Amerika&rsquo;da bir bayan vardı, bana demişti ki: &Ccedil;evik Bir muhakkak genelkurmay başkanı olacaktı. Belki de ondan b&ouml;yle bir intiba edindim.&rdquo;</p>
<p>
Daha sonra Vural Berkay&rsquo;ı vuran kişilerin Malatya&rsquo;da d&uuml;şen CASA u&ccedil;ağındaki ekip olduğu ve aynı ekibin Gaffar Okkan suikastını da yaptıkları ve o y&uuml;zden o ekibin bir şekilde yok edildiği s&ouml;ylendi. CASA u&ccedil;ağının d&uuml;şmesinin normal bir d&uuml;şme olmadığı s&ouml;ylendi.</p>
<p>
AKSİYON</p>