Ulastirma Bakani Binali Yildirim, gelinen noktadaki olumsuzlugu kabul ediyor. Yildirim, hava alanlarini sehir disina çikarmanin güçlüklerini de ifade etmeden geçemiyor. Özellikle Istanbul’daki Atatürk Havaalani’nin sehir disina çikartilabilmesi için henüz uygun bir yerin bulunmadigina dikkat çekiyor. Yildirim, “Isin dogrusu mevcut meydanin etrafini mümkün oldugunca yapilasmadan uzak tutmaktir.” diyor.
Sadace Türkiye’de degil, dünyanin bir çok yerinde hava meydaninin sehir içinde kaldigini anlatan Yildirim, kisa, orta ve uzun vadede, uçus trafigindeki yogunluga göre bu alanlarin tasinmasi gerektigini düsünüyor. Yildirim sunlari söylüyor: “Bu konu özellikle Istanbul Atatürk Havalimani için ciddi bir problemdir. Ama henüz Adana Sakirpasa Havaalani için ayni sorundan bahsedilemez. Ilin büyüme sahasi iyi planlandigi takdirde, daha uzun süre hizmet verebilir. Fakat uçus sayisindaki artis, böyle bir ihtiyaci orta vadede ortaya çikaracagi asikar görünüyor.”
Antalya hava meydaninda da bir sikinti görmedigine isaret eden Yildirim, alanda daha önce olusan yapilasmayi zaman içinde kaldiracaklarini aktariyor. Yildirim, Antalya’da yeni bir havaalani için alan bulmakta zorlanacaklarini söylüyor.
Türkiye’de halen 34 havaalani uçus hizmeti veriyor. Bunlar arasinda basta Istanbul Atatürk Havalimani olmak üzere bir çok meydan her geçen gün biraz daha sehir merkezinde kaliyor. Türkiye’nin dünyaya açilan en büyük kapisi konumundaki Atatürk Havlimani Dis Hatlar Terminali toplam 264 bin metrekarelik alanda 20 milyon/yil insana hizmet veriyor. Günlük 30 bin yolcu giris-çikis yapiyor. Terminal 16 bin çalisani ile yaklasik 50 bin kisiyi agirliyor. Sehir merkezinden 24 km. uzaklikta 9 milyon 470 bin 554 metrekare alan üzerinde kurulan Türkiye’nin en büyük hava limani, iç hatlar terminalinin kapasitesi 7.5 milyon yolcu/yil.
Adana Sakirpasa Hava Alani’nin çevresi ise binalarla örülmeye basladi. Her dönem zirai ve sanayi alaninda büyük gelismeler yasayan Çukurova’da önemli islevler üstlenen Sakirpasa, ayni zamanda çevresindeki Mersin Hatay, Iskenderun gibi illerin de sivil ulasimina açilan kapisi niteliginde. 1956 yilindan itibaren uluslararasi seferlere açik hale getirilen Sakirpasa hava limani sehir merkezine 3.5 km. uzaklikta. Günlük ortalama 50 uçagin inis-kalkis yaptigi Sakirpasa Havaalani’nin çevresinin binalarla kapatilmasini yetkililer bir ‘risk’ olarak görmüyor, dünyanin bir çok ülkesinde de havaalanlarinin sehir içinde kaldigini hatirlatiyorlar.
Sehir merkezinden 13 kilometre uzakliktaki Antalya Hava Limani, 24 saat yurt disi tarifeli ve tarifesiz sivil hava ulasimi veriyor. Iç ve dis hat yolcu kapasitesi 8 milyonu bulan havaalanina günde 620 uçak inip-kalkiyor. Günlük 10 bin yolcu tasiniyor. Antalya Hava Limani’nda bu yil 15 milyon kisi tasindi. Meydan yetkilileri, çevre belediyeleri ile isbirligi yaparak meydan yakinindaki yapilari kontrol altinda tuttuklarini ifade ediyor. Bu konuda belediyelerle isbirligi yaptiklarini açiklayan yetkililer, “Evet, alan etrafinda yapilasma var. Ama çok katli binalarin insaasina izin vermiyoruz.” diye konusuyor.
Adana Sehir Plancilari Odasi Baskani Cüneyt Erginkaya, kentin içinde kalan havalimanlarinin trafik, güvenlik, çevre ve saglikli yapilasma açisindan ciddi tehlikeler meydana getirdigini vurguluyor. Uçaklarin inis kalkis koridorlarinda yüksek binalarin yapimina izin verilmedigini açiklayan Erginkaya, Adana Sakirpasa ve Incirlik Hava Üssü’nün bu noktada sikinti olusturmaya basladigini aktariyor. Sehirlerin gelecegi planlanirken sadece konut ve ticaret alanlanlari degil; o yerlerin disa açilan kapilari durumundaki hava limanlari ve otogarlarinin da hesaba katilmasi gerektigini bildiren Erginkaya, artan agir ve büyük uçaklarin yüksek binalarin yapimini engelledigini kaydediyor.
Önümüzdeki günlerde ihalesi tamamlanan 1/25 bin ölçekli çevre düzeni ve 1/5 bin ölçekli nazim imar plani çalismalarinda öncelikle bu özelliklerin dikkate alinmasini isteyen Erginkaya, havaalani için ikinci alternatifin düsünülmesi gerektigini söylüyor.
Sehir ve Bölge Plancisi Tevfik Yildirim ise farkli bir boyut getiriyor tartismaya. Dünyanin en önemli havaalanilarinin da kent merkezlerinde kaldigina dikkat çeken Yildirim, havaalanlarinin çok büyük ekonomik yatirimlar gerektirdigini; dolayisiyla tasinmasinin güç oldugunu söyledi. Yildirim, Adana için de çözüm olarak yeni bir havaalani tasarlanabilecegini önerdi. Uçaklarin ‘Uçus kooridoru ve hava mania (engel) Kriterlerine’ göre hareket ettigini hatirlatan Yildirim, bina ruhsatlarinin da bu husus göz önüne alinarak verildigini belirttiyor. Yildirim, sehir içinde kalan meydanlarin her zaman tehlike olusturdugunu sözlerine ekliyor.
HAVAALANI ÇEVRESINDE YASAYANLAR GÜRÜLTÜDEN ISICAMLA KORUNUYOR
Hava meydanlari yakinlarinda ikamet eden vatandaslar da basta güvenlik ve gürültü kirliligi olmak üzere bir takim tedirginliklikler yasiyor. Adana Sakirpasa Havaalani’na gelen uçaklarin inis koridorundaki en yakin bölgenin Emek Mahallesi Muhtari Kemal Aktas, havaalanlarinin kentlerin içinde kalmasini yanlis buluyor. Ülkelerarasi her türlü anlasmazliklarda öncelikle havalimanlarinin hedef alindigini kaydeden Aktas, “Artik teknolojik gelismeler, hava meydanlarinin sehir disinda olmasini gerektiriyor.” degerlendirmesini yapiyor.
Sakirpasa Havalimani civarindaki yaklasik 100 metre yüksekligindeki 10 katli iki blokta oturan 60 aile de daha çok uçak gürültüsünden muzdarip. Baris Apartmani Yöneticisi Erdogan Dehmen, binaya ilk geçtikleri 30 yil öncesinde daha büyük huzursuzluklar yasadiklarini anlatiyor. Zaman içinde ‘gürültüye alistiklarini’ vurgulayan Dehmen, “Eskiden uçak sesinden camlarimiz titriyordu. Ama PVC pencerelerle kismen bu olumsuzlugun önüne geçtik. Binanin tepesine pilotlarin görmesi için gece otomotik olarak yanan ikaz lambalari yerlestirdik. Devlet bize konut verse, buradan tasinabiliriz.” diyor.
Kösem Apartmani yöneticisi ise resmi bir ikaz almamalarina ragmen, ötenden beri binalarinin sorun olarak görüldügünü ifade ediyor. Mevlüt Demiray (81) ve SSK Emeklisi Isa Özbudak (70) da yillardan beri Sakirpasa Havalimani’nin sehir disina tasinip tasinmayacaginin tartisildigina dikkat çekerek, “Bizler herseye alistik. Ama misafirlerimiz asiri sesten rahatsiz oluyor.” seklinde konusuyor.
Hava-Is Sendikasi Genel Sekreteri Mustafa Yagci soruna Avrupa Birligi (AB) açisindan bakiyor. Yeni kurulan AB Güvenlik Ajansi’nin uçaklara gürültü, egzoz emisyon, meydanlara uzakliklari ve diger çevreye ait konularda bir takim standartlar getirdigini vurgulayan Yagci, su bigileri veriyor: “Uyum süreci yasayan Türkiye, daha bu hususlara adapte olmus degil. Ileriye dönük sehir planlari gözardi edilmis. Bundan dolayi büyük maliyetlerle yapilan hava meydanali sehir içinde kalmaya baslamis. Izmir Çigli Hava Meydani bu meselenin en çarpici örnegidir. Kentte yapilarin arasinda kalinca, hava ulasimi bakimindan tehlikeye neden oldu. Çözüm olarak (mecburen) Adnan Menderes Hava Limani insaa edildi. Simdi Çigli Hava Meydani sadece askeri amaçli kullaniliyor. Ayni risk Atatürk Havalimani için de geçerli. Ama ne yazik ki tasinilmasi düsünülen bu hava limanina yeni bir pist yapiliyor. Bu sekilde ülke kaynaklari israf ediliyor.”
Uçak Teknisyenleri Dernegi (UTED) Baskani Sefa Inan, meydanlarin sehir içinde kalmasini mahzurlu buluyor. Hem bölgede yasayan insanlarin hem de pilotlarin inis sirasinda psikolojik olarak etkilendigini kaydeden Inan, uçagin deniz üstünde; dag veya yapilara göre daha kolay alçaldigini bildiriyor. Inan, “Tabiki pilotta bir insan. Inerken etrafina bakiyor. Eger otomotik iniyorsa rahatsiz olabilir. Uçagin kalkista bir ariza yapmasi halinde, çakilacagi yer binalar ve orada barinan insanlardir.” diyor.
Adana Büyüksehir Belediye Baskani Aytaç Durak, havalimanlarinin sehir içinde kalmasinda bir sorun görmüyor. “Aksine ulasim açisindan faydali” yorumunu yapiyor. Durak, bu tezine Karadeniz Teknik Üniversitesi’nce yapilan bilimsel raporu, gerekçe gösteriyor. Adana Sakirpasa Hava Limani’nin günlük 80 uçak kapasiteye kaldiricak güçte oldugunu ileri süren Durak, kent için yeni bir hava meydaninin lüks oldugunu savunuyor.
PILOTLAR DA HAVA ALANI ÇEVRESINDEKI BINALARDAN RAHATSIZ
Türkiye Havayolu Pilotlari Dernegi (TALPA) Baskani Tuna Gürel de hava meydanlarinin yapilarin arasinda kalmasina karsi çikiyor. Bu durumun, halkin ruh sagligini bozacak oranda gürültü kirliligi basta olmak üzere bir çok soruna yol açtigini ifade eden Gürel, kesinlikle havaalanlarinin çevresindeki yapilasmaya müsade edilmemesini istedi. Hava limanlari çevresinde Sivil Havacilik Örgütü’nün (ICAO) ilgili hükümlerine göre gelismenin yapilabilecegini dile getiren Gürel, bu standartlari ‘beli mesafe, istikamet ve yüksekligin üzerine çikilamaz’ sekilde özetliyor. Gürel su bilgileri veriyor: “Bu kurallara uyulmadigi takdirde uçaklarin inis ve kalkis performanslari kisitlanir. Söz konusu manialar inis hattini bozar. Aksi yönde etkiler. Hassas yaklasmayi güçlestirir. Biz yer yer bu güçlükleri yasiyoruz. Bu noktalari rapor edip, yapilari yikma yönüne gidiyoruz. Bahsedilen engeller kalkista bazi yük indirimlerini gerektirebilir. Özellikle kamuya açik hastane, okul ve benzeri yerlerin havaalanlari civarinda yapilmamasi gerekir.”