Mehmet Ali Ilıcak ‘Şantaj’ davasından beraat etti

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince'yi, "Çıkar amaçlı tehdit (Şantaj) " ettiği iddiasıyla 3 yıl hapsi istenen iş adamı Mehmet Ali Ilıcak beraat etti.

İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan sanık Mehmet Ali Ilıcak ile şikayetçi Ersin Özince katılmazken, taraf avukatları duruşmada hazır bulundu.

Şikayetçi Özince’nin sekreteri Elif Yetki’nin tanık sıfatıyla ifadesi alındı. Ilıcak’ı tanımadığını belirten Yetki, kendisiyle 2004 yılı Mart ayında bir kez telefon konuşması yaptıklarını söyledi. Elif Yetki, “Sekreteri beni arayarak Ilıcak’ın Özince ile görüşmek istediğini söyledi. Ben de kendisinin toplantıda olduğunu söyledim.” dedi. Daha sonra aynı telefona Ilıcak’ın geçtiğini ve kendisiyle görüştüğünü belirten Yetki, “Bankanın reklam çalışmaları içinde yer almak istediğini söyledi. Uzun zamandır reklam talep ettiğini ancak alamadığını ifade etti. Genel Müdür ile görüşemez ise bundan sonra bankaya olan tavrının değişebileceğini söyledi.” şeklinde konuştu.

Hakim tarafından görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, sanığın mahkumiyetine yeterli, inandırıcı ve kesin delil elde edilemediğinden beraatine karar verilmesini talep etti.

Duruşma sonunda, “Şantaj” suçundan 3 yıla kadar hapsi istenen iş adamı Mehmet Ali Ilıcak’ın, suç unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek beraatine karar verildi.

Sanık Mehmet Ali Ilıcak, daha önceki celselerde verdiği ifadesinde, bankanın Genel Müdür sekreteri ile yaptığı telefon görüşmesinin içeriğiyle ilgili olarak, “Ben sadece müşteki bankanın genel müdürünü arayarak, gazetemize reklam verilmemesinin nedenini öğrenmek istedim. Sekreterin genel müdür değil de yardımcısıyla beni görüştürebileceğini söylemesi üzerine konuşmak istediğim kişinin genel müdür olmasını istememin suç olarak nitelenmesi haksızlıktır” şeklinde ifade vermişti. Bir gazete sahibinin reklam veren Türkiye’nin en büyük bankasının genel müdürünü aramasının suç olmadığını belirten Ilıcak, gazetelerinde bankayla ilgili çıkan haberler nedeniyle suçlandığını ileri sürmüştü.

İş Bankası’nın hakkında olumsuz yayın yapan tüm gazetelere reklam ambargosu koyduğunu, ekonomik gücünü kullanarak baskı yolu ile engellemeye çalıştığını öne süren Ilıcak, “Basının hak ve sorumluluğu olan haber verme yükümlülüğümüzü yerine getirmemizi, reklam verilmemesine bağlamak ve hakkımdaki iddialar asılsızdır” diye konuşmuştu.