Başta stat olmak üzere tesislerde bakım ve onarım sürüyor, istenilen transferler yapılıyor…

Takımda ödemeler zamanında yapılıyor, eskiden kalma borçlar temizleniyor…

Peki bu değirmenin suyu nereden geliyor?

Fikret Orman, yönetimi 540 milyon borç ile devraldı. Borç kadar kâbusa dönüşen diğer olay da; tüm gelirlere temlik konulması, hacizler, icra takipleri ve UEFA’da bulunan dosyalardı… 

Mali akıştaki sıkıntı da hat safhadaydı… Feda sezon derken, bir de Avrupa’ndan men eklenince iş, içinden çıkılamaz bir hal aldı…

Birlikte aştılar

Başkan Orman ve İkinci Başkan Ahmet Nur Çebi, günler süren toplantılar yaptılar. İşe ilk olarak borçlular ile belli ödeme takvimi üstünde anlaşma ile başladılar. Ardından diğer dosya ve UEFA’daki dosyaları tek tek kapattılar. Böylece kulübün önünü daha rahat görmesi sağlanmış oldu.

Sponsorluk tavan yaptı

Bu olumlu tablo, mali yapıya da yansıdı; sermaye artımı ile sıcak girdi sağlandı. Ardından sponsorluklar ile rahatlatma sağlandı. Diğer kulüpler göğüs reklamı bulamazken Beşiktaş formasında reklam için yer kalmadı. Stat için Vodafone ile yılda 15 milyon olmak üzere on yıllık toplan 150 milyon Dolar’lık anlaşma yapıldı.

Tesisleşme tam gaz

Orman ve ekibi, bir yandan yıldız transferler yaparken, diğer yandan da tesislerde iyileştirme hamlesi gerçekleştirdi. Pendik, Ümraniye, Fulya, Akatlar ve Dikilitaş’ta yatırımlar yapıldı. Bayrampaşaspor’la pilot takım kurup çalışma içine girildi.

Orman: Soran yok!

Peki bütün bunların ışığında değirmenin suyu yani mali kaynak nereden geliyor? 

Başkan durumu şöyle özetliyor: Bunu soran yok! Beşiktaş’ın dünyaca bilinen marka değeri var. Elbette çok zorlandık. Önce camiada birliği sağladık. Ardından akıl tutulması yaşamadan tutarlı yönetim tarzını benimsedik. Yanlışlarımız elbette oldu, çalışıyoruz. Hata oluyor. Yapıcı eleştirilere kulak  veriyoruz! 

FANATİK