Yolcularının yaklaşık yüzde 70ini uçaklara kaptıran firmalar, yaşadıkları krizi atlatmak için yakın illere sefer düzenlemeye yöneldi. Yeni hedefleri ise özelleştirilmesi gündemde olan şehir içi ulaşım hatları. Günde 12 milyon yolcunun taşındığı İstanbulda belediye otobüsleri, metro, tramvay, deniz taşımacılığı ve demiryollarına ait banliyö hatlarına talip olan otobüsçüler, bir rapor hazırlayarak Büyükşehir Belediyesine gönderdi.
İETTnin bazı hatlarını özelleştirmek istediklerini belirten İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaştırma Dairesi Başkanı Doç. Dr. Rafet Bozdağ, Ulusoy ve Varan gibi otobüs firmalarının yanı sıra İngiltere, Almanya ve Fransadan çeşitli grupların kendilerine başvuruda bulunduğunu açıkladı. Banliyö hatlarının mevcut durumda yüzde 30 kapasiteyle çalıştığına dikkat çeken Ulusoy Genel Müdürü Mustafa Yıldırım da, altyapıda gerekli teknik düzenlemeler yapıldıktan sonra açılacak ihalelere gireceklerini vurguladı. Konsorsiyum halinde hareket edeceklerini kaydeden Yıldırım, Belediye yetkilileriyle görüşmelerimiz sürüyor. Eğer düşündüklerimiz gerçekleşirse yolcu, istediği konfordaki otobüs ve trene binecek. Masrafları kısarız, bilet fiyatlarını pahalı yapmayız. dedi.
Ulaştırma Bakanlığının bölgesel havacılığın gelişmesi için 2003 yılından itibaren verdiği destek havayolu şirketlerinin sayısını hızla artırdı. Türk Hava Yollarının yanı sıra Fly, Onur Air, Atlasjet ve en son Pegasus Air pazara girdi. Yolcu kapmak için birbirleriyle yarışan havayolu firmaları, kış döneminde bazı bölgelerde bilet fiyatlarını otobüslerin de altına düşürdü. Bu durum, Türkiye genelinde 10 bin araçlık filoya sahip otobüs sektörünü derinden etkiledi. Bazı bölgelerde yüzde 70lerin üstünde yolcu kaybı yaşandı. Lüks ve konforlu hizmet veren Ulusoy ve Varan gibi firmalar bile düşüşten nasibini aldı. Ulusoy, en önemli güzergahı Trabzonda günlük sefer sayısını 5ten 2ye, Antalyada 3ten 1e, Adanada 2den 1e düşürdü. Diğer büyük firmalar da uzun mesafelerde sefer sayılarını yarıya indirdi. Otobüsçüler krizden çıkış yolu bulabilmek için birlik oldu. Bir zamanlar kendi aralarında rekabet eden şirketler, Türkiye Otobüsçüler Federasyonu adı altında birleşti.
Federasyon, haksız rekabetin önlenmesi, otobüslere de uçaklarda olduğu gibi ÖTVsiz akaryakıt alabilmesi için uzun zamandır mücadele veriyor. Federasyon, sektörün genel sorunlarını çözmeye uğraşırken, firmalar da yolcu kaybı sonucu oluşan atıl kapasiteyi değerlendirmek için alternatif çözüm yolları üretiyor. İstanbul-Ankara gibi 500 kilometrenin altındaki mesafelere yapılan seferler artırılıyor. Büyük otobüs firmaları, şehirler arasında uğradıkları pazar kaybını telafi etmek için şehiriçi ulaşıma gözünü dikti. Ulusoy, Varan gibi firmaların ilk hedefi İstanbulun ulaşımında söz sahibi olmak. Özelleştirmesi 5-6 yıldır gündemde olan İETTye daha önceleri sıcak bakmayan otobüsçüler, şimdi yakından ilgileniyor. İstanbul Ticaret Odasına bağlı Şehirler arası Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi üyeleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileriyle toplantı yaparak şehiriçi toplu ulaşıma yeni düzen getirilmesiyle ilgili görüşlerini paylaştı.
Komite Başkanı ve Ulusoy Genel Müdürü Mustafa Yıldırım, otobüs, deniz ve banliyö hatlarında altyapı eksiklikleri bulunduğunu, bunların giderildikten sonra hatlara talip olacaklarını belirtiyor. Ulusoy, hatlarda yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor: Eski otobüslerin devreden çıkarılıp yerine alçak tabanlı otobüslerin getirilmesi gerekiyor. Deniz taşımacılığında özel sektör devreye sokulup ulaşımda payının yüzde 15lere çıkarılması şart. Banliyö hatları yüzde 30 kapasiteyle çalışıyor. Vagonlar eski, güvenlik ve otopark imkanı yetersiz. Banliyö hatlarının ıslah edilmesi ayrıca tek bilet sisteminin tam anlamıyla yaygınlaştırılması gerekiyor. Şehiriçi ulaşımı özelleştirme çalışmalarını sürdüren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaştırma Dairesi Başkanı Doç. Dr. Bozdağ, özelleştirmeye yurtiçi ve dışından büyük ilgi olduğunu kaydediyor. Ulusoy ve Varan firmalarının hatlara talip olduğunu vurgulayan Bozdağ, İngiltereden Londranın otobüs işletmesini yapan firmanın yerli bir ajans aracılığıyla görüştüğünü ifade ediyor. Almanyada Berlin otobüs işletmesini üstlenen firma ile Fransada metro işletmesini üstlenen bir firma da özelleştirme ile ilgili görüşülen şirketler arasında. Bozdağ, standartlar ve şartname çalışmalarının birkaç ay içerisinde tamamlanmasını beklediklerini söylüyor. Özelleştirmenin ihale usulüyle yapılacağını aktaran Bozdağ, şu bilgileri veriyor: 500, 200 ya da 100 araçlık paketler halinde, belirli hatlarda otobüs alımı yapılacak. İlk etapta sadece otobüs hatları özelleştirilecek. Kamu olarak biz artık otobüs almayacağız. Özelleştirme ile bu talebi karşılayacağız. Sadece denetim bizde olacak. Metro hatlarıyla ilgili olarak ise yap-işlet-devret yöntemini uygulamayı planlıyoruz. Talipli firma çıkarsa metro hattı yapımının inşaatını devralarak belirli bir süre işletecek ve tekrar devredecek. Bu da bir nevi özelleştirmedir. Bozdağ, Marmaray Projesi sebebiyle banliyö hattının 2007den itibaren iki sene trafiğe kapatılacağı bilgisini veriyor. İstanbul’da toplu taşımacılığın yüzde 89’u karayolu, yüzde 7’si raylı sistem ve yüzde 3 de denizyoluyla gerçekleştiriliyor. İETT’nin, toplu taşıma amacıyla özel sektörden uzun süreli otobüs kiralamasına ve özelleştirmesine imkan veren kanun 3 Mart’ta Resmî Gazete’de yayımlandı. 5466 sayılı İstanbul Elektrik, Tramvay ve Tünel İdareleri Teşkilat ve Tesisatının İstanbul Belediyesine Devrine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’, İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İdareleri Teşkilat ve Tesisatı’nın İstanbul Belediyesi’ne Devrine Dair Kanun’un ilgili maddelerine işletmek ve işlettirmek’ ifadesinin eklenmesini öngörüyor.