Son üç yılda ayakkabı ithalatı yüzde 443 arttı, ithal malların tüketimi iç pazarda yüzde 25 seviyesine ulaştı. Sektördeki istihdam rakamları da 430 binden 370 bin kişiye kadar düştü. İthalat lobisinin çeşitli gazetelere ilanlar vererek komuoyunu yanıltmaya çalıştığını savunan Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Ali Murad Kızıltaş, yanlış bilgilerle sektörün içinde bulunduğu darboğazın görmezden gelindiğini söyledi.
Murad Kızıltaş, düzenlediği basın toplantısında, ithal ayakkabı tüketim oranının son 4 yıl içinde yüzde 8’lerden yüzde 25’ler seviyesine ulaştığına dikkat çekerek, yerli üretimin de son iki yıl içerisinde yüzde 20 azaldığını, sektörün kârlılık oranının düştüğünü kaydetti. Dernek Başkanı, Uzakdoğu’dan 4-5 dolara alınan ayakkabının iç piyasaya 10 kat pahalıya satıldığını, ithal 30 milyon çift ayakkabının yüzde 85’inin Uzakdoğu kökenli olduğunu ifade etti. Hükümetin ayakkabıcılık sektörüne uyguladığı yüzde 10 KDV indiriminin tek başına yeterli olmayacağını aktaran Kızıltaş, istihdam üzerindeki yükün yüzde 43’lere vardığına, aynı oranın OECD ülkelerinde ise ortalama yüzde 20 olduğuna işaret etti. Kızıltaş, ayrıca enerji ve girdi maliyetlerinin yüksekliği, değerli YTL gibi unsurların ithalatı teşvik ettiğini vurguladı. Bir an evvel önlem alınmaması halinde Türkiye’nin parlayan sektörü ayakkabıcılığın yok olacağı uyarısında bulunan Kızıltaş, şöyle konuştu: İşletmelerimiz bir bir kapısına kilit vurmaya başladı. İstihdama katkı sağlayan bir sektör, Çin’in ucuz mallarına teslim edilemez. Dünya Ticaret Örgütü’nün belirlediği kurallar dışında bir şey istemiyoruz. Yerli sanayiciyi koruyacak ölçekte kota uygulamasına gidilmelidir. Murad Kızıltaş, son yıllarda hızlanan ithalat artışının sektör üzerindeki zararının önlenmesi amacıyla, 2001, 2002 ve 2003 yıllarının ortalamasının alınmasını ve ithalata bu rakam oranında izin verilmesini istedi. Kızıltaş, ithal ayakkabı lobisi olarak nitelendirdiği kesimin bu taleplerine karşı çıkmak için ortaya gerçek olmayan birtakım iddialar atarak gazete ilanı verdiklerini öne sürdü. Kızıltaş, yaşadıkları sıkıntıları şöyle dile getirdi: Uzakdoğu ürünlerinin kötü kalitesi ortadayken Türk ayakkabılarının kalitesiz olduğu iddia edildi. Oysa İstanbul Ticaret Odası’na 2005te yapılan şikayetlerin yüzde 72’si ithal, yüzde 28’i yerli ayakkabıları kapsıyor. Yine Türk ayakkabı sektörünün kayıt altında olmadığını savundular. 2003 yılında referans fiyat uygulamasına geçilene kadar bir çift ayakkabıyı 50 sente alınmış olarak gösteriyorlardı. Bu rakam, örneğin Çin’den Türkiye’ye nakliye bedeli bile değil.
Firmalar eylem hazırlığında
İthal ayakkabıdan yakınan ayakkabıcılar, hükümetin sektörde KDV’yi yüzde 18’den yüzde 8’e indirmesinin yeterli olmadığını belirterek üretim maliyetlerinin de düşürülmesini istiyor. Sektör temsilcileri, soruna çözüm bulmak için bir eylem planı hazırladı. Yarın bir basın toplantısı ile durumlarını dile getirecek olan yetkililer, ilan, eylem ve yetkililerle diyalog kurarak bunlara çözüm yolları arayacak. Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu Genel Başkanı Hasan Özcan’ın verdiği bilgiye göre, son yıllarda piyasaya giren Çin ayakkabılarının ardından 1 dolarlık Suriye ayakkabısının da Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta tüketici ile buluşması sektörü ciddi şekilde rahatsız etti. Kahramanmaraş Ayakkabıcılar Odası Başkanı Cafer Tepe, örme Suriye ayakkabılarının sektöre büyük darbe indirdiğini kaydetti. Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Tahsin Güzel de sektörün SOS verdiğini belirtti: Kur politikası, ithalat ve girdi fiyatlarının yüksekliği sebebiyle sektörde bıçak kemiğe dayandı. 35 bin insanın yaşadığı Ayakkabıcılar Sitesi’nde faaliyetimiz yüzde 17’lerde.