Merkez Bankası Başkanı’nın eşi tartışması

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı’nın eşinin başörtülü olup olamayacağı tartışması ilginç bir boyut kazandı.

2,5 yıl önce Başçı’nın başkan yardımcılığı kararnamesini 1 günde onaylayan Sezer’in, eşi başörtülü olduğu gerekçesiyle Başçı’nın atanmasına sıcak bakmadığı yönündeki iddiaların gündeme getirilmesi, başta bankalar olmak üzere pek çok çevrede rahatsızlığa yol açtı. Bankaların çatı örgütü Bankalar Birliği’nin Başkanı Ersin Özince, tartışmaları, ‘abesle iştigal’ diye nitelendirdi. “Konu Merkez Bankası’nın başkanıdır. Aile fertleriyle ilgili değerlendirmeler yapılması doğru değil.” diyen Özince, bundan önceki atamalarda hiçbir ismin eşiyle gündeme gelmediğini vurguladı. Özince, 30 yıldır finans sektörünün içinde bulunduğuna işaret ederek, “Böyle bir değerlendirmeyi gereksiz buluyorum. Bu, ne beni, ne de başkasını ilgilendiren husustur.” tespitini yaptı.

Erdem Başçı’yı tanıdığına ve uzun zamandır Merkez Bankası kadrosunda bulunduğuna değinen Özince, “Mutlaka çok değerli olduğu için bu görevde idi.” değerlendirmesinde bulundu. Merkez Bankası politikalarının kişilerle değişeceğine inanmadığını vurgulayan Özince, kadroların istikrarını koruması gerektiğini ifade etti. İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, ekonomik istikrarın sürmesi için ellerinden geleni yapacaklarını, siyasi istikrarın da ekonomik istikrarın da bozulacağını düşünmediklerini dile getirdi.

Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizlerinin ardından koalisyon hükümeti tarafından ekonomiyi düzlüğe çıkarmak için Dünya Bankası’ndan çağrılan Kemal Derviş, ekonominin dümenine geçtiğinde Merkez Bankası Başkanlığı’na Süreyya Serdengeçti’yi getirdi. 3 Kasım 2002 seçimlerinde iktidara gelen AK Parti de Serdengeçti ile görev süresinin sona erdiği 14 Mart 2006 tarihine kadar birlikte çalışmayı tercih etti. Serdengeçti’nin görevden ayrılmasının ardından yerine vekaleten atanan ve asalaten atanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararnamesi Cumhurbaşkanı’nın onayına sunulan Erdem Başçı’ya yerli ve yabancı finans çevreleri olumlu yaklaşmasına rağmen bazı gazete ve televizyonlar ile köşe yazarları eşi Sıdıka Başçı’nın başörtülü olmasına vurgu yaparak atamayı eleştirdi.

Merkez Bankası’nı yönetmekle ‘eşinin başörtülü’ olması arasında bağ kurmanın ‘yanlışlığına’ dikkat çeken Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, “Önemli olan, görevi üstlenen kişinin bunu daha iyi yerlere götürme kabiliyeti var mıdır, yok mudur. Buna bakmak lazım. Bunun, eşinin başörtülü olması ile ne gibi bir etkileşimi olabilir.” değerlendirmesinde bulundu. Derviş’in ‘yakın dostu’ olarak bilinen Prof. Dr. Asaf Savaş Akat da Başçı’nın ataması ile ilgili, “Güvendiğim kişilerden hakkında olumlu şeyler duyuyorum.” açıklamasında bulundu. Eski Merkez Bankası başkanlarından Gazi Erçel, “Bu göreve hükümete yakın kişiler getirilebilir. Bu dünyanın her yerinde oluyor. Önemli olan Başkan’ın performansıdır.” dedi. Bilgi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taner Berksoy da Başçı’nın bankanın içinden gelen bir isim olarak isabetli bir tercih olduğunu belirterek, “Bildiğim kadarıyla üstün nitelikleri olan, iyi eğitim görmüş biri. Bence yapılabilecek en iyi atama.” diye konuştu. “Başçı’nın eşinin başörtülü olup olmaması ile ilgili tartışmaların yaşanmaması gerekiyor.” diyen İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük, bütün kuruluşlara yapılacak atanmalarda, kişinin işinin ehli olup olmadığına bakmak gerektiğini söyledi. Küçük, “Piyasaların yakından takip ettiği bir isim bu şekilde yıpratılmamalıdır. Liyakat ve akademik kariyer TCMB başkanının başarılı olup olmayacağına ilişkin birinci kriterdir. Göreve getirilecek kişinin başkanlığı vekaletle yürütmesi doğru değil.” dedi.

