Üç yıl önce düşen uçağın davası devam ediyor

Diyarbakır’da, 8 Ocak 2003 tarihinde 75 kişinin ölümüne neden olan uçak kazasıyla ilgili açılan davanın takipsizlikle sonuçlanmasının ardından, kazazede aileler davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürecek.

Duygusal anların yaşandığı törende, havaalanına siyah çelenk bırakıldı. Uçak kazasından yakınlarını kaybeden ailenin katıldığı törende saat 09.00’da İstanbul’dan gelen yolculara karanfil verildi. Havaalanındaki törene uçak kazasından yaralı olarak kurtulan Gencer Güneş ve Celal Tokmak da katıldı.

Kaplan Er Havaalanı’ın önünde bir basın açıklaması yapan Süleyman Demirkol, uçak kazasıyla ilgili hazırlanan raporun kendilerini tatmin etmediğini söyledi. Uçak kazasında tek oğlunu kaybeden Süleyman Demirkol, milletvekillerin, siyasi partilerin, demokratik kitle örgütlerin, sivil toplum kuruluşların, belediye başkanların, baronun ve Diyarbakır halkının kendilerine sahip çıkmadığını belirtti.

”Raporda uçakta hiçbir teknik arıza yok. Pilotlarda herhangi bir kriz olayı yok. Meteoroliji Genel Müdürlüğü’nün raporuna göre hiçbir hava muhalefeti yok.” diyen Demirkol, şöyle konuştu: ”Peki ne oldu da bu uçak düştü¿ İşte bütün mesele burada. Düştü, niye söndürülmedi¿ Bize cenaze değil kömür parçaları teslim edildi. Mezarlar bir iki defa açtırıldı. Bu olayda maalesef kazazede aileler sahipsiz kaldık. Acıyorum, acınacak halimize. Milletvekillerimiz olay gecesi cenaze torbaları alıp getirdiler. Demek ki onlara da o görev düştü. Teşekkür ediyoruz, ya o torbalar olmasaydı, halimiz nice olurdu. Eğer bize sahip çıkılsaydı, savcı bu olaya takipsizlik kararı vermezdi. Ben şimdi açıkça beyan ediyorum; savcı, (Pilot ölmüştür, suçlu pilottur, davayı kime açayım¿) diyor. Sormazlar mı bu pilot malulen emekli olmuştur. Malulen emekli olan bir insan nasıl olur da sağlam diye tekrar işe alınır. Kim işe aldı. Hangi kafa kol ilişkileri devreye girdi¿”

Umutla mahkeme gününü beklerken acılarının kat kat arttığına dikkat çeken Demirkol, 20 Mayıs 2005 tarihinde verilen takipsizlik kararının bugüne kadar avukatlarına ve kendilerine bildirilmediğini ifade etti. Kendileri için hukuk yollarının bittiğini anlatan Demirkol, Diyarbakır’da açtıkları ceza davasını Avrupa İnsan Hakları Mahkamesi’ne (AİHM) götüreceklerini kaydetti. Basın açıklamasının ardından havaalanına siyah bir çelenk bırakıldı.

Uçak kazasının ardında Diyarbakır Ağır Ceza Mahkamesi’nde sorumlular hakkında ceza davası açılmıştı. Ancak hakim kazada pilotun da öldüğünü gerekçe göstererek, takipsizlik kararı vermişti. Ardından Diyarbakır Barosu’nun Siverek Ağır Ceza Mahkemesi’nde açtığı dava da aynı gerekçeyle sonuçlandırıldı. Diyarbakır uçak kazası mağdurlarının sigorta şirketi hakkında açtıkları ve Fransız ile Alman avukatların üstlendikleri dava Avrupa’da devam ediyor.

Öte yandan uçak kazasında tek oğlunu kaybeden Süleyman Demirkol, uçağın karakutusunun açıklanması ve Diyarbakır’a sivil havaalanı yapılması için 2 imza kampanyası düzenlemişti. İmza kampanyası sonucunda toplanan 18 bin imza başta Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Ulaştırma Bakanlığı, Türk Hava Yolları, Devlet Hava Meydanları Genel Müdürlüğü ve diğer yetkili kuruluşlara gönderilmişti.

8 Ocak 2003 tarihinde İstanbul-Diyarbakır seferini yapan THY’nin 634 sayılı RJ-100 Tipi Konya Uçağı Diyarbakır Havalanı’na iniş yaptığı sırada düşmüştü. Kazada uçakta bulunan 75 kişi ölürken, 3 kişi de yaralı olarak kurtulmuştu.