Yeni yapılan düzenlemeler doğrultusunda, samaryum, gadolinyum, terbiyum, disprosyum, lutesyum, skandiyum ve itriyum gibi orta ve ağır nadir toprak elementlerinin ihracatı daha titiz bir denetim altına alındı. Bu elementler, elektrikli araçlar, uçak motorları, radar sistemleri ve yarı iletkenler gibi kritik alanlarda kullanılmakta. Ayrıca, teknoloji transferine de kısıtlamalar getirildiği belirtiliyor, bunun yanı sıra Çin, maden işleme, mıknatıs üretimi, geri dönüşüm ve montaj teknolojilerine yönelik ihracatları da kontrol kapsamına aldı. Bu ürünlerin hem askeri hem de sivil uygulamalarda kullanılabilmesi, Pekin’in ulusal güvenlik endişeleri doğrultusunda bu düzenlemeleri hayata geçirdiğini gösteriyor.

ÇİN’İN AMACI

Analistlerin yorumlarına göre, Çin’in bu adımı, ABD ile devam eden ticaret müzakerelerinde pazarlık yeteneğini artırma amacını taşıyor. Özellikle Başkan Trump’ın çip ve teknoloji sektörüne yönelik uyguladığı tarifelere karşı bir yanıt olarak, Çin stratejik mineraller üzerindeki kontrolünü daha da sıkılaştırıyor.

YENİ KISITLAMALAR

Yapılan yeni açıklamalarda, lityum batarya bileşenleri, yapay grafit anotlar ve süper katı maddeler gibi ürünlerin ihracatına da kısıtlamalar getirileceği vurgulandı. Bu durum, Çin’in sadece ham maddeleri değil, aynı zamanda işlenmiş ürünler ve teknolojilerin ihracatını da dikkatle kontrol altında tuttuğunu ortaya koyuyor.

KÜRESEL ETKİLER

Çin, dünya genelindeki nadir toprak elementlerinin yaklaşık %69’unu üretirken, işleme kapasitesinin %90’ını elinde bulunduruyor. Bu durum, alternatif kaynak arayışlarını hızlandırmış durumda. Türkiye’nin Beylikova’daki nadir toprak elementleri rezervleri, ABD için stratejik bir alternatif olarak öne çıkıyor.