Sanko Holding’in patronu Abdülkadir Konukoğlu da “Bizi, eşinin başörtüsü takıp takmadığı değil, yapacağı iş ilgilendirir. Herkesin bir inancı vardır. Önemli olan işini iyi yapıp yapmayacağıdır.” şeklinde konuştu. TCMB’ye başkan atamanın ‘siyasi’ iradenin işi olduğunu belirten Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar ise konuyla ilgili düşüncelerini, “Siyasi irade adaylar içinde en uygun düşündüğünü o makama atar. Cumhurbaşkanı’nın kabulüyle sistem işlemeye devam eder. Bizler sanayici olarak izlenecek politikaya bakarız. Herkesin yaşam tarzı kendisine aittir.” şeklinde açıkladı. Hükümetin, Merkez Bankası Başkanlığı’na Başçı’yı getirmek istemesini bazı çevrelerin ‘kriz çıkarmak için bahane’ olarak öne sürmesine tepki gösteriliyor. Atamayı piyasaların, ‘olumlu satın aldığına’ vurgu yapan analistler, “O dönemde piyasalarda yurtdışı faiz kaynaklı dalgalanmalar yaşandı. Merkez Bankası ile igili gelişmeler de gözleniyordu. Başçı’nın ismi gündeme gelince bir rahatlama oldu. Dolar ve faizler geriledi.” yorumunda bulundular.

Serdengeçti’nin görev süresinin dolmasının ardından yardımcıları Sedef Ayalp ile Fatih Özatay da emekliliklerini istedi. Diğer başkan yardımcısı Şükrü Binay’ın da emekliye ayrılacağı ifade ediliyor. Ayalp’in yerine Bankacılık ve Finansal Kuruluşlar Genel Müdürü Rifat Günay vekaleten atanırken, nisanda emekliye ayrılacak Özatay’ın da katılımıyla Para Politikası Kurulu’nun 23 Mart’ta toplanması bekleniyor.

Ekonomistler ve iş dünyası Erdem Başçı’ya destek verdi

Prof. Dr. Asaf Savaş Akat: MB’nin yeni başkan adayı hakkında güvendiğim kişilerden olumlu şeyler duyuyorum.

Eski MB Başkanı Gazi Erçel: Bu göreve hükümete yakın kişiler getirilebilir. Bu, dünyanın her yerinde oluyor. Önemli olan başkanın performansıdır.

Prof. Dr. Taner Berksoy: Yapılabilecek en iyi atama. Bildiğim kadarıyla üstün nitelikleri olan, iyi eğitim görmüş biri.

İSO Başkanı Tanıl Küçük: Piyasaların yakından takip ettiği bir isim bu şekilde yıpratılmamalıdır. Kişinin işinin ehli olup olmadığına bakmak gerekir.

Ahmet Nazif Zorlu: Görevi üstlenen kişinin bunu daha iyi yerlere götürme kabiliyetinin olup olmadığına bakmak lazım. Bunun, eşinin başörtülü olması ile ne gibi bir etkileşimi olabilir?

Ersin Özince: Başçı’yı tanıyorum, uzun zamandır bankada. Mutlaka çok değerli olduğu için buradaydı.

Erdem Başçı’nın kariyeri başarılarla dolu

TED Koleji ve ODTܒyü birincilikle bitiren Doç. Dr. Erdem Başçı, master çalışmasını İstanbul Menkul Kıymetler Borsası üzerine yaparken, doktora tezini kurumlar vasıtasıyla kaynak dağılımı ile ilgili hazırladı. 1995 yılından itibaren Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. 1999’da doçent unvanı alan Başçı’nın araştırma yaptığı ve ders verdiği konular, para iktisadı, finansal iktisat, makro iktisat kuramı ve matematiksel iktisat. İngiltere York Üniversitesi’nde 1999’da misafir öğretim üyesi olarak dersler veren ve uluslararası kongrelerde çok sayıda tebliğ sunan Başçı ayrıca Türkiye ekonomisi üzerine çalışmalar yayımladı. Devlet Bakanı Ali Babacan’ın danışmanlığını yapan Başçı, 2003’te Merkez Bankası Başkan Yardımcısı oldu.