Göçmenlere karsi uyguladigi sert politikalari ile ün yapan Fransa Içisleri Bakani Nicolas Sarkozy’nin hazirladigi ‘terörle mücadele yasasi’ meclisten geçiyor. Sarkozy yasalari, banliyölerindeki siddet olaylari ile de haftalarca dünya gündeminin mansetlerine yerlesen Fransa’da terörle mücadele için, video gözetleme kameralarinin yerlestirilmesi, cep telefonlarinin dinlenmesi ve internet kullanicilarinin gözetlenmesini içeriyor. Iktidari devraldigindan beri özellikle toplumun dar gelirli kesimleri, göçmenler ve sendikalardan büyük tepki toplayan sagci UMP Hükümeti aceleye getirip terörle mücadele yasalarini 29 Kasim’da yürürlüge koymaya çalisiyor.
Banliyölerdeki siddet eylemlerinin yarattigi korku ve yeniden isittigi milliyetçilik duygularinin kabarmasindan da faydalanarak terörle mücadele yasalarini bir an önce yürürlüge koymaya çalisan Sarkozy, dünkü toplantisinda defalarca ‘terörizmle mücadele için savas kavramini’ kullandi. Dünyanin bir terör dalgasi ile karsi karsiya oldugunu ifade eden Içisleri Bakani, ‘Fransa topraklari üzerinde siddet senaryolari ve siddet yandaslari’ oldugunu belirtti.
CEPLER GÖZETIM ALTINDA
Sarkozy’nin hazirladigi yeni ‘terörle mücadele yasasi’ insanlarin sik sik ugradigi kamu kuruluslari, alisveris merkezleri ve toplu tasima araçlarina kapsamli bir sekilde video gözetleme kameralarinin yerlestirilmesini, ev ve cep telefonlarin dinlenmesini, internet ve cep telefonlari üzerinden gönderilen her türlü mesaj ve verinin izlenmesini kapsiyor. Söz konusu yasalar kapsaminda ayni zamanda ‘riskli görülen tehlikeli ülkelere’ giden yolcular da rahatlikla izlenebilecekler. Sarkozy bu yasalari Londra saldirilarindan ders çikararak hazirladiklarini söylüyor.
‘Terörizm yutturmacasi’
Hükümetteki sagci parti UMP tarafindan sunulan ve liberal parti UDF tarafindan da desteklenen Sarkozy yasalarina Sosyalist Parti’nin de karsi çikmamasi dikkat çekiyor. Yeni yasa tasarisina karsi çikan Yesiller Partisi milletvekilleri Sarkozy yasalarini ‘özgürlüklerin yavas yavas budanmasi’ olarak yorumlarken, Fransa Komünist Partisi temsilcileri de Fransa’da ‘otoritarizmin güçlendirilmesi’ olarak nitelendirdiler.
Fransa’daki güçlü sivil toplum örgütlerinden Insan Haklari Ligi ile Hakimler ve Avukatlar Sendikalarin olusturdugu bir kollektif de ‘yasal güvence altina alinmis olan bireysel ve kollektif özgürlükleri kisitlayan ve otoritarizmin önünü açan’ bu yeni yasalara karsi daha sert tepki vererek karsi olduklarini dile getirdiler. Insan Haklari Ligi’nin basini çektigi kollektif, ‘aslinda bu yasalarin özellikle göçmenleri ve küçük suçlar isleyenleri hedefledigini ama terörizme karsi mücadele adi altinda yutturulmaya çalisildigini’ ifade ediyor.
