Uzmanlar, bu durumun yasalardaki boşluktan kaynaklandığına dikkat çekerken, Meclis’te onay bekleyen Sosyal Güvenlik Reformu’nda bu konunun yer almadığı belirlendi. Devletten haksız yere maaş alan bu 100 bin kişinin sağlık harcamalarıyla birlikte ülkeye yıllık maliyeti 500 milyon YTL’yi aşıyor. Bu yönteme KİT’lerin olduğu illerde daha çok başvurulduğu belirtilirken, Erdemir ve Taşkömürü’nden emeklilerin yaşadığı Zonguldak’ta ölen hak sahiplerinden dolayı devletten 41 bin 765 kişinin 1 Ocak 2006 itibareyle SSK’dan maaş aldığı belirlendi. Bunlardan 15 binini kız çocuklar oluştururken, erkek çocukların sayısı sadece 2 bin 129. Geriye kalan kısmını ise eşler oluşturuyor.
Son yılarda vatandaşlar devletten para almak için akla hayale gelmedik yöntemlere başvuruyor. Balıkesir’de, ölen annesinin kılığına girip yıllarca bankadan maaş alan şahıstan sonra 20 yıla yakın bir süre, ölen babasının emekli maaşını alanların olduğu, bu işin sistematik bir şekilde devleti soyma yöntemine dönüştüğü anlaşıldı. Son yıllarda devletten haksız yere maaş almanın en aygın olanı, babaları ölen evli kadınların başvurduğu boşanma yöntemi. Bu yöntemle babası ölen kadınlar, mahkeme kararı ile kocalarından ayrılıp babasının emekli maaşını almaya hak kazanıyor. Ancak fiili olarak kocaları ile aynı evde yaşamaya devam ediyor. Bazı kadınlar ise ikinci kez evlendikleri halde resmi nikah yaptırmayarak eski dul maaşını almayı sürdürüyor. Bazı gelinlerin de eşlerinden boşanıp, ölmek üzere olan emekli kayınpederiyle resmi nikah yaptırarak devletten dul maaşı almayı sürdürmesi haksız kazanç sağlamak için sıkça başvurulan yöntemler arasında. İşin en ilginç yanı ise bu şekilde maaş alanların eski eşleriyle aynı evde yaşaması. Devletten maaş almak için başvurulan hülle yöntemlerinin özellikle zinayı suç olmaktan çıkartan yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte belirgin şekilde arttığı dikkat çekiyor.
SSK Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’de SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı’ndan kaynak aktarılan yaklaşık 7 milyon 800 bin resmi hak sahibi kişi bulunuyor. Bu rakamın 4 milyon 200 binini SSK emeklisi oluşturuyor. Bunlardan 725 binini ölen anne ve babalarının emekli maaşını alanlar teşkil ediyor. Bu rakamın ne kadarının eşinden ayrılan kadınlar olduğu kayıtlarda tutulmazken, bunların yaklaşık 3’te birinin anlaşmalı boşanmalar sonucu maaş alan kadınlar olduğu tahmin ediliyor. Bir SSK emeklisi maaşının ortalama 500 YTL olduğu düşünüldüğünde bunun sağlık giderleriyle devlete maliyeti yıllık ortalama 6000 YTL’yi buluyor. Hülle yöntemiyle devletin yıllık uğradığı toplam zarar ise en az 600 milyon YTL.
ZONGULDAK’TA ANLAŞMALI BOŞANMA GELENEK HALİNE GELMİŞ
Özellikle son 5 yılda yaygınlık kazandığı ifade edilen anlaşmalı boşanmaların daha çok KİT’lerin bulunduğu illerde yaygınlaştığı ifade ediliyor. Bu illerin başında ise Zonguldak geliyor. Taş kömürü işletmesi ve Erdemir nedeniyle 116 bin işçi emeklisi ile 5. sırada bulunan Zonguldak’ta bu iş neredeyse bir gelenek haline gelmiş. Özellikle köylerde hemen her 10 kişiden 9’nun bu yönteme başvurduğu iddia ediliyor. 1 Ocak 2006 itibariyle Zonguldak’ta ölen hak sahiplerinden dolayı devletten maaş alan 41 bin 765 SSK emeklisi var. Bunlardan 15 binini kız çocuklar oluştururken, erkek çocukların sayısı sadece 2 bin 129. Geriye kalan kısmını ise eşleş oluşturuyor.
Ereğli ilçesine bağlı Ortacı köyü muhtarı İsmail Yoldaş’ın anlattıkları durumu özetliyor: “Bizim köyün yarısı emekli. Köyde eşler arasında herhangi bir sıkıntı bulunmamasına rağmen eşler ‘geçimsizlik’ gerekçesiyle resmi olarak boşanıyorlar. Aynı yerde yaşamalarına rağmen kadın dul göründüğü için babasının maaşını alıyor. Üstelik bunlar arasında çok zengin olan insanlar bile var.” diyor.
Yoldaş, kendi köyünde 40-50 civarında kişinin bu şekilde her ay devletten maaş aldığını öne sürüyor. Yazıcılar köyü muhtarı Muzaffer Ersoy da bu durumdan muzdarip olanlardan. Bu şekilde maaş alanları ihbar ettiklerini belirten muhtar Ersoy; ancak yasal olarak herhangi bir müeyyide uygulanamadığı için fazla caydırıcı olmadığını kaydediyor. Ersoy, köyde en az 40 kişinin anlaşarak boşandığını söylüyor.
SSK Zonguldak İl Müdürü Muharrem Demirci de olayı doğruluyor. Bu konuda kendilerine sayısız ihbar geldiğini belirten Denirci, bu durumu ‘yasal yolsuzluk’ olarak nitelendiriyor. Yasal boşluk nedeniyle bir şey yapamadıklarını belirten Demirci, “Bu tamamen bir ahlaksızlıktır. Yolsuzluğun kılıfına uydurulmuş halidir. Resmi olarak boşanmış göründüğü için yasal olarak bir uygulamamız olmuyor. Avrupa’da 18 yaşından sonra kimseye maaş bağlanmıyor. Bu konuda köklü bir çalışma şart. “şeklinde konuşuyor.
Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan da TBMM’de bekletilen Sosyal Güvenlik Reformu’na mutlaka bu konunun eklenmesi gerektiğini söylüyor. Yasal boşum olduğu sürece bu alanda istismarların yaşanacağına dikkat çeken Erdoğan, “Bu konu bizim oralarda bir kültür haline gelmiş durumda. İnsanlar birbirleriyle yarışıyor adeta. Bu konuda yasal boşluklar var. Medeni kanun her şeyin üstünde. Mutlaka yapısal bir yapılanma şart diyor.” uyarısında bulunuyor.
SSK Genel Müdürlüğü yetkilileri de konudan haberdar olmalarına rağmen ellerinden bir şey gelmemesinden yakınıyor. Aynı yetkililer, AB ülkelerinde olduğu gibi 18 yaşından sonra yarım yapılmaksızın hiçbir kimseye ölen anne ve babanın emekli maaşının verilmemesini, bunun yerine ihtiyacı olanlara aylık bağlanması gibi yeni bir düzenlemenin şart olduğunu söylüyor. Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Özkan Dalbay, özellikle son dönemlerde kendilerine ‘anlaşmalı boşanmalar’ konusunda şikayetler geldiğini doğruladı. Şikayetlere rağmen bu konuda mahkemenin kararını esas almak zorunda olduklarını belirten Dalbay, “Çünkü hukuken boşanmış ve dul olan konumunda görünen kız çocuklara belli bir aylık bağlamak zorunluluğu var.” dedi. Bu alanda yaşanan istismarların önüne geçmek için yeni bir düzenlemenin şart olduğuna işaret eden Dalbay, şöyle konuştu: “Yapılacak düzenleme, AB ülkelerinde olduğu 18 yaşından sonraki kız çocuklara maaş kesme uygulaması yapılabileceği gibi halen Meclis’te yasalaşmayı beklenen Sosyal Güvenlik Reformu yasasına icra ve iflaslarda hukukundaki ‘mal kaçırma’ maddesi hükmü dahil edilebilir. Aksi takdirde bu konuda yaşanan suistimallerin önü alınamaz.”
İşte anlaşmalı boşanmalara birkaç örnek;
– Ortacı köyünden Rıza Güneş ile eşi Şerife Güneş 3 yıl önce boşandı. Şerife eşinden ayrılınca babası Mehmet Tekin’in soyadını aldı. Ancak Şerife hanım, Almanya’dan emekli olan eski eşi Rıza Güneş ile aynı evi paylaşıyor. Şerife Tekin, her ay bankaya giderek babasının emekli maaşını alıyor.
– Halise Tekin, 8 yıl önce kamyonculuk yapan Tacettin Köhen’den resmen boşanmış. Ancak o da Şerife Tekin gibi, eski kocası Tacettin Köhen’le aynı evde yaşıyor. Tacettin Köhen ile aynı evi paylaşan Halise Tekin, 8 yıldır kesintisiz olarak babasına ait maaşı alıyor.
– SSK emeklisi Hasan Şengün ve Ayşe Sezer de maaş için anlaşarak boşanan çiftlerden. 2 yıl önce eşinden ayrılan Ayşe Şengün, 3 yıl önce ölen babası Şaban Yaşar’ın soyadını alırken, devletten de maaş almaya hak kazandı. Diğreleri gibi Sezer de ölen babasının maaşını aksatmadan alıyor.