Uğur Emre Yürük’ün minyatür çalışmaları dikkat çekiyor

MINYATÜR SANATINDA YENİ YAKLAŞIMLAR

Uğur Emre Yürük, Üsküdar Kuzguncuk’taki dükkanında yaptığı minyatür çalışmalarla hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Yeditepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi mezunu olan sanatçı, AA muhabirine verdiği bilgilerde, çevirmenlik ve yönetmen asistanlığı gibi pek çok iş yaptıktan sonra sanat yolculuğuna başladığını, ilham kaynaklarını ve Muhayyer sanat atölyesinde minyatürlerinde sakladığı hikayeleri aktardı. Babasının açtığı eskici dükkanıyla minyatür çalışmalarına adım atan Yürük, “Muhayyer” isminin muhayyer kürdi makamından geldiğini ifade etti. Sanatçı, dükkanın 23 yıllık geçmişi olduğunu ve kendisinin de burada 9 yıldır çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.

FANTASTİK YAPILAR VE DENEME YANILMA YÖNTEMİ

Yürük, çocukluğundan bu yana çeşitli alanlarda birçok hobisi bulunduğunu vurguladı. “Farklı disiplinlerle değişik malzemelerle birçok çalışma yaptım” diyen sanatçı, kariyerinin burada çalışmaya başlamasıyla 8-9 yıla ulaştığını belirtti. “Son 4-5 yıldır tamamen mimari, hayali uçan şehirler tarzı fantastik yapılar üzerinde çalışıyorum” dedi. Esnaf kimliğinin de kendisine avantaj sağladığını söyleyen Yürük, “Elimdeki modelleri sattıkça yeni teknikler deniyorum. Deneme-yanılma yöntemi ile geliştirdiğim birçok farklı teknikim var. şu an alçıpan alçısı ile çalışıyorum. Bunu gururla söyleyebilirim.” ifadesini kullandı. Çalışmalarının uzun süre dayanıklı ve sevimli mimari motiflere dönüştüğünü belirtti.

ILHAM KAYNAKLARI VE DOĞAÇLAMA YAKLAŞIMI

Oyunlardan, kitaplardan ve resimlerden ilham aldığını aktaran Yürük, “Özellikle doğaçlama çalışmayı tercih ediyorum. Hayal gücümüz aslında bize ait değil, mutlaka bir yerlerden esinleniyoruz” ifadelerini kullandı. Yürük, ilk ilhamını çeviri yaptığı bir kitaptan aldığını belirterek, “Çevirdiğim bir kitapta uçan şehirler geçiyordu. Kendi hobilerim askeri modellerdi ama o kitaptaki çocuksu havadan çok etkilendim” dedi. Ayrıca, Hayao Miyazaki’yi çok sevdiğini ancak eserlerini yapmadan önce “Gökteki Kale” ve “Howl’un Yürüyen Şatosu” filmlerini izlememiş olduğunu da ekledi.

ATÖLYE ÇALIŞMALARI VE TEPKİLER

Yürük, eserlerinin sergilenmesi ve satışının yanı sıra atölye çalışmalarına da ev sahipliği yaptığını belirterek, “Maksimum 4 kişiyi atölyemde ağırlayabiliyorum, küçük modellerle 3-4 saatlik çalışmalar yapıyoruz” dedi. Dükkanın önünden geçenlerin kendisine farklı tepkiler verdiğini de sözlerine ekleyen Yürük, “Bu dükkan, buradan geçen ufak çocukların yüzü suyu hürmetine dönüyor. İnsanların pozitif geri bildirimleri sayesinde işimi sürdürebiliyorum.” şeklinde konuştu.

KEŞİF VE YARATICILIK SÜRECİ

Yürük, yaptığı işin bir keşif süreci olduğunu ve “Planlı bir şey olmadığı için o kaya parçasının içerisinden bir şey keşfetmeye çalışıyorum” dedi. Çalışmalarının sonucunda ne çıkacağını her seferinde merak ettiğini ifade eden sanatçı, bu keşif sürecinin kendisine huzur verdiğini belirtti. “Bittikten sonra anksiyetem, sinirim geçiyor. Genelde bir iş tamamlanana kadar stres içindeyim. İş tamamlandığında ise huzura kavuşuyorum.” şeklinde sözlerine son verdi.