YEŞİLAY DANISHMANLIK MERKEZİ’NDE SANAT-TERAPİ UYGULAMALARI
Eskişehir Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM), bağımlılıkla mücadele eden bireyler için müziğin iyileştirici etkisini sanat-terapi uygulamalarıyla alternatif bir yöntem olarak kullanıyor. Danışmanlık alan kişiler, bağımlılıktan uzak durmak amacıyla sanat-terapi uygulamalarına katılıyor. Burada, danışanların riskli ortamlardan uzaklaşması ve “temiz kalma” sürelerinin uzamasına destek olunuyor. Bu süreçte, bağımlılıkla mücadele edenlerin boş zamanlarını sağlıklı bir şekilde değerlendirememe sorununa çözüm üretmek amacıyla atölye çalışmalarında enstrümanlarla temas etmelerine olanak sağlanıyor.
BİR SANAT DİLİ OLARAK SANAT-TERAPİ
Eskişehir Yeşilay Danışmanlık Merkezinde uzman psikolog Elif Çisem Dinç, ruhsal hastalıkların tedavisinde sanatın uzun bir geçmişe sahip olduğunu belirtti. Bağımlılığın karmaşık bir beyin hastalığı olduğunu ifade eden Dinç, “Çok boyutlu yönleriyle ele alınması gereken fizyolojik, psikolojik ve sosyal süreçlerin birlikte ele alınması gereken bir hastalıkta sanatın oldukça önemli bir yeri olduğunu biliyoruz,” şeklinde konuştu. Dinç, sanatın duyguları anlamak ve ifade etmek için farklı bir dil sunduğunu söyleyerek, sanat-terapi uygulamalarının faydasını vurguladı. Sanatın rehabilitasyon üzerindeki etkisinin gözlemlenebildiğini kaydeden Dinç, bağımlılık tedavisi sürecinde sanat aktiviteleri ile boş zamanların sağlıklı değerlendirilmesinin mümkün olduğunu belirtti.
MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM VE DESTEK
Eskişehir YEDAM, 12 yaş üzerinde bağımlılık sorunu yaşayanlara ve yakınlarına çeşitli destekler sağlıyor. Psikolojik terapi ve sosyal hizmet desteği sunarak, sanat-terapi uygulamaları ve atölye çalışmalarını entegre bir şekilde yürütüyor. Dinç, “Sanat terapi uygulamalarımız aslında çok yapılandırılmış bir model. Son dönemde sanatın iyileştirici gücü bağımlılıkta oldukça önemli bir yere sahip,” ifadesini kullanarak her oturumun amacının bireyin farkındalığını artırmak olduğunu belirtti. Bazen danışanların terapiye direnç gösterdiğinde bile sanatın işe yaradığını gözlemlediklerini ekledi.
Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndan Doç. Dr. Dilara Çelik, opera sanatının bağımlılık mücadelesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı. Opera sanatı, süreklilik, disiplin ve fedakarlık gerektiren yönleriyle bireyleri bağımlılıklardan uzak tutuyor. Çelik, “Bir ürünün ortaya çıkması için 1-2 günlük bir çalışma yeterli olmuyor. Aylar içeren bir süreç gerekiyor,” diyerek sanatın bağımlılık öncesi boşlukları nasıl doldurduğunu ifade etti. Sanat ile ilgilenen bireylerin sürekli denemek zorunda kaldıkları için o boşluğu hissetmediklerini ve bu durumun bağımlılıklardan uzak durmalarına yardımcı olduğunu belirtti.