Alınan bilgilere göre Kuzey Irak’ta örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan örgüt mensubu sayısının son bir yılda 74’ü geçtiği bildirildi. Terör örgütü kaçışı önlemek için suça bulaşmamış örgüt üyelerini önümüzdeki günlerde eylemlerde kullanmak için planlar yaptığı vurgulanıyor.
Teslim olanlardan alınan teröristlerin ifadelerinde örgütte yaşanan görüş ayrılıklarının boyutlandığını ve örgütün büyük bir çözülmeyle karşı karşıya olduğu kaydediliyor.
Bu durum karşısında suça bulaşmamış örgüt mensubu ise örgütten ayrılmayı tercih ettiği belirtiliyor. Örgüt içerisinde teslim olmak isteyen çok sayıda militan bulunduğu ve bazılarının ceza almaktan kaçındıkları ya da örgüt tarafından öldürülmekten korktukları için kaçma konusunda çekimser davrandıkları vurgulanıyor.
Terör örgütünden kaçan çok sayıda örgüt mensubunun ise Kuzey Irak’ta KDP lideri Mesut Barzani’nin kontrolündeki Süleymaniye kentindeki kamplarda yaşadığı kaydediliyor.
Suça bulaşmamış terör örgütü mensuplarından Türkiye’ye teslim olanların bir çoğunun yeni TCK’nın 221/2 maddesi “Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.” maddesinde tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı öğrenildi. Bu yönde Yargıtay 9. Daire’nin 26 Aralık 2005 günü vermiş olduğu bir karar yöndeki davalar için bir emsal teşkil edeceği belirtiliyor.
PKK’nın Kandil Dağı’ndaki kampında eğitim gören örgüt mensubu İ.K., örgütten kaçarak 7 Haziran 2004’de güvenlik güçlerine teslim oldu.
Hükümetin çıkardığı topluma kazandırma yasası süresine yetişmeyen İ.K.’nın avukatı Diyarbakır Barosundan Yılmaz Demiroğlu, “Müvekkilinin elinde olmayan nedenlerden dolayı yasanın yürürlükte olduğu zamanda Türkiye’ye giriş yapamadı. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, örgüt üyeliği suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.” dedi.
Avukat Yılmaz Demiroğlu, Türk Ceza Kanunu’nun 221/2 maddesine göre, PKK’dan kaçıp güvenlik güçlerine teslim olanların, eğer silahlı eyleme katılmamışlarsa ceza almamaları için bundan böyle ‘pişmanlık’ ya da ‘topluma kazandırma’ yasaları gibi yeni bir yasa beklemesine gerek kalmadığı belirtildiği gerekçesi ile davayı temyize götürdüklerini söyledi.
Demiroğlu’nun temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 9.Ceza Dairesi 26 Aralık 2005 tarihinde ‘Herhangi bir suça iştirak etmeyenlerin, yürürlükte olan yeni TCK’nın 221/2 maddesine göre, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak ceza alamayacağı’ sonucuna vardığını açıklandı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin vermiş olduğu bu kararla birlikte, yeni TCK’daki etkin pişmanlığa ilişkin tereddütlerin ortadan kalktığını belirten Demiroğlu, “Bu kararla birlikte suça bulaşmamış örgüt üyelerinin etkin pişmanlık yasasına gerek olmadan ceza verilmemesi gerekiyor. Ancak, bir dahaki duruşmada yerel mahkeme Yargıtay 9. Dairesi’nin vermiş olduğu uygular mı? Benim kanaatim yerel mahkeme bu kanaate uyar. Aksi olması halinde karar Ceza Genel Kurulu’na gider. Burada yeni bir süreç başlar” şeklinde konuştu.
Bu kararın uygulanması halinde bir çok davaya emsal teşkil edeceğini aktaran hukukçular, son zamanlarda çocuklarını örgütün elinde almak isteyen aileler için de kolaylık teşkil edeceği görüşünde.
Son bir yılda Kuzey Irak’taki Mahmur Kampı başta olmak üzere PKK’dan kaçıp KDP peşmergelerine sığınan örgüt mensuplarından 74 kişinin kendi istekleri doğrultusunda Habur Sınır Kapısı’ndan geçirilerek güvenlik güçlerine teslim edildiği kaydediliyor.
Jandarma tarafından sorgulamaları yapılan örgüt mensuplarının ardından Cumhuriyet Savcılıklarına teslim edildiği ve bir çoğunun tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı hatırlatılıyor.
Teslim olan örgüt mensuplarının örgütün yapısı, işleyişi ve durumu hakkında detaylı bilgi alan güvenlik güçlerinin terör örgütüne yönelik alacağı önlemler konusunda fikirler verdiği kaydediliyor.