TL Mevduat Payı 7 Yılın Zirvesinde

TL MEVDUAT PAYINDA ARTIŞ

Merkez Bankası, uygulanan sıkı para politikasının, KKM’den TL’ye geçişi teşvik eden uygulamaların, enflasyon ve kur beklentilerindeki iyileşmenin etkisiyle TL mevduatın toplam mevduat içindeki payının düzenli bir şekilde arttığını vurguladı. Merkez’in Finansal İstikrar Raporu’nda, “TL mevduatın payı, 2017 son çeyreğinde aldığı değerlerden sonraki en yüksek seviyesine çıktı” ifadesine yer verildi. Raporda ayrıca, hanehalkı borçluluğunun milli gelire oranının düşük seyretmeye devam ettiği ancak kredili mevduat hesabındaki borcun arttığına da dikkat çekildi. TCMB’nin açıkladığı rapor, devam eden dezenflasyon sürecinin Türk lirası varlıklara olan ilgiyi artırdığını ortaya koydu. TL mevduatın toplam mevduat içindeki payının istikrarlı bir şekilde yükseldiği de belirtiliyor.

KUR VE PARITE ETKİLERİ

2023 Ağustos’a göre, kur ve parite etkilerinden arındırılmış olarak yabancı para mevduatının 21.8 milyar dolar, Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) ise 2.1 trilyon TL azaldığı ifade ediliyor. Rapora göre, “Aynı dönemde TL mevduattaki artış 6 trilyon TL düzeyine geldi. TL mevduat oranı Ağustos 2023’e göre 24 puan, Mayıs 2024’e göre 8 puan artarak yüzde 56’ya yükseldi.” Böylelikle TL mevduatın payı, 2017 son çeyreğinde aldığı değerlerden sonraki en yüksek seviyesindedir. Hürriyet’te yer alan habere göre; TL’ye yönelik artan ilginin nedenleri arasında ‘uygulanan sıkı para politikası’, ‘KKM’den TL mevduata geçişi teşvik eden ve TL mevduat payının artmasına yönelik düzenlemeler’ sayılıyor. Ayrıca, ‘enflasyon ve kur beklentilerindeki iyileşmenin de’ TL mevduat payındaki artışa katkı sağladığı belirtildi.

KREDITİ VE YABANCI MEVDUATLAR

Rapor, KKM’den çıkışların hızlanmasıyla bazı mudilerin dövize yönelmesine ve altın fiyatlarındaki artışın yabancı para (YP) mevduatları yukarı yönlü etkilese de, bu mevduatlarda belirgin bir azalışın yaşandığına dikkat çekiyor. Para piyasası fonlarında belirgin talebin, TL tercihini artırdığı gözlemleniyor. Raporda, “Makroihtiyati düzenlemelerin TL mevduat, YP mevduat ve KKM arasındaki tercihleri yönlendirici yapısı ve tüzel kişiler ile hanehalkı beklentilerindeki iyileşmenin etkisiyle KKM’nin azalmaya ve TL mevduat payının önümüzdeki dönemde artmaya devam etmesi beklenmektedir” ifadesine yer verildi. Ayrıca, hanehalkının finansal varlık kompozisyonunda TL cinsi varlıkların ağırlığı artarken, kur korumalı ürünlerin payının azaldığı da belirtiliyor.

KREDİ NOTUNDA İYİLEŞME

Merkez’in raporunda, bireysel kredi başvurularındaki kredi notlarının iyileştiği vurgulandı. Bu yıl konut kredileri ve KMH başvurularında kredi notu yüksek müşterilerin oranının arttığı, konut kredisi başvurusunda bulunan müşterilerin ortalama kredi notunun tarihin ortalamasının üzerine çıktığı ifade ediliyor. “İhtiyaç kredileri ve bireysel kredi kartlarında kullandırıldığı yıldan itibaren ‘tahsili gecikmiş alacağa’ (TGA) dönüşüm performansları takip edilebilmektedir. 2020’de kullandırılan ihtiyaç kredilerinin takip eden 5. çeyrekten itibaren TGA performansının olumsuz ayrıştığı izlenmektedir” denildi.

DIŞ FİNANSMAN VE RİSK PRİMİ

Ülke risk primindeki düşüş ve kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımları, yurtdışı finansman koşullarındaki iyileşmeyi desteklerken, küresel piyasalardaki oynaklıklar ve jeopolitik risklere rağmen yabancı yatırımcıların Türk bankalarının borçlanma enstrümanlarına olan ilgisi devam ediyor. Ülke risk primindeki gerileme ile azalan maliyetle borçlanmaları artıran bankaların yurtdışı borç çevirme oranlarında uzun vadeli kaynaklı bir artış gözlemleniyor.

TİCARİ BORÇTA GECİKME

Firmaların ticari borç ödemelerinde (çek/senet) gecikme eğiliminin artmasına rağmen, bu durumun bankacılık sektörü aktif kalitesine olan etkisi sınırlı kalıyor. Reel sektör, karşılıksız çek ve protestolu senet oranlarında bir miktar artış gösterirken, bu oranlar tarihsel ortalamaların belirgin altında kalmaya devam ediyor. Reel sektör firmalarının gecikmesindeki banka kredileri büyük ölçüde TGA’ya dönüşmeden yasal süre içinde ödeniyor.

EK HESABIN PAYINDA ARTIŞ

Hanehalkı borcunun milli gelire oranındaki düşük seviye korunmasına rağmen, borç kompozisyonunda bireysel kredi kartı ve kredili mevduat hesabı (KMH) borcunun payının arttığına dikkat çekiliyor. Kişi başı borç ile gelire oranla borçluluk göstergeleri, bireysel kredi kartlarında sınırlı bir seviyede kalırken, tüketici kredilerinde gerileme devam ediyor. Sıkı finansal koşullar ve bireysel kredilerde ortalama vadenin kısalması, borç/gelir uyumsuzluğunu yaşayan bireylerin kredi riskinde artışa neden oluyor.

ÖNEMLİ

“UTTS Çip Maliyeti Hakkında Turpak Açıklaması”

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) için kayıtlar 31 Ocak 2025’e kadar sürecek. 8 milyon aracı kapsayan sistemdeki çiplerle ilgili açıklama yapan TURPAK, geçmiş deneyimlerini paylaştı.

Bakan Şimşek: CDS Risk Primi Düştü

Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi 249,8 ile 4 yılın en düşük seviyesine ulaştı. Bakan Şimşek, bunun dış finansmana erişimi kolaylaştırdığını belirtti.

Daha Fazlası!