Beş dakikalık kısa bir zamanda 1874te babasız kalıp ağabeyi ve amcasının tesirinde yetişen Cemilin, daha küçükken bile dehasının nasıl da fark edildiğini, 12 yaşına geldiğinde tanbur icrası için musiki meclislerinden aldığı davetlere yetişemediğini, icrasını dinleyen üstat Tanburi Ali Efendinin Seni dinledikten sonra tanburu elime almayacağım. iltifatına mazhar oluşunu, 1910larda istemediği halde geçim sıkıntısıyla nasıl da zorlanarak plak doldurduğunu anlattı. Sonuna bir de devrinde pek de anlaşılamadığını ekleyerek. Sözün burasında panelistler girdi devreye. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğretim Üyesi Mehmet Bitmezin yönettiği ve Birol Yayla, Derya Türkan, Murat Aydemir ve Aslıhan Eruzun Özelin katıldığı panelin konuşmacılarından tanbur sanatçısı Birol Yayla Cemil Beyin tanbur icrasındaki yenilik, kimi çevreleri rahatsız etmişti. Tanburun tavrını bozduğu gerekçesiyle eleştirildi. Aslında yaptığı, çıtayı çok yükseltmekti. diye konuştu.
Yaylayı onaylayan kemençe sanatçısı Derya Türkan, Ben ilk dinlediğimde Cemil Beyden hiçbir şey anlamamıştım. Şimdi de tam anladığımı sanmıyorum. Anlayana kadar yıllar geçecek. derken, Mehmet Bitmez de Ben bir bestesindeki rezonansı daha geçen gün fark ettim. Gerçekten Tanburi Cemili hâlâ çözemedik. diye konuştu. Mehmet Bitmez koleksiyonunda yer alan fotoğraf, plak ve diğer belgeler de kültür merkezinin girişinde sergileniyor.