Hatay tarihini yazan ve 70 yıldır İskenderun’da oturan araştırmacı yazar Refik Kireççi, kilise önünde yaptığı açıklamasında, Hatay’ın dinlerin kesişti bir mozaik şehir oylduğunu belirterek, böylesi kozmopolit yerlerdeki tarihi eserlere sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
Kireççi, 1940’dan sonra İskenderun’da yaşayan Süryanilerin İskenderun’u terk etmesinin ardından vakıflara kalan binanın kiralanmak sureti ile özel kişilere devredildiğini belirterek, “60 yıla yakın bir zamandır burası sinema olarak faaliyet gösteriyor. Ancak böylesi tarihi bir yerin restore edilecek olması İskenderunlular olarak bizleri memun etmektedir” dedi.
Yeni Zafer Sineması’nın işletmecilğini yapan Cemil Kayalı ise Vakflar Genel Müdürlüğü’nün almış olduğu karara saygılı olduklarını belirterek, “Bu bina boş ve bakımsızdı. bizler binayı bakım onarım v etadilattan geçirmek suretiyle sinemaya dönüştürdük. Geçtiğimiz günlerde Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden yetkililer gelip binayı incelediler ve gittiler” dedi.
İskenderun’da Süryanilere ait olduğu kilisede 50 yıldır ponografi filimleri gösterilmesinin ardından sinemanın kiliseye çevrilmesi ise, vatandaşlar tarafından da olumlu karşılandı. İskenderun’da yıllardır yaşayan Hristiyan vataandaşlar Rızkullah Terbiyeli ise İskenderun’da Süryani vatandaşların hİç kalmadığını, ağırlıkta Hristiyanların, Musvei ve Yahudilerin yaşadığına dikkat çekti.
Kilisenin 1950’lerde Süryani Cemaati’ne hizmet verdiği günleri hatırlatan İnsan Hakları Derneği İskenderun Şube Başkanı Sadullah Çağlar ise Süryanilerin özellikle 1950’lerdeki Kıbrıs olaylarınıdan sonra toplu olarak göç ettiğini hatırlıttı.
Çağlar, Kilise’nin sinemaya çevrilmesinin ise yozlaşmanın bir sonucu olduğunu söyledi. İskenderun’daki Zafer Sineması’nın kiliseye dönüştüleceğini öğrenen işletmeciler ise kilisenin tabelasını indirdi.