Yağmurdan kaçarken doluya tutuldular

Kışın çetin geçtiği bugünlerde herkes kar yağışı ve kapıya dayanan doğalgaz krizini konuşuyor.

İç savaş, açlık ve salgın hastalıklar yüzünden ülkelerini terk eden çoğu kadın ve çocuk 50 Somalili, dağ başındaki bir apartmanda yaşam mücadelesi veriyor. Afrika’nın kavurucu sıcağından gelen bu insanlar, Sarayköy beldesinde karşılaştıkları soğuğa direnmeye çalışıyor. Kışlık kıyafetin ne olduğunu bilmeyen Somalililer, diz boyu kar içinde hayata tutunuyor. En büyük sorunları suların donması. Çeşmenin esirgediği suyu kardan çıkarıyorlar. Tencereye doldurdukları karı eritip su elde ediyorlar. En büyük burukluğu ise çocuklar yaşıyor. Hem arkadaşlarıyla oynamak istiyorlar hem de ilk defa gördükleri kar ve soğuğa yenik düşmekten korkuyorlar. Kar topu zevkine korku da eşlik ediyor. Afrikalı misafirlerin çalışma izni yok. Bu sebeple hayırseverlerin yardımına muhtaçlar. Her gün bin türlü zorluk çekseler de canları güvende olduğu için mutlular.

Beş çocuğu ile Ankara’ya gelen Emel Alisaid, soğuğa alışmanın kendileri için çok zor olacağını söylüyor. Alisaid, “Hayatımda hiç kış yaşamadım. İlk karı da burada gördüm.” diyor. Kış aylarının bir an önce bitmesini beklediklerini söyleyen Emel, çocuğunu da Ankara’da doğurmuş. “Ben soğuğa alışık değilim. Ama çocuğum burada ve kış mevsiminde dünyaya geldi. O, soğuğa benden daha alışık olacak.” diyen Emel Alisaid, oğluna Mustafa ismini vermiş. Fahriye Abdi de aynı apartmanda yaşayıp, diğer Somalililer gibi karlı günlerin ‘acısını’ çekenlerden. “Kazağı ilk defa burada giydim. Bazen Türkiye’de olduğumu unutarak dışarı çorapsız çıkıyorum. Tabii dışarıdaki soğuk bana nerede olduğumu hatırlatıyor.” diyor. Küçük Merve’ye göre de özgürlük yaz aylarında başlayacak. “Günlerdir oyun oynayamıyoruz.” diyen Merve, yazın gelmesini dört gözle bekliyor.

İsimler farklı; ama hikâye aynı

Başkentin Afrikalılarının her birinin ismi farklı; ama hikâyeleri aynı. İç savaş, açlık ve salgın hastalıklar nedeniyle her şeylerini satarak kaçmışlar ülkelerinden. Birçoğu Avrupa hayaliyle gemilere binmiş. Emel Alisaid, hikayesini şöyle anlatıyor: “Küçük bir kamaranın içinde 50 kişiydik. Yol boyunca güneşi hiç görmedik. Dışarı çıkmamıza izin verilmiyordu. Bizi getiren bir yük gemisiydi. Mürettebatın yemeklerinden artakalanlarla karnımızı doyuruyorduk. Aramızda hasta olanlar vardı. Tam olarak yolculuğumuz ne kadar sürdü bilmiyorum. Zaten İstanbul’a kaç günde geldiğimizi de gemi çalışanlarından öğrendik. 27 gün sürmüş. Bütün bu eziyetlere savaşın acısından kaçmak için katlandık.” Emel’in sağlık memuru eşi mafya tarafından kaçırılmış. O günden beri de hiç haber alamamış. Emel, hayatta kalabilmek için çocukları Safa, Merve, Hannan, Lamia, İptisam ile ülkesini terk ederek Türkiye’ye kaçmış. Emel Alisaid ile aynı evi paylaşan Fahriye Abdi’nin hikâyesi de farklı değil. Eşini, anne ve babasını kaybeden Fahriye, sekiz ay önce Türkiye’ye gelmiş. Kendisini Avrupa’ya götürecek gemiye 500 dolar ödemiş. Şimdi ise kendilerine uzatılan yardım eliyle hayata sarılıyor. Somalililerinin Ankara’da olması ise tesadüf değil. Mülteci olmak için Birleşmiş Milletler’in (BM) Ankara’daki bürosuna müracaat eden Somalililer, başvuruları sonuçlanana kadar başkentte kalmaya karar vermişler. İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH), sahip çıkarak bir apartman tahsis etmiş onlara. Tüm ihtiyaçlarını hayırseverlerin karşıladığı Somalililer, zorluk çekseler de can güvenlikleri olduğu için mutlular.

Türkiye’de 72 milletten 135 bin yabancı yaşıyor

Dünya üzerindeki mültecilerden BM’ye kayıtlı olanların sayısı 9,2 milyon. BM’nin Haziran 2005 raporuna göre mülteci sayısı son 25 yılın en düşük seviyesinde olmasına karşın rakam 20 milyonu buluyor. Türkiye’de vatanı olmayanlar da dâhil 72 ülkeden 135 bin yabancı uyruklu ikâmet ediyor. 1998 yılından bu yana 530 bin kişi sığınma talebinde bulundu. Yabancı uyrukluların Türkiye’de bulunma nedenleri arasında ilk sırada (24 bin 393 kişiyle) öğrenim gelirken, ikinci sırada (22 bin 832 kişi) çalışmak yer alıyor. Türkiye’ye yasadışı giriş yapmak, yasadışı konumda bulunmak ya da vize ve ikâmet sebepleriyle son iki buçuk yıl içerisinde, 162 farklı ülke uyruğuna mensup 219 bin göçmen yakalandı. Sayıları 44 bin 395’i bulan Iraklıları 24 bin ile Moldovalılar, 20 bin ile de Afganistanlılar izliyor.