RUH SAĞLIĞI ALANINDAKİ YASAL BOŞLUKLAR
Türk Psikologlar Derneği, 10 Mayıs Psikologlar Günü’nde ruh sağlığı alanındaki önemli yasal boşluklara ve halk sağlığı risklerine dikkat çekiyor. Derneğe göre, Türkiye’deki toplumun ruh sağlığı ihtiyaçlarına yanıt verme konusunda ciddi engeller bulunuyor. Psikologlara özel bir meslek yasası oluşmadığı gibi, ruh sağlığı hizmetlerini kapsayan herhangi bir düzenleme de mevcut değil.
ETİK VE BİLİMSEL STANDARDLARIN YETERSİZLİĞİ
TPD Başkanı Prof. Gökhan Malkoç, “Ruh sağlığı yasası olmadığı için bu hizmetler Türkiye’de şeffaf, denetlenebilir ve erişilebilir değil” diyor. Malkoç, bu alandaki yasal boşlukların hasta hakları açısından ciddi riskler oluşturduğunu belirtiyor: “Yasal çerçeve olmadığı için, on binlerce şarlatan, bir iki kitap okuyarak kendilerini psikolog ilan ediyor ve bu hizmetleri verdiğini iddia ediyor.” Bu durumun sonucunda, “Bu kişilerin verdiği hizmetin etik, bilimsel ve evrensel ölçütleri yok, kaybeden vatandaşlarımız oluyor” şeklinde ifade ediyor.
BİLİNMEYEN PSİKOLOG SAYISI
Türkiye’de tam olarak kaç psikoloğun görev yaptığı ise netleşmiş değil. Malkoç, “Yaklaşık 150 bine yakın psikoloji mezunu var, fakat kimlerin sağlık hizmetlerinde yer aldığına dair resmi veri yok” diyor. “İyimser bir hesaplama” ile ülkedeki her 100 bin kişiye 30 psikolog düştüğünün altını çizen Malkoç, bu sayının oldukça düşük olduğuna dikkat çekiyor. Toplumda yaygın olarak görülen bağımlılık, intihar, istismar ve diğer krizler, daha fazla psikoloğa olan ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Malkoç, “Ülkemiz bir afetten diğerine, bir toplumsal krizden diğerine yaralarını saramadan koşarken psikologlara büyük görevler düşüyor” diyor.
6 Şubat depremleri sonrası TPD, kendi kaynakları ile 1,5 yılı aşkın süre boyunca bine yakın psikoloğu deprem bölgesine yönlendirdi. Malkoç, 26 binden fazla deprem mağduruna destek verdiklerini belirtiyor ve devletin psikologlara olan ihtiyacını artık görmesi gerektiğini vurguluyor: “Sağlık Bakanlığı tarafından son açıklanan 15 binden fazla kadro içinde sadece 30 psikolog kadrosu var. Bu durum en hafif tabirle ciddiyetsizliktir.”
YETERSİZ YASAL DÜZENLEMELER
Türkiye’de psikologların meslekleri, görev alanları ve etik sınırları tanımlayan bir meslek yasası bulunmuyor. TPD, psikolojik sağlık alanının yasal tanımdan ve korumadan yoksun olduğunu ifade ediyor. Sağlık Bakanlığı, 29 Mart’ta sağlık alanında çalışan çeşitli meslek mensuplarının çalışma koşullarını düzenleyen bir yönetmelik yayımladı. Malkoç, bu yönetmeliğin psikolojik hizmetlerin güvencesini sağlamaya yönelik bir adım olduğunu belirtse de, “Eksikleri gidermiyor” diyor. Mevcut 1219 sayılı yasa, sadece klinik psikologları sağlık meslek mensubu olarak tanıyor.
YENİ DÜZENLEME VE KISITLAMALAR
Yeni yönetmelik, diplomasında “klinik psikoloji” ifadesi bulunmayan diğer meslek profesyonellerini dışlamakla eleştiriliyor: “Eşdeğer içerikte yüksek lisans yapmış uzmanların serbest çalışma hakkı engelleniyor.” Ayrıca, yönetmelik dört yıllık lisans eğitimi almış psikologların yalnızca klinik psikolog yanında çalışmasını gerektiriyor. TPD, lisans mezunu psikologların yetki alanlarının belirlenip serbest çalışma hakkına sahip olması gerektiğini savunuyor. Malkoç, acil bir meslek yasası ihtiyacını vurguluyor: “Psikolojinin evrensel etik standartlarına uygun bir yasanın yokluğu, psikolojik hizmetleri hukuksal açıdan sorunlu bir noktaya itiyor.”
EĞİTİM VE KALİTE SORUNU
Türkiye’deki üniversitelerde 166 Psikoloji bölümü bulunuyor. Her yıl yaklaşık 13 bin kişi mezun oluyor, ancak TPD’ye göre hızla artan bölümler, nitelikli eğitim imkansızlaştırıyor. Dernek, yeterli öğretim üyesi eksikliğini vurgularken, yüksek lisans programlarının da sınırlı olduğunu belirtiyor. Malkoç, birçok psikoloji mezununun yüksek lisans için özel üniversitelere başvurmak zorunda kaldığını ifade ediyor. TPD, üniversitelerde psikoloji lisans programlarının kontenjanlarının azaltılması, yüksek lisans programlarının sayısının artırılması ve tezsiz yüksek lisans programlarının yaygınlaştırılması gerekliliğini dile getiriyor.
YENİ YÖNETMELİĞİN ETKİSİ
Türk Psikologlar Derneği, halk sağlığını etkileyecek yasal talepleri sıralarken, Sağlık Bakanlığı kısmında birçok sağlık meslek grubunu kapsayan yeni yönetmeliği değerlendiriyor. Bakanlık, klinik psikologların alacakları ruhsat ile mesleklerini serbest olarak icra edebileceklerini belirtiyor. Müşterek açılacak sağlık meslek hizmet birimlerinin ruhsatı, her sağlık meslek mensubu için ayrı düzenlenecek. Ancak, klinik psikolog olmayan psikologlar, bu birimlerde klinik psikologların yanında çalışmak zorunda kalacak. Yeni açılacak bu birimlerin hastanelerdeki yoğunluğu ve bekleme sürelerini azaltması hedefleniyor. Ancak TPD, var olan kısıtlamaların insanların psikolojik desteğe ulaşmasını engelleyeceğini ifade ediyor.