Yargı ve ordu üzerinden iktidar mücadelesi yapılıyor

Coşar, bu yüzden ne Şemdinli iddianamesi için “TSK’ya darbe girişimi var.” diyen CHP lideri Deniz Baykal’ın tavrını ne de Meclis Araştırma Komisyonu’nun Diyarbakırlı işadamı Mehmet Ali Altındağ’ın ifade tutanaklarını Van Cumhuriyet Savcısı’na göndermesini doğru bulduğunu belirtti. Coşar, “İktidarın da, muhalefetin de yargı, ordu ve toplumun başka değerleri üzerinden iktidar kavgası yapmayı bırakmaları lazım. Bu, rejimi tahrip ediyor.” dedi. Ankara Barosu Gölbaşı Sosyal Tesisi’nde basın toplantısı düzenleyen Coşar, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Coşar, Rektör Yücel Aşkın’la ilgili davada hazırlanan iddianameyi taraflı olduğu gerekçesiyle eleştirirken, Şemdinli iddianamesini incelemediği için değerlendirme yapmadı. İddianameyle ilgili tartışmaların inceleme yapılarak, hukuk çerçevesinde sürdürülmesi gerektiğinin altını çizen Coşar, gazetelerde savcının eşinin başörtüsü takıp takmadığı, dindar olup olmadığı gibi özel hayatına ilişkin bilgilere yer verilmesinin yanlış olduğunu ifade etti. Coşar, Türkiye’de yargıyla ilgili tartışmalarda barolar da dahil herkesin kendi siyasi pozisyonuna göre tavır aldığını, kişilere ve olaylara göre çifte standartlı değerlendirmeler yapıldığını vurguladı. Bu çelişkili yaklaşımların yargı bağımsızlığı konusunda da görüldüğünü belirten Coşar, Adalet Bakanı’nın Şemdinli iddianamesini hazırlayan Van Cumhuriyet Savcısı Sarıkaya hakkında soruşturma talimatı vermesinin yargı bağımsızlığına aykırı olduğunu öne sürdü. Hükümetin yargıyla ilgili açıklamalarının tutarlı olmadığını savunan Coşar, şöyle konuştu: “Başbakan Erdoğan’ın daha önce okuduğu şiir nedeniyle mahkum olduğu dava, yargının siyasallaşmasının en somut örneklerinden biridir. Erdoğan, ‘Ben şiir okuduğum zaman barolar neredeydi?’ derken haklıdır. Ancak şimdi kendileri yargıyı siyasallaştırmaktadır. Başbakan, Yücel Aşkın davasını eleştirenler hakkında soruşturma başlatılması için suç duyurusu yapmıştır.